YENİDÜZEN bu kez Girne Hastanesi'nde: Girne’de de hastane çilesi: Sırada bekliyoruz
Girne Dr. Akçiçek Devlet Hastanesi’nde sorunlar büyüyor, yurttaşlar binanın küçüklüğünden, hijyen sorunundan rahatsız… “Saatlerdir sıramızı bekliyoruz” diye dert yanan hastalar ve hasta yakınları, ‘artık sabırlarının tükendiğini’ söyledi.
Dila ŞİMŞEK
Girne Dr. Akçiçek Devlet Hastanesi’nde, kapasite ve personel sorunları git gide büyürken, sağlık hizmeti almak için hastaneyi ziyaret eden yurttaşların da ‘sabrı tükeniyor’. Yurttaşlar sabahın erken saatlerinden öğlene kadar hastanede kuyruk bekliyor.
Dr. Akçiçek Devlet Hastanesi’nden edinilen bilgiye göre, Poliklinik servisine günde 500 ve üzeri, acil servise ise 250-300 hasta başvuruyor. Bu sayının yükseldiği günler olduğu ekleniyor.
Yoğun bakımın olmaması, ultrason çekimi yapılamaması gibi birçok ciddi sorunun ‘çözüm beklediği’ söyleniyor.
Personel sayısının yetersizliği, hastane binasının eski ve küçük olması, otopark sorunu gibi konuların ilgili kurumlara sıklıkla aktarıldığı, ancak bir şeyin değişmediği kaydediliyor.
Devlet Hastanesi'nde en çok dahiliye, çocuk hastalıkları, kadın doğum ve göz polikliniklerinde yoğunluk yaşandığı belirtildi.
Hastanenin yoğunluğu ve imkanların yetersizliğinin, personel verimliliğine de olumsuz yansıdığı, bu sebeple verilen hizmet kalitesinin düştüğüne dikkat çekildi.
Hastanede Doktor Özlem Erdoğmuş, dün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla adeta isyan ederek, halka seslendi, “Akçiçek Devlet Hastanesinde yıllardır ultrason hizmeti düzenli olarak verilemiyor, pek çok branşta uzman hekim eksiğimiz var, yoğun bakımımız yok, yatak kapasitemiz giderek büyüyen Girne karşısında küçülüyor, Girne büyüyor biz yetemiyoruz” dedi.
Erdoğmuş, “Sadece 2 ambulansımız var nöbetlerde, birisi Lefkoşa’ya sevk götürse ve orda tetkikler için beklese Girne tek ambulansa mahkum oluyor.” şeklinde konuştu.
YENİDÜZEN’e konuşan hastalar ve hasta yakınları binaların bakımsızlığı, hijyen sorunu, park alanının yetersizliği, personel eksikliği gibi sorunlarla karşı karşıya kalmaktan şikâyetçi.
Yurttaşlar ameliyat, tahlil-tetkik gibi işlemler için aylar sonrasını bekliyor.
Hastalar ve hasta yakınları, doktor sayısının yeterli olmamasının da sıraların uzamasına sebep olduğunu kaydederek, “Bir çocuk doktoru varmış, çocuğumla geldim, saatlerdir bekliyorum, artık çocuğu zapt edemiyorum” dedi.
Kimi hastalar ise, hastanelere gereken önemin verilmediğini vurgulayarak, “İnsana verilen değer bu kadar mı?” diye sordu.
Hastane hekimi Özlem Erdoğmuş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla adeta isyan etti: “Akçiçek Devlet Hastanesinde yıllardır ultrason hizmeti düzenli olarak verilemiyor, pek çok branşta uzman hekim eksiğimiz var, yoğun bakımımız yok, yatak kapasitemiz giderek büyüyen Girne karşısında küçülüyor, Girne büyüyor biz yetemiyoruz” dedi.
Doktor isyan etti
Girne Dr. Akçiçek Hastanesi’nde Doktor Özlem Erdoğmuş, dün sosyal medya hesabında yaptığı dikkat çekici paylaşımlarla resmen ‘içini döktü’…
Erdoğmuş, hastanede yıllardır ultrason hizmetinin düzenli olarak verilemediğini, birçok alanda doktor eksikliği olduğunu, yoğun bakımın olmadığını ve yatak kapasitesinin Girne nüfusu karşısında yetersiz kaldığını açıkladı.
Hastanenin sadece iki ambulansı olduğunu yazan Erdoğmuş, “Biri Lefkoşa’ya sevke gitse, koskoca Girne tek ambulansa mahkum kalıyor” dedi.
Mağusa Devlet hastanesinde aylardır ameliyat yapılamadığını dile getiren Erdoğmuş, Lefkoşa Devlet Hastanesi artan nüfusu ve periferden gelen sevkleri karşılamakta zorlandığını vurguladı.
Basının yıllarca bu sıkıntılara medyada yer vermediğini iddia ederek, topluma da seslendi, “Bunların da mı sorumlusu sağlık personeli, doktorlar ve hemşireler? Hadi bunları da şikayet edin Sağlık Bakanlığına belki çözülür ve bundan fayda görecek yine halkımız olur!” diye konuştu.
“Gülümsemeyen hemşire hasta etmez ama donanımsız hastane hastayı iyileştiremeyebilir”
Doktor Özlem Erdoğmuş’un paylaşımları şu şekilde: “Gönül isterdi ki sağlıkla ilgili son gelişmeler sadece personeli şikayet amaçlı değil; hastanelerimizi geliştirmek, modernleştirmek amaçlı da olsun. Sosyal medyanın ve bunca insanın paylaşımları ve yorumları dağ gibi birleşip yeni hastaneler olarak geri gelsin veya hastanelerimizin eksik malzemelerini tamamlasın. Çok merak ediyorum; Girne Akçiçek Devlet Hastanesinde yıllardır ultrason hizmeti düzenli olarak verilemiyor, pek çok branşta uzman hekim eksiğimiz var, yoğun bakımımız yok, yatak kapasitemiz giderek büyüyen Girne karşısında küçülüyor, Girne büyüyor biz yetemiyoruz. Sadece 2 ambulansımız var nöbetlerde, birisi Lefkoşa’ya sevk götürse ve orda tetkikler için beklese Girne tek ambulansa mahkum oluyor. Biz defalarca sosyal medyadan seslendik, hiçbir medya mensubu bizi duymadı nedense hep kör ve sağır kaldılar. 16/09/19 tarihi ile bugün hastalarımıza idrar tahlili vermek için laboratuvar kabı yoktu hastanede, binlerce ilaç son kullanma tarihi geçtiği için imha edilirken, Hipertansiyon/ Diabetes Mellitus/ Koroner Arter Hastalıkları için kullanılması gereken elzem ilaçlar eczanelerimizde yok; insülin kullanan hastalarımıza şeker ölçüm cihazı temin edemiyoruz. Mağusa Devlet hastanesinde aylardır ameliyat yapılamıyor, Lefkoşa Devlet Hastanesi artan nüfusu ve periferden gelen sevkleri karşılamakta zorlanıyor. Bunların da mı sorumlusu sağlık personeli, doktorlar ve hemşireler? Hadi bunları da şikayet edin Sağlık Bakanlığına belki çözülür ve bundan fayda görecek yine halkımız olur! Hiçbir hastamızı kırmak üzmek istemeyiz, hastamıza zarar geldiğinde bizim canımız acır, bunu bilen bize inanan, bir sürü hastamız vardır ki bizden şifa bulmuştur, bize onlar yeterli. Bu yazıyı yazmaktaki tek amacım şu soruya cevap bulmaktır! Madem bu kadar güçlüydünüz hastaneler ve hastalar ilaçsızlıktan, personel eksikliğinden kıvranıyorken, nüfus bu kadar artıyorken hastanelerin büyümemesine, gelişmemesine niye duyarsız kaldınız? ( Dr. Özlem Erdoğmuş)”
Doktor Özlem Erdoğmuş, bu paylaşımından sonra gelen tepkiler ve destekler üzerine bir kez daha açıklama yaptı, “Susmadık çünkü susunca haksızız sanıyorlar! Eleştiriye açığız linç politikasına kapalıyız!” dedi.
Erdoğmuş, Acil Servisinde bir geceyi anlattı, bu kez bir örnek vererek şöyle yazdı: “Herkes yatağında derin uykudayken, sağlıkçının bir nöbetinden kısa bir anlatım:
Sabah 01.00: antrenman sonrası göğsüne top vurduğu için ağrı şikayeti ile başvuran 32 yaşında gencecik delikanlı. EKG sinde kalp krizi bulguları, çok acil olarak ilk tedavisi yapılıyor ve Lefkoşa BNDH hastanesine uzman doktor eşliğinde ambulansla sevk ediliyor.
Sabah 3: Beyaz Işık içinden Azrail’in ona doğru geldiğini düşünen genç bir bayan…
Sabah 3.30: Gece kulübünde 8-10 kişi kavga çıkarmış, bir bayanın tırnakları kırılmış, ayak sırtı ve başparmağında iki tırnak izi var yüzeysel, diğer erkek hastanın omzunda birkaç yüzeysel sıyrık darp raporu istiyorlar. Bir diğer bayan da saçlarımı çok hızlı çektiler yaram berem yok ama bana da tutanak tutun canım çok acıyor diyor.
Sabah 4.00: Polis dahil 10 kişinin 1 saat boyunca sakinleştiremediği, çığlıklar atarak kendini yerden yere vuran 21 yaşında bir genç kız…
Daha sonra aşırı alkol alımına bağlı kusan bir orta yaş bayan, sonrasında ot çektiği için nabzı 140 a fırlayan bir genç kız…
Bu arada ishal ve kusması geçmediği için acil servise başvuran; hemşire gülümsemedi, ses tonu sertti, tansiyonumu ölçerken aleti sert çekti, kalemi eline alırken pek bir nazlandı, zaten acilin kapısından da beni kimse karşılamadı diye şikayet eden bir başka sevgili hastamız…”
Erdoğmuş, “Bizim gerçeklerimiz ve bir günümüz kısaca böyle... Ya sizin?” diye sordu.
Sırada bekleyen hastalar anlattı: “Her yer çok kalabalık"
Arzu Ayaz: “Hastanede bir tane çocuk doktoru varmış”
“Sabah 8’den beri hastanedeyiz. Şimdi saat 12’ye geliyor, hala bekliyoruz. Çocuğum için, onca yolu kalkıp geldim. Hastanede bir tane çocuk doktoru varmış. Mecburen saatlerce bekliyoruz. Çocuğu da artık zapt edemiyorum ve beklemekten heder olduk.”
Gökhan Göktaş: “Bir türlü sıra gelmiyor”
“Eşim beş aylık hamile, oturma izni çıkarabilmek için kan aldırmaya geldik. Saatlerce bekledik, ödediğimiz para da cabası… Her yerden bir ses geliyor, hijyen desen sıfır… Sabah 7:30’da geldik, şimdi saat 11:30 ve hala işimizi halletmeye çalışıyoruz, bir türlü sıra gelmiyor. Bu sebeplerden dolayı çok kızgınım artık sabrım kalmadı.”
Songül Aydın: “Veznedeki herkesin suratı asık, hiçbir konuda yardımcı olmaya çalışmıyorlar, sebebini anlatmıyorlar”
“Sabahın erken saatinde geldim, torunum hasta onu göstermek için… Çocuğun babasının hastanede sigorta kaydı var, bilgisayardan baksalar görebilirler. Ama babası gelmediği için kabul etmiyorlar, ücret istiyorlar. Veznedeki herkesin suratı asık, hiçbir konuda yardımcı olmaya çalışmıyorlar, sebebini anlatmıyorlar. ‘Hayır’ deyip kestirip atıyorlar, biz onca saat burada bekliyoruz, zaten bir sıkıntımız var diye gelmişiz, bir de üstüne kötü muamele görüyoruz. Her yer pislik içinde, koridorlar, lavabo… Hastanede hijyen diye bir şey yok. Hemşirelerin ilgi ve alakası çok güzel ama…”
Şefika Ayaz: “Sabahın 6’sında gelip sıra alıyoruz, ta ki öğlene dek bekliyoruz”
“Arabamız yok, sabahın erken saatinde çıkıp geldik. Hala işimizi halledemedik. Sabahın 6’sında gelip sıra alıyoruz, eve geri dönme şansımız da yok, ta ki öğlene dek bekliyoruz. Hastane hijyenik de değil. Artık bu durumdan çok sıkıldık.”
Ali Bingöl: “Girne, nüfusu en yüksek ilçelerden biriyken, hastanesi sanki köy hastanesi boyutunda…”
“Sağlık her şeyden önemliyken, gereken önem asla verilmiyor. Girne, nüfusu en yüksek ilçelerden biriyken, hastanesi sanki köy hastanesi boyutunda… Bu kadar küçük bir alan, personelin bu kadar az olması, Girne nüfusuna yeterli değil. Bu aslında çok yanlış, çünkü ‘insana verilen değer’ böyle olmamalı…”
Baran Bardakçı: “Hijyen de çok yetersiz”
“İki saattir bekliyorum, bir türlü işlerimi halledemedim. Sabahtan beri bir kalabalık var, veznede sıra uzuyor, koridorlarda saatlerce herkes bekliyor. Girne’deki kazalar, ciddi olaylar direkt Lefkoşa’ya sevk ediliyor… Bu hem hastalar için, hem de çalışanlar için zor. Hastanenin hijyeni de çok zayıf, ancak tüm bu sorunları kim dikkate alıyor bilemiyorum.”