‘YEREL’ BİR YAZI
Yerel seçim havası yok.
Ne medyada var, ne sokakta.
Merak var: “Kim kazanacak?”
Başkanları merak ediyorlar.
Kendini ve kentini merak etsene!
“Biz mi kazanacağız...”
“Hangi aday sence?”
Lafım geleceğe!
* * *
Partilerin savrulduğu bir seçim!
Bir insan, eğer partiliyse...
“Bağımsız” maskesi neyin nesi...
Hiç anlamıyorum!
* * *
Onlarca belediye ip üzerinde!
Uçurum kenarında, dipte....
Kentsel kaynaklar heba oluyor.
“Hizmet kalitesi” yerlerde sürünüyor.
* * *
Başkanlara “muhalif” isimlerle konuşmak her daim objektif sonuç üretmiyor.
Geçenlerde, Mağusa Belediyesi’nde görevli, şu anki başkanı hararetle desteklemiş birisiyle buluştum. “İyi adam ama…” dedi durdu…
- “Belediyede kaç gündelikçi işçi var bilmiyorum. Ama bu insanlar yatırımsız, güvencesiz…”
- “Çoğu falancanın kızı, filancanın oğlu... Gündelikçi mimar dahi var…”
- “Belediyeye 4 senede 1 araç alındı, altyapı yenilenmedi, insanlar daha çok hizmet istiyor, araçlarımız dökülüyor.”
- “Su konusuna hiç yatırım yapılmadı. Ama çok insanın su borcu silindi...”
- “Kanalizasyon işi mahkemelik! Başkan bu işe hiç bulaşmadı. Sosyal konutlar, -ki kanalizasyonun en problemli olduğu yer- üzerine yeni asfalt döküldü. Avrupa Birliği bu yıl için Mağusa’da kanalizasyon tamiratını programına aldı. Yani bu dökülen asfaltlar tekrardan kazılacak.”
- “Benim asıl hayal kırıklığım bambaşka… Belediye başkanı sadece randevuları için belediyeye geliyor. Yanında en az 5 -6 adamla dolaşıyor. Özel kalemi, birkaç sekreteri, danışmanı falan var.”
* * *
Yerel Seçim demişken iki önemli hayal kırıklığımı yazmadan geçmek istemiyorum.
Biri, TDP’nin Girne’deki “yalnızlığına…”
Diğeri HP’nin Lefkoşa’da “ortada fare” oyununa…
Birol Karaman ya da Mehmet Harmancı ne kazanır, ne kaybeder bilmiyorum.
TDP ve HP ayıp etmiştir bence...
“İttifak” için değil lafım!
Lafım geleceğe…