YENİDÜZEN, hükümetin bir yılını sordu
CTP-BG ve DP-UG koalisyon hükümeti, görevinin ilk yılını neredeyse geride bırakırken, gerçekleştirdiği kimi icraatlar ile mutlu etti
28 Temmuz 2013 seçimlerinin ardından hükümet birinci yılını tamamladı. Hükümetin bir yıllık icraatları konusunda, sivil toplum örgütleri ve sendikalar değerlendirme yaptı
• Fikri Toros: “Hükümet birçok temel soruna başarı ile müdahale etti”
• Emine Çolak: “Ceza yasası değişikliği bizi memnun etti”
• Ali Çıralı: “Yasalar konusunda da olumlu icraatların sergilendiği”
• Tahir Gökçebel: “Hükümet beklentilere cevap veremedi”
• Hasan Felek: “Emekçiler adına olumlu bir yıl olmadı”
• Ahmet Kaptan: “Verilen vaatler tozlu raflarda kaldı”
Tanju KONURALP
28 Temmuz Erken Genel Seçimleri’nin ardından kurulan Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) ve Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP-UG) koalisyon hükümeti, görevinin ilk yılını neredeyse geride bırakırken, gerçekleştirdiği kimi icraatlar ile mutlu etti, henüz gerçekleştiremedikleri icraatlar ile kimi çevreleri tatmin etmekten uzak bir görüntü çizdi. CTP-BG ve DP-UG’den oluşan koalisyon hükümeti, geçen bir yıllık süre zarfında çeşitli çalışmalarda bulundu. Yapılan çalışmalar içerisinde “Ceza Yasası değişikliği”, “Anaysa değişikliğinin referanduma sunumu”, “İyi İdare Yasası’nın onaylanması” gibi önemli başlıklar yer alırken, yine bir yıllık süre zarfında “AB uyum yasaları” çerçevesinde onlarca yasanın güncellenmesi ele alındı. YENİDÜZEN, CTP-BG ve DP-UG koalisyon hükümetinin icraatlarını; Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Türk Sanayi Odası, Kıbrıs Türk İnsan Hakları Vakfı, Devrimci İşçi Sendikaları federasyonu, Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim ve Öğretim Sendikası yetkililerine sordu. Başta anayasa değişikliği olmak üzere, bazı yasalar konusunda hükümetin çalışmaları olumlu bulunurken; seçim öncesi vaat edilen, özellikle emeğin değerinin korunması ve sivilleşme konusundaki icraatların konusunda ise hükümet karnesinin zayıf olduğu yorumunda bulunuldu.
Emine Çolak: “Ceza yasası değişikliği bizi memnun etti”
Hükümetin bir yıl içerisindeki icraatlarını, insan hakları açısından değerlendiren, İnsan Hakları Vakfı mütevelli Heyeti Üyesi Emine Çolak, özellikle ceza yasası konusunda yapılan değişikliklerin, oldukça olumlu ve memnun edici olduğu yönünde bir açıklama yaptı. Yine mülteci hakları konusunda da, tam randımanlı olmasa da, daha duyarlı bir tavır içerisine girilmesinin, hükümetin icraatları arasındaki olumlu hareketlerden birisi olduğuna işaret eden Çolak, kadın sığınma evi konusunda ise henüz bir adım atılamaması açısından üzgün olduklarını dile getirdi. Meclisin oy birliği ile kabul ettiği anayasa değişikliği konusunun da oldukça önemli bir adım olduğuna işaret eden Çolak, referandumda ret edilmesinde ise hükümetle birlikte, tüm meclis üyelerinin yeteri kadar sahiplenmemesi ve tanıtımda bulunmamasının etkisi olduğunun altını çizdi. İleriki icraat sürecinde ise geçici 10. Madde’nin kaldırılması, polissin çalışma şekli ve daha duyarlı bir mevzuatın sağlanması, ıslah evi ve tutuklanan çocuk suçluların daha insan haklarına uygun bir şekilde muamele görmeleri yönünde önemli beklentileri olduğuna işaret eden Çolak, bu konuların anayasa değişikliği ile olmak zorunda olmadığına işaret etti.
Fikri Toros: “Hükümet birçok temel soruna başarı ile müdahale etti”
CTP-BG-DP-UG koalisyon hükümetinin bu yıl, birçok temel soruna başarı ile müdahale ettiğini belirten Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı (KTTO)Fikri Toros, özellikle sivil toplum örgütleri ile işbirliği konusunda oldukça verimli sonuçlar elde edildiğini kaydetti. Kıbrıs sorunun çözüm arayışı süreci içerisinde de, hükümetin oldukça olumlu katkılar sağladığına değinen Toros, anayasa ve AB uyum yasalarının süratle mecliste kabul edilmesi katkılarını ise taktir ettiklerini açıkladı. Yasalar konusundaki çalışmaların, dünya ile entegre olma yolunda oldukça önemli çalışmalar olduğunun altını çizen Toros, bu amaçla bir yıl içerisinde yirmi yedi yasanın AB standartlarında güncellenmiş olmasının önemli bir başarı olduğuna işaret etti. AB uyum sürecinin resmen başlamadığını ifade eden Toros, müzakere sürecinin sonlanması ile birlikte, daha da verimli bir uyum sürecinin başlayacağına inancının büyük olduğunu kaydetti. Toros; özellikle köklü ve uzun yıllar Kıbrıs Türk siyasetinde yer almış olan CTP-BG’nin, bu yönde faydalı adımlar atacağına olan inancını ortaya koydu. Anayasa değişikliği konusuna da değinen Toros, toplumun her kesimi açısından faydalı olabilecek anayasa değişikliği konusunun, yerel seçimin gölgesinde kalması ve yine değişiklik hakkında yeterli bilgilendirmede bulunulmaması hakkında da değerlendirmede bulundu. Toros; halkın bu sebeple, kendi kendini güvene almışçasına bir tavırla “hayır” dediğini açıkladı. KTTO olarak ileriki günlerde, çok daha kapsamlı bir anayasa değişikliği çalışması yapılmasını beklediklerini ifade eden Toros, bu kez son yapılan hataların da dikkate alınması ve halk çıkarlarını savunan bir anayasanın referandumda “evet” cevabı alması temennisinde olduklarını kaydetti.
Ali Çıralı: “Önceki hükümetlere nazaran iyi bir performans sergilendi”
Hükümetin önceki hükümetler baz alındığı zaman, çok daha iyi bir performans sergilediğini belirten Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı, aynı şekilde meclis çalışmalarının da daha verimli olduğu yorumunda bulundu. Yine yasalar konusunda da olumlu icraatların sergilendiğini sözlerine ekleyen Çıralı, AB uyum yasaları ve anayasa değişikliği konusunda önemli çalışmalarda bulunduğuna işaret etti. Ekonomi konusunda ise hükümetin, daha kapsamlı adımlar atması gerektiğini kaydeden Çıralı, bu yönde verimin yeterli olmadığını açıkladı. Üretime dayalı sürdürülebilir bir ekonomi yapı için tedbirler alınması gerektiğinin altını çizen Çıralı, özellikle yerli üretimin korunması adına bazı adımlar atılması gerektiğini açıkladı. Bu yıl narenciyenin dalında kaldığına işaret eden Çıralı, öte yandan ülkeye 3-4 milyon Dolar değerinde portakal suyu ithal edildiğini belirirken; çok fazla kaynak gerektirmeyecek bu tür önlemlerin üzerine eğilmek gerektiğine dikkat çekti. Yine ithal ürünler konusunda hükümetin, belirli kriterler ortaya koyması ve bu kriterleri denetlemesi gerektiği yorumunda bulunan Çıralı, hali hazırda ülkede olan ürünler konusunda bir savunma mekanizması oluşturulması gerektiğinin altını çizdi. Kıbrıs konusunda ise müzakerecinin Cumhurbaşkanı olmasına karşın, hükümetinde oldukça aktif ve verimli çalışmalar sürdürdüğüne değinen Çıralı, bu yönde hükümeti olumlu gördüğünü sözlerine ekledi.
Hasan Felek: “İyi İdare Yasası ve Anayasa Değişikliği’nin referanduma sunulması olumlu”
Hükümetin ilk yılında, Kıbrıs sorunu konusunda herhangi bir gelişme ve umut ışığının görülemediğini kaydeden Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (Dev-İş) Genel Sekreteri Hasan Felek, emekçiler açısından da olumlu bir yıl olmadığına dikkat çekti. Emekçilerin yaşam standartlarında gözle görülür bir gelişme yaşanmadığına işaret eden Felek, asgari ücret ve özel sektörün sendikalaşması yönünde beklenen adımların atılmadığına vurgu yaptı. Ekonomik paket konusunda da kesin bir tavır konulmadığını belirten Felek, 2011 sonrası göç yasasının da düzenlenmediğinin altını çizdi. Göç yasası konusunda Sayıştaylığın yayınladığı genelgeye de vurguda bulunan Felek, hali hazırda maaşları düşük olmasına karşın, yayınlanan genelgede sosyal hak ve kıdem tazminatlarının ödenmemesi kararının da olumsuz icraatlar arasında yer aldığına dikkat çekti. Emekçiler açısından yaşanan olumsuzluklara dikkat çektiğini sözlerine ekleyen Felek, İyi İdare Yasası’nın kabul edilmesi ve Anayasa Değişikliği konularında ise beklenen sonucun elde edilememesine rağmen; hükümetin olumlu bir adım attığının altını çizdi.
Ahmet kaptan: “Kamu reformuna bağlı siyasi atamalar bekleniyor…”
Dört yıllık süre zarfında Ulusal Birlik Partisi’nin, her alanda ülkeye zarar verdiği bir sürecin yaşandığını ifade eden Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası Başkanı Ahmet Kaptan, bu süre zarfında ülkedeki tüm sektörlerin ve vatandaşın alım gücünün gerilediğine ve kamusal alanda AKP’nin yeşil sermayesine ciddi bir peşkeş yaşandığına işaret etti. 28 Temmuz 3013 seçimlerinde halkın, büyük umutlar ile mevcut hükümeti göreve getirdiğine işaret eden Kaptan, seçim sürecinde verilen vaatlerin halen hafızalarda olduğunun altını çizdi. Bu vaatlerin ise bugün tozlu raflarda durduğunu ifade eden Kaptan, “maalesef ileriye dönük atılacak adımlar konusunda hiçbir girişime şahit olamadık” şeklinde konuştu. Hükümetin günü birlik iç çekişmelerle, halkın umutlarını söndürdüğünü belirten Kaptan, çalışanların ise alım gücünün daha da gerilere gittiğini öne sürdü. Özel sektör ve göç yasası ile istihdam edilen kişilerin ciddi krize girdiğini kaydeden Kaptan, hükümetin ise halen bu konularda duyarsız bir tavır sergilediğini iddia etti. Bugün vatandaşın “yarınını göremediğini” sözlerine ekleyen Kaptan, hükümetin “yaptım oldu, kabul edeceksiniz, ben bilirim” gibi tavırlar sergilediğini iddia etti. Yine kamu reformuna bağlı siyasi atamaların beklediğini, ekonomik ve vergi kaçakçılığı ile ekonomik adımlar konusunda hükümetin çekingen davrandığını da sözlerine ekleyen Kaptan, makamların gereğini yapmak yerine yalnızca işgal edildiğini öne sürdü. Tüm bunların, halk nezdinde yönetenler açısından büyük bir güvensizlik yarattığına dikkat çeken Kaptan, genel anlamda olumlu ekonomik ve demokratik bir adım atılmadığını kaydetti. İyi idare yasasının onaylanması ve anayasa değişikliği konularında hükümetin olumlu adım atmış olduğuna da sözlerinde yer veren Kaptan, bu konuda ise meclisin yeterli açıklama ve sahiplenme konularında başarısız olduğunu belirtti. Yaşanan bilgilendirme eksikliği nedeni ile, halkın "zarar göreceğiz” korkusuna kapıldığı ifade etti.
Tahir Gökçebel: “ İş güvenliği, çevre koruması ve peşkeşlerin önüne geçilmesi ivedi”
Hükümetin, geçmiş hükümetlere göre olumlu bir karnesi olmadığını belirten Kıbrıs Türk Orta Eğitim ve Öğretmen Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Tahir Gökçebel, hükümetin beklentilere cevap veremediğini kaydetti. Kıbrıs sorunun çözümü konusunda hükümetin, inisiyatifi Cumhurbaşkanına bıraktığına değinen Gökçebel, bu noktada bir ilerlenme sağlamadığının altını çizdi. Ekonomik açıdan ise çalışanların lehine beklenen bir gelişme yaşanmadığına işaret eden Gökçebel, hükümet üyelerinin göreve gelmeden önce verdikleri sözleri tutamadığını öne sürdü. Maaş barem yasası, sosyal güvenlikler, DPÖ rakamları gibi konularda da beklenen noktaya gelinemediğine işaret eden Gökçebel, işsizliğin her geçen gün arttığı ülkede, dar gelirli çalışanların sırtına daha fazla yük bindirildiğini kaydetti. Yine ekonomik anlamda gerekli önlemlerin alınamadığını iddia eden Gökçebel, bu noktada iyileştirici sonuçların alınamadığını ve mali protokol masasında düzenlenmesi gereken önlemlerinde hayata geçirilmediğini ileri sürdü. Sağlık, eğitim gibi konularda ise tasarruf gerekçesi ile yatırım yapılmadığı gibi, temel ihtiyaçların dahi karşılanamadığını sözlerine ekleyen Gökçebel, sürekli olarak öğretmen veya doktordan tasarruf elde etme yoluna gidildiğini savundu. Sosyal, kültürel politikalara da ağırlık verilmediği yorumunda bulunan Gökçebel, öte yandan İlahiyat Fakültesi gibi kurumların açılmasının önüne de geçilmediğinden yakındı. Ülkenin acil ihtiyaçları arasında yer alan, “iş güvenliği”, “çevre koruması” ve “peşkeşlerin önüne geçilmesi” gibi konularda da hükümetin karnesinin zayıf olduğuna işaret eden Gökçebel, tüm bunların sonunda; halkın siyasal yapıya ve çözüme olan inancının azaldığına dikkat çekti. Hükümetin bir takım yasaları geçirdiğini ve bazı düzenlemeleri de gerçekleştirdiğini sözlerine ekleyen Gökçebel, ülkenin sorununun yasaların geçmesi değil, yasaların uygulanmaması olduğuna vurgu yaptı.