YENİDÜZEN yurttaşa dövizi ve pahalılığı sordu: “Bu pahalılıkla nereye kadar?”
Türk Lirası’nın değer kaybı, ülkedeki pahalılık ve alım gücünün düşmesi, bir yanda kur etkisi öte yanda fırsatçılar yurttaşı bezdirdi.
Ekonomik daralmanın yaşandığı Kıbrıs’ın kuzeyinde vatandaşlar YENİDÜZEN’e konuştu, “İnsanlarımız bu pahalılıkla yaşamaya çalışıyor ama gerçekten kimsenin dayanacak gücü kalmadı. Kendimizi çok çaresiz hissediyoruz” dedi.
Hüseyin ÖZBARIŞCI
Döviz krizini ve pahalılığı YENİDÜZEN’e yorumlayan vatandaşlar, “geçim derdinde olduklarını ve dayanacak güçlerinin kalmadığını” söyledi.
Alım gücünün iyice düştüğüne işaret eden vatandaşlar, “Markete gidiyoruz, sadece günlük ihtiyaçlarımızı alıyoruz ama yine de 400-500 TL verip çıkıyoruz” diyerek sitem etti.
Düşüncelerini aktaran bazı esnaf ise, “Bütün ürünler minimum yüzde 40 pahalı oldu. Sattığımız yemeğe en az yüzde 60 zam yapmam lazım ki, verdiğimi alabileyim. Şu anda yaptığımız, sadece günü kurtarabilmektir. Her günü eskiyle kapatıyoruz” dedi.
Vatandaş ne dedi?
Fezile Akkoyun: “Halkın halini soran yok. İnsanlar kaderine terk edildi, pahalılıkla mücadele ediyorlar”
“Halkımız çok kötü günlerden geçiyor. Vatandaşın alım gücü düştük sonra düştü, yapılan zamlar karşısında pahalılık ciddi boyutlara ulaştı ve halkımız bugün geçim derdinde. Ben bir esnafım ve eskiden 5 TL aldığımız ürünü, şimdi dükkânıma 10 TL’ye koyuyorum çünkü dolar üzerinden alıyorum. Küçük çocuklar bile bu ülkeyi terk edeceğini söylüyor. Ortaokula giden bir çocuk bunu söylüyorsa hepimiz oturalım ve bir kez daha düşünelim. Çünkü ülkemizde gelecek yok. Halkın halini soran da yok. İnsanlar kaderine terk edildi, pahalılıkla mücadele ediyorlar.”
Mehmet İyigün: “Bu pahalılıkla nereye kadar devam edeceğiz?”
“Türk Lirası değer kaybediyor, bunun yanında her şeye zam geliyor. Hayatımız çok pahalı. Kazandığımız para günden güne değer kaybetmeye ve haliyle de azalmaya devam ediyor. Markete gidiyoruz, sadece günlük ihtiyaçlarımızı alıyoruz ama yine de 400-500 TL verip çıkıyoruz. Bugün bir ekmeği bile 4 TL’ye alıyoruz. Benzine durmadan zam geliyor, arabalarımızı işletemiyoruz bile artık. Bu pahalılıkla nereye kadar devam edeceğiz? Evet, dövize bizim pek yapabileceğimiz bir şey yok ama en azından hayatımızı ucuzlatabiliriz. Bırakın geleceğimizi, yarının ne olacağını bile bilemiyoruz. Kendimizi çok çaresiz hissediyoruz.”
Fırat Horuz: “Sadece günü kurtarıyoruz, eksiye düşe düşe ayakta kalmaya çalışıyoruz”
“Ben bir esnafım ve üretiyorum. Bugün, üretim için kullanacağız ürünlere minimum yüzde 40 olmak üzere kadar ayranına kadar, her şey pahalı oldu. Her şeyi pahalı alıyoruz ama sattığımız üründe bunu karşılayamıyoruz. Sattığımız yemeğe en az yüzde 60 zam yapmam lazım ki, verdiğimi alabilelim. Şu anda yaptığımız, sadece günü kurtarabilmektir. Her günü eskiyle kapatıyoruz. Eksiye düşe, düşe ayakta kalmaya çalışıyoruz. Bu ne kadar devam edecek böyle bilemiyoruz. Yarının ne olacağını bilmiyoruz, geleceğimizi nasıl düşüneceğiz?”
Seydi Akar: “Önümüzü görememek çok kötü bir durum”
“Büyüklerimiz bizden daha zor günler geçirdi ancak ekonomik yönden hiç bu kadar kötü durumda olmadı. İşsizlik var, onun yanında hayatımız çok pahalı. Türk Lirası’nın değer kaybı ve önümüzü görememek çok kötü bir durum. Geleceğimizi düşünmekten vazgeçtik, yarını düşünüyoruz. Çünkü yarın ne olacağını bilmiyoruz. Eskiden kahve içiyorduk, o bile artık lüks oldu. Bırakın kahveyi ekmek bile 4 TL… Bir markete giriyoruz, en az 300-400 TL veriyoruz. Yetkililerimiz, bu pahalılığa bir çare üretmeli. İnsanlar geçinemiyor.”
Mehmet Tarım: “İnsanlarımız bu pahalılıkla yaşamaya çalışıyor ama gerçekten kimsenin dayanacak gücü kalmadı”
“Ülkemizde pahalılık var ve insanlarımız bundan memnun değil. Biz, marangoz atölyesine 4 ay önce sunta türü tahtayı 281 TL’ye alırken, şimdi 617 TL’ye alıyoruz. Aslında günlük yaşamda da böyle… Ekmek, süt, kahve, temel ihtiyaçlar her şey pahalı… Her şey 2 katı, 3 katı zamlandı. Ne yapacağız bilmiyoruz. İnsanlarımız bu pahalılıkla yaşamaya çalışıyor ama gerçekten kimsenin dayanacak gücü kalmadı.”
Ahmet Kaçar: “Geleceğimiz yok, önümüzü göremiyoruz”
“Ülkede çok ciddi bir pahalılık var. Bir an önce eski günlere dönmek istiyoruz. Zam olacak, bu dünyanın her yerinde olan bir şey ama bir anda, üstelik her şeye zam olduğunda vatandaşları çok ciddi derecede sıkıntıya sokuyor. Bu zamlar yapılıyor ama insanların alım gücü düştü. Hep pandemiye bağlıyoruz, tabi ki onun da etkisi var ama günden güne fakirleştiğimiz bir gerçek. Bunun yanında geleceğimiz de yok. Hatta bırakın geleceğimizi, yarım saat, bir saat sonrasını bile kestiremiyoruz kimi zaman. En basit örneğini geçen hafta yaşadık.”
Engin Kurt: “Vatandaşlar olarak ne yapacağımızı bilemiyoruz”
“İnsanlarımızın alım gücü gerçekten ciddi bir şekilde düşmüş durumda. Ben piyasanın içerisinde iş yapıyorum ve bu piyasanın hali gerçekten çok kötü. Ben, hiç bu kadar kötü olduğunu hatırlamıyorum. Gece yatıyoruz, sabah kalktığımızda yeni bir zam geliyor. Her şeye zam geliyor. Markete giremez olduk her şey ateş pahası. Bugün, geçinmek çok zor hale geldi. Öyle bir zamandayız ki, önümüzü de göremiyoruz. Vatandaşlar olarak ne yapacağımızı bilemiyoruz. Yetkililerimizin önlem alacağını kestiremiyoruz. Seçimlere kadar bu sıkıntılar devam edecek gibi görünüyor. Temennimiz, en kısa zamanda bu kötü günleri geride bırakmak.”
Özcan Kırılmaz: “Kimsenin dayanacak gücü kalmadı”
“Artık yolda yürümeye, markete girmeye korkar olduk. Bir ekmek bile 4 TL’den satılıyor. Her şeye zam geliyor ama günün sonunda bizim aldığımız para hep aynı. Öyle günlerden geçiyoruz ki önümüzü bile göremiyoruz. Bu nereye kadar gidecek böyle? Giderimiz çok, gelirimiz az. Gerçekten kimsenin dayanacak gücü kalmadı. Kıstık sonra kısıyoruz ama yine de olmuyor.”