Yerbilim ve Çevre mühendislerinden KIB-TEK yönetimine: “Bu risk ne uğruna alınıyor?”
Yerbilim ve Çevre Mühendisleri Odası, Teknecik’teki yakıt tedarikinde çevre felaketinin yaşanma ihtimali bulunmasına karşın kararın alındığı ifade ederek, “Bu risk ne uğruna alınıyor?” diye soruldu.
Yerbilim ve Çevre Mühendisleri Odası, KIB-TEK’in ihalesiz olarak alım yapacağını duyurduğu 16 bin tonluk yakıtın tedarikini yapan geminin Teknecik Terminali için uygun olmadığının bilinmesine ve bir çevre felaketinin yaşanma ihtimali bulunmasına karşın kararın alındığı ifade ederek, “Bu risk ne uğruna alınıyor?” diye soruldu.
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı Yerbilim Mühendisleri Odası ve Çevre Mühendisleri Odası, "KIB-TEK’in ihalesiz olarak alım yapacağını duyurduğu 16 bin tonluk fuel oil tedariki" konusunda ortak bir yazılı basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, her iki odanın da yakıtın tedariki konusundaki riskler açısından endişeli duyduğu vurgulandı.
“Bu risk ne uğruna alınmaktadır?”
Yakıt tedarikini gerçekleştirecek olan “Can Ka” isimli geminin bugün öğle saatlerinde Teknecik Santrali kıyısında olmasının beklendiği ifade edilen açıklamada, “Teknecik Terminali için tanımlanmış olan gemi özelliklerine uygun olmadığını tüm yetkililer tarafından bilinmesine rağmen bu risk ne uğruna alınmaktadır? Bunun anlaşılır bir izahatı yoktur” ifadeleri kullanıldı.
“Şamandıraların yakıt tahliyesi sırasında yerinden sökülme ihtimali yüksektir”
Söz konusu geminin yükünün mevcut şamandıraların taşıma kapasitesinin üzerinde olduğu belirtilen açıklamada, “Şamandıraların yakıt tahliyesi sırasında yerinden sökülme ihtimali yüksektir. Bu da bölge için büyük bir çevre felaketi anlamına gelecektir. Ayrıca geminin draftı bölgenin batimetri değerlerine uygun değildir. Bundan dolayı gemi yarı yükle taşımacılık yapmaktadır” uyarıları yapıldı.
“Risk o kadar yüksektir ki Teknecik tarihinde bir ilkin gerçekleşmesi bekleniyor”
KIB-TEK’i yönetenlerin elinde, “nakliyat için uygundur” görüşü olmamasına karşın bu kararın alındığı belirtilen açıklamada, “Risk o kadar yüksektir ki Teknecik tarihinde bir ilkin gerçekleşmesi ve geminin romörkler vasıtasıyla emniyette tutulmaya çalışılması beklenmektedir” denildi.
“Bu bir iş bilmezlik olarak nitelendirilmektedir”
Açıklama şöyle devam etti:
“Ülkeyi ya elektriksiz bırakacağız ya da bu yakıtı bu şekilde alacağız denmesi doğru bir yaklaşım olmamakla beraber tarafımızca bu bir iş bilmezlik olarak nitelendirilmektedir.
Yakıt ikmal işlemleri sırasında hortumların kopması veya geminin konumlandığı sırada oluşabilecek petrol sızıntıları gibi döküntülerin önüne geçmek için günümüzde dünya çapında çaba gösterilmektedir. Hafızalardan silinmeyen, tarihte iz bırakan Alaska’daki Exxon Valdez, İspanya’daki Erica ve Prestige tankerinden sızıntılar, 2010 Nisan ayında Meksika körfezinde Deepwater Horizon ve geçtiğimiz sene Kalecik Bölgesindeki petrol platformlarından sızan petrol döküntüleri, çevreye duyarlı her dünya insanını etkilemiştir. Aslında tüm bu petrol döküntülerinin bizlerde iz bırakmasının sebebi boyutunun, coğrafi konumunun ve müdahalenin yapıldığı andaki politik tutumun bileşenidir. Biz ise toplum olarak tüm bu kıstaslardan sınıfta mı kalacağız?
Kazanın şiddeti ve türü ne olursa olsun, toplum olarak petrol kaynaklı bir çevre felaketi görüntülerine kendi ülkemizde şahit olmak istemiyoruz.
Odalarımızın görevi kamuoyunu bu yakıt transferi esnasında olabilecek olan felaketlere karşı uyarmaktır. Dileğimiz ise kazasız bir yakıt transferinin gerçekleştirilmesidir”