Toplumsal ideallerle yönetim becerilerini aynı çatı altında toplayan bir yöntem: 

"Budama"..!

Budarsanız, ağaç daha güçlü büyür.

Budanmazsa, ağacın dalları gelişigüzel büyür...

Demek ki, sağlıklı ağaç yetiştirmenin önemli bir yolu da;

Zamanı gelince ağaçları budamaktan geçer.

İçinde bulunduğumuz bu sistem, bir şekilde işlevini yitirmiş...

Artık, hem bu sistemin hem de toplumun belirli süreçlerden ve yöntemlerden kurtulmaya ihtiyacı vardır...

Bu sistemin verimli olmayan, üretmeyen ve dolayısı ile topluma yeterince yararlı olamayan unsurları vardır...

Geçerliliğini kaybetmiş olan uygulamaları vardır...

Bu unsurlar temizlenmezse,

Tıpkı verimsiz bir ağacın dalları gibi,

Kıbrıs'ın kuzeyi de sağlıklı büyüyemez...

Budanmadığı için de, içten içe çürümeye başlar...

Bu yalnızca bir gereklilik değil, zorunluluktur...

Fark yaratacak olan, siyasetin merkezinin sistemde budama yapma ve yerine "yeni", üretken ve yaratıcı olanı koyma cesaretine sahip olmasıdır.

"Düne ait ne varsa, dünle beraber gitti cancağızım".

Düne ait olandan vazgeçeceksin!

Yenisi için kaynak ayıracak;

Donmayacak, akacaksın...

Mesele sistemin bu hale gelmesinden "kabahatsiz görünmek" değildir!

Devlet yönetmenin ve toplumu ileriye taşımaya soyunmanın sorumluluğu büyüktür.

Devleti toplumsal ideallerle yöneteceksin, ve yaptığını, kamu lehine olacak şekilde yapacaksın...

Bunun için, devletin çeşitli yollarla toplumdan kazandığını, topluma kaliteli hizmet olarak geri vermesi gerekir...

"Biz öyleyiz biz şöyleyiz" demek yetmez!

Bir partinin itibarı, toplumun ona verdiği kanaat notudur...

İtibar, rekabet avantajı demektir!

Ve bir partinin sahip olabileceği en değerli algıdır itibar...

Bu çoğu zaman ideoloji değil, vaatlerini ne kadar yerine getirdiğiyle de yakından ilgilidir...

Bize, sistemi budarken 4 ayaklı bir sütun gerek:

1. Sorumluluk,
2. Etik,
3. Güvenilirlik, ve
4. Hesap verebilirlik...