YER
Siz bu satırları okurken, ben İzmir Karşıyaka’da yeni şiir kitabım için düzenlenen “Tanıtım/imza” gününde olacağım…
Kitabı yayınlayan Nezih_Er yayınları’nın, “Karşı Sanat Evi”nde organize ettiği etkinliğin sunumunu Yayla Boztaş yapacak… Tanıtımı ise Ümit Yıldırım Üstlenmiş…
Şair dostum (Yayınevi ve Kurşun Kalem dergisinin Sahibi Mine Ömer de kitap ve şiirlerim hakkında konuşacak…
İnsanoğlu’nun umarsızca tükettiği “Yaşam Evimiz” Dünya’nın bize ait olmadığını; bizim orada gelip geçici bir misafir olduğumuzu ve bizim dışımızdaki canlıların da (Bitkiler/hayvanlar vd) yaşam hakkı olduğunu anlatmaya çalıştığım şiirlerden oluşan bu kitaptan bir şiir paylaşmak istiyorum sizlerle..
KARGA
Corvus
Beyaz gece kuşuydum
doğruları söyleyen…
Dilimi kestiler önce
boğuldu lir sesim,
-ben yine konuştum.-
Geceden kovdular;
karanlığı çaldım,
- böyle başladı hırsızlığım-
Prometheus’un ciğerini
sundunuz; reddettim,
- kartal gibi onursuz değilim-
Sürgünlüğüme direndim
büründüm karalara…
-onu da kıskandı gece-
kıskandı,
tahtıma yakışmayan
uğursuz BAY/KUŞunuz…
Ahh
bakire Athena
ahh, zalim Apollon
doğrular ağır geldi
kabaran omuzlarınıza…
2014
Mart sonu yazdığım “KÖTÜLÜK VE EDEBİYAT” başlıklı yazımımın son satırlarıyla pekiştirelim bu şiirin mesajını:
“Özgürlük daima isyana açılan kapıdır. Gerçek özgürlük yaşamı kışkırtmak ve aşmaktır. Özgürlüğün içindeki Kötülüğü ortaya koymak uzlaşmacı, konformist düşünce tarzına karşı çıkmak demektir. İyiliğin tuttuğu taraf boyun eğmenin, itaatin safıdır.
İşte Edebiyat (sanat), en başta da şiir bu ikiyüzlü ahlak/iyilik/masumiyet anlayışına karşı çıkarak; "yüksek ahlakı", “günahkârlık” ve “kötülük”ü savunur…
Sanat’a, şiire yüz vermeyenler yüzünden, giderek çirkinleşiyor dünyamız…
Doğa, yeni yaşamlar doğurdukça; daha çok öldürüyor insanoğlu…
“Düşünen Hayvan”mış!..
Kendinden başka birini düşünmeyen “Bencil Canavar”..
Korkuların, hırsların güttüğü “barbarlar sürüsü”…
Yalnızca kendi türü, kendi rahatı için üreten(!); üretirken tüketen; yaşam için “zararlı bir mahluk!”
Bu ikiyüzlü, yüzsüzlere karşı, şiirin sesiyle haykırıyorum: YAŞASIN KÖTÜLÜK…”