1. YAZARLAR

  2. Kutlay Erk

  3. Yerel Yönetimler Reformu…
Kutlay Erk

Kutlay Erk

SİYASET MEYDANI

Yerel Yönetimler Reformu…

A+A-

Anayasaya göre gelecek Haziran ayının son Pazar günü yerel yönetimler seçimi var. Başbakan Sucuoğlu seçimleri kısa süreliğine erteleyip 2005 yılından beri beklemede olan yerel yönetimler reformunu yapmayı, ondan sonra da yerel yönetimler seçimini gerçekleştirmeyi ülke gündemine getirdi. Bu konu öyle aceleye getirilerek yapılacak bir konu değil. Başbakan ya konuya hakim değil, ya da niyeti gerçek anlamda bir reform yapmak değil… Her iki durumda da Yerel Yönetimler reformu kör-çar edilecek…

Halen mevcut olan yirmi sekiz belediyeli yerel yönetimler sistemi artık pek de sürdürülebilir değildir. Birçok beldede belediyeler o kadar yakın ki birbirine, iç içe geçmiş durumda. Komşu belediyelerin bazı hizmetlerde iş birliği yaptığı, aynı partiden olan belediye başkanlarının görev yapmakta dayanışma içinde olduğu da gerçek… Bunlar güzel eylemlerdir; gereği ise insan ve mali kaynak israfını önlemektir. Zaten belediyelerin mali kaynakları sınırlı ve sıkıntılı, bir de küçük ölçeğe rağmen insan kaynağında ve makine-ekipman gibi yatırımlarda da tas-tamam olmak istenirse bütçeler yetersiz kalır. Borçlanarak alınmaya çalışılan yollar da batağa çıkıyor… Sonuçta da belde halkı hak ettiği temel hizmetleri bile nicelik ve nitelik yönünden tam olarak alamıyor. Ve belediyelerin iş yapma kapasitesi ve çeşitliliğini artırmak da mümkün olamıyor. Helen verilen hizmetler yeterli imiş ve çok da yerine getiriliyormuş gibi bir yaklaşım da yerel yönetimler sisteminin gelişmesini ve geliştirilmesini önlüyor.

Bu durumu aşmak için yerel yönetimler sistemini reforme etmek artık kaçınılmazdır. Reformun amacı da sadece insan ve mali kaynak israfını önlemeye odaklanmak olmamalıdır. Yerel yönetimlerde yerinden yönetim sistem ve düzenine geçmek reformun vizyonu olmalıdır; bu reformun ilk gündeme geldiği 2005 yılında vizyon bu idi… Bunu başarmak için, evet, mevcut belediyeler coğrafi uygunluğa, genel nüfusun dağılımında dengeye göre birleştirilerek sayılarının toplamda on iki ile on dört belediye arasında olması kaçınılmazdır. Birleştirilmiş belediyeler, mevcut bazı belediyelerin iptali gibi algılanıyor; esas algının belde halkına hizmette küçük ölçek belediyelerinin yetersiz kaldığı ve büyük ölçek belediyeleri ile belde halkına daha etkili, daha çeşitli ve ekonomik hizmet verileceği olmalıdır. Bu bağlamda, merkezi yönetim bir kısım yetki ve sorumluluklarını belediyelere aktarmalı veya ortak etmelidir.

Örneğin, okul öncesi eğitim, beş yaş altı çocukların özel eğitimi, itfaiye, sağlık ocakları belediyelerin görev alanı içine verilmelidir. Pazarda sunulan mal ve hizmetlerin nitelik ve kurallara uygunluk denetimleri münhasıran ve tek yetkili olarak belediyelere verilmelidir. Kaymakamlıkların görev yetki ve sorumlulukları belediyelere aktarılıp, kaymakamlık sistem ve düzenine son verilebilir. İmar planlarında Şehircilik Dairesinin abartılı yetkileri belediyelerin beldeleri ile ilgili gelişim planlarına pranga vurmamalı, Daire ile belediyeler arasında hiyerarşik yapı kalmamalıdır.

Türkiye’deki İller Bankası’na benzer bir kuruluşun oluşması ve belediyelerin bu bankadan kredi ve kaynak kullanması da yerel yönetimler sisteminde mali disiplin oluşturmaya katkısı olacaktır. Belediyelerin beldeleri içinde bulunan limanlardan, otellerden, silolardan elde ettiği gelirler de bu bankada biriken ve tüm belediyelerin de yararlanabileceği bir fona dönüştürülürse, genel fayda anlamında daha doğru bir uygulama olacaktır.       

Yerel Yönetimlerde reform bağlamında büyütülmüş belediyelerin görev ve yetki alanlarının artırılmasına daha birçok projeler eklenebilir. Reformun hedefi büyük ölçek belediyeleri ile belde halkına daha etkili, çeşitli ve kaliteli hizmet verebilmek ve onların günlük yaşamını kolaylaştırıp, yaşam kalitesini artırmak olacaktır. Bu reformun öznesi belde halkı olduğuna göre, reform ile ilgili çalışmalar belediyelerin belde halkını bilgilendirerek, onların katkı ve katılımcılığına açık olarak yapılırsa başarılı olabilir. Ancak, görünen o ki Başbakan Sucuoğlu belediyeler reformu diye yola çıkarken sadece sayıyı azaltmak azminde ve bunu başarmak için de belediye başkanlarını ikna etmek derdinde… Halbuki bu reformun esas muhatabı beldelerde yaşayanlardır; belediyeleri büyütmek projesinin vizyonu onlarla paylaşılmalı ve onların desteği alınmalıdır. Halkın bilgilendirilmediği ve benimsemesi sağlanmamış bir reform projesi, kitlelerin katılımcılığı ve katkısı olmadığı için uygulamada başarısız olacaktır.

Belli ki Başbakanın vizyonu ve misyonu uzun erimli ve yerel yönetimlerde gerçek bir reform değil de Ankara Hükümeti ile yakın geçmişte imzalanan protokoldeki yerel yönetimler reformunu acilen ve çala-kalem yapmak ve maddi kaynak alabilmektir. Ve farkında değildir ki, halkın yerel yönetimlerden daha çok ve kaliteli hizmet almasını baltalayacaktır.

Şeker suya düşmedi; düşmüşse de 2005’den beri sudadır, pek de erimedi… Yerel seçimler gününde yapılsın ve gelecek dört yıl içinde yerel yönetimler reformu gerçek anlamda reform olacak şekilde ve halkın da katılımcılığıyla ortaya çıksın ve 2026 yerel yönetimler seçimlerine büyütülmüş belediyeler için seçimlere gidilsin.

Bu yazı toplam 1502 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar