"Bu yıl yağış az…" Kuraklık tehlikesi
Meteoroloji Dairesi Müdürü Raif Buran, “Bu yıl ılık ve kurak bir kış” beklendiğini dile getirdi. Jeoloji ve Maden Dairesi Müdürü Ayşe Özhür ise, yer altı sularının bir yıllık kuraklıktan etkilenmeyeceğini, ifade etti.
Aygün Bahar ÖKMEN
Meteoroloji Dairesi Müdürü Raif Buran, bu yıl "normalin altında yağış beklentileri" olduğunu açıkladı.
Jeoloji ve Maden Dairesi Müdürü Ayşe Özhür ise, yer altı sularının doluluk oranlarından memnun olduklarını, bu kuraklığın devamı halinde yaşanacak olası bir su seviyesi düşüşünün ise yıllar içerisinde ortaya çıkacağını aktardı.
Ekim ve Kasım aylarında "normalin altında bir yağış" beklendiğini dile getiren Meteoroloji Dairesi Müdürü Raif Buran, “Aralık ve Ocak aylarında yağışların mevsim normalleri civarı ve altında seyredeceğini öngörüyoruz” dedi. Buran, yağışların Şubat ve Mart aylarında da normalin altında seyredeceğini ifade etti.
“Ilık ve kurak bir kış bizi bekliyor” diyen Buran, “En yüksek sıcaklığın yarım ile bir derece arasında normalin üzerinde seyredeceğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Buran, buna bağlı olarak yer altı sularında beslenme sorunu yaşanabileceğine vurgu yaptı. Buran, “Ülkemizde yer altı suları için pek de besleme yapısı yok. Yağış olunca sular denize gidiyor” ifadelerini kullandı.
Özhür: “Bu yıl kurak geçse bile bunun su seviyelerine yansımasını ileriki yıllarda göreceğiz”
Ülkenin yer altı su kaynaklarının yıllık yağışlar ile beslenen akifer denen suyu taşıyan tabakalar olan su depoları olduğunu dile getiren Jeoloji-Maden Dairesi Müdürü Ayşe Özhür, “Yağışlar yer altı su kaynaklarının beslenmesinde direkt etkiye sahiptir” dedi.
“Güzelyurt bölgesinde Trodos kaynaklı beslenme vardır. Eriyen kar sularının Güzelyurt bölgesine ulaşmasıyla bir beslenme sağlanmaktadır ancak akifer beslenmesi ülkemizde genel olarak yağışlara bağlıdır” şeklinde konuştu.
Ada ülkelerinin yer altı sularının beslenmesi açısından her daim dezavantajlı durumda olduğunu belirten Özhür, “Alanımız ve bu alana düşecek olan yağış miktarı belli. Yer altı sularının beslenmesi yer altına intikal edebilen yağışlara bağlı” ifadelerini kullandı.
“Her yıl yer altı sularında azalma söz konusu idi”
2015 yılına kadar akiferlerde ciddi düşüş söz konusu olduğunu dile getiren Özhür, “Her yıl yer altı sularında azalma söz konusu idi” dedi. Dairenin her yıl, yılda 2 kere yaptığı çalışmalardan söz eden Özhur, “Ekim ve Mayıs aylarında yer altı sularına yönelik olarak periodik ölçümler yapılmaktadır. 2015 yılına kadar yer altı sularında ciddi azalma söz konusuydu” dedi.
2015 yılından sonra en büyük farkı Türkiye’den gelen suyun yarattığını ifade eden Özhür, “Mayıs’tan Ekim’e kadar minimum yağışlı dönemdir. Suya olan talep ise en tepe noktadadır. Yeraltından su maksimum düzeyde çekilir. Ekim ayı bu nedenle en düşük olduğu su seviyelerini gösterir. Mayıs ayındaki ölçümler ise; en yükseğe işaret eder” şeklinde konuştu.
“Yer altı su seviyemiz iyi durumda”
“İhtiyacın büyük bir kısmı 2015-2020 yılları arasında Türkiye’den gelen su ile karşılandı. Bu nedenle yer altı su seviyemiz iyi durumda” ifadelerini kullandı.
Beş yıldır kuyulardan büyük ölçüde çekim yapılmadığını dile getiren Özhür, “Türkiye’den gelen su pek çok ihtiyacı karşıladığı için bu durum hanemize artı olarak yansıyor” dedi.
Bu sene yapılan değerlendirmede, özellikle Meteoroloji Dairesi’nden alınan verilerde son 2 senede mevsim normalleri üzerinde yağış olması nedeni ile yer altı sularında yükselme gözlemlendiğini ifade eden Özhür, “Özellikle Güzelyurt bölgesinde 6-10 metre arasında bir yükselme gözlemlendi” dedi. En bariz örneğin Güzelyurt olduğunu ifade etti.
“Yağışların mevsim normalleri altında seyretmesi durumunda yer altı suları elbette etkilenecektir”
Henüz bu seneye ait ölçümlerin yapılmadığını dile getiren Özhür, “Denildiği gibi yağışların mevsim normalleri altında seyretmesi durumunda yer altı suları elbette etkilenecektir” ifadelerini kullandı.
“Ama Türkiye’den gelen suyun varlığı ve yer altı sularındaki değişimlerin hızlı yaşanmaması nedeni ile bunun etkisini hemen görmemiz imkânsız” dedi.
“Yer altı değişimleri çok hızlı değişimler değildir. Süreç ister. Birkaç ay ya da bir yılın kurak geçmesi ile ülke bir sıkıntıya girmez. Uzun yıllar kurak giderse sorun oluşur” şeklinde konuşan Özhür, “Su seviyelerinde son beş yılda gözle görünür beslenim oldu. Bu nedenle de bu yıl kurak geçse bile su seviyelerine bunun yansımasını ileriki yıllarda göreceğiz” dedi.