Dünya, dijitalleşmenin hızla ilerlediği ve bilgi kirliliğinin arttığı günümüzde, gazeteciliğin etik ilkelere bağlı kalarak doğru ve nitelikli haber sunma çabasının, her zamankinden daha kritik bir hal almasını tartışıyor…

Yapay zekâ ile oluşturulan sahte görseller, sosyal medyadaki yalan bilgiler, sosyal medya kullanıcılarının verileri üzerinden oluşturulan ‘büyük data’ aracılığıyla hedef kitlelere yönelik propagandalar…

Biz ise tüm bunlara ek olarak, Kıbrıs’ın kuzeyindeki medyanın Türkiye sermayesi ve iktidarı tarafından satın alınması süreçlerini de tartışmak, buna karşı mücadele vermek zorundayız.

Muhalif sesi kısmak adına, milyonluk yatırımlarla sahaya inen bu şirketlerin karşısında, özellikle ekonomik açıdan durmak oldukça güç…

Ancak her şeye rağmen bu ada yarısında; satılmış medyanın, dezenformasyondaki yaygınlığın ve manipülasyonun karşısında; doğru ve nitelikli habercilik misyonunu üstlenen kurumlar bulunuyor.

Ve bunlardan biri, tüm bu olumsuzluklarla tam 49 yıldır mücadele ediyor: Yenidüzen.

Yenidüzen ismi, kökeninde derin bir anlam taşıyor.

Bu isim, Kıbrıs’ın kuzeyindeki çarpık yapıya karşı "yeni bir düzen" talebinin açık bir ifadesi olarak belirlenmiş.

Yeni bir düzen kurma ihtiyacının hiçbir zaman tükenmediği aşikâr…

Her düzen, zamanla statükoya dönüşür ve bu döngüyü kırmanın tek yolu, sürekli bir yenilenme çabasıdır; yenilenen bir düzendir.

Yenidüzen, adeta canlı bir organizma gibi çalışır; durağan değil, yaşayan, nefes alan ve okunduğu toprakları, sürekli en iyiye doğru evirmeye çalışan bir yapı sergiler.

Düzeni, yenilenmeye iter…

Bu anlayış bana, anarşist filozof Mikhail Bakunin’in, "Her devrim, yeni bir devrimin tohumlarını taşır" sözlerini anımsatıyor.

Mesela, tüm halkların barış içerisinde yaşadığı, ‘barikatsız’ bir Kıbrıs yetmez. Bu kez de tam bağımsızlık talebi ortaya çıkar…

“Her devrim, yenisinin tohumlarını taşır…”

Bu ideal uğruna 49 yıldır emek harcayan Yenidüzen, her satırına bu tohumu eker, bu özlemi dile getirir…

Yenidüzen’in 49 yıllık varoluşu, bir gazetecilik mücadelesi olmakla birlikte, ikiye bölünmüş adanın geleceğine dair bir umudun, bir hayalin, bir idealin peşinden sürüklenen bir yolculuktur.

Bu gazetenin sayfalarında sadece haberler değil, aynı zamanda halkın sesinin yankılandığı, gerçeğin peşinden koşan bir inancın izleri de vardır.

Her satır, her cümle, bu topraklarda barışın, özgürlüğün, adaletin ve bağımsızlığın rüzgârını taşıyan birer parçadır.

Yenidüzen, halkı yalnızca bilgilendirmiyor, aynı zamanda ona ilham veriyor, harekete geçmeye, kendi gücüne inanarak değişim için adım atmaya çağırıyor.

Her gün, her yeni sayfa, halkın uyanışı, direnişi ve kararlılığıdır.

Ve Yenidüzen, bu adada yankılanan her sesi, her titreyen vicdanı kaydetmeye, geleceğe taşımaya devam edecektir.

Çünkü ne kadar karanlık olursa olsun, bir ışık vardır; ve bu ışık, doğru ve nitelikli haberciliğin gücünden doğar…