Dikmen Belediyesi Başkanı Yüksel Çelebi, “Birinci görevimiz insanları temiz çevrede yaşatmaktır” derken, hayvan yetiştiricisinin ağıla kaçak yerleştiğini belirtti, belediye olarak Veteriner Dairesi ve Kaymakamlık’tan destek görmediklerini savundu.

Devrim DEMİR 

Girne’ye bağlı Boğazköy’de sonradan yerleşim yeri olan bir bölgede bulunan mandıra, mülk sahiplerini huzursuz etti.

Yaklaşık 200 küçük ve büyük baş hayvanın bulunduğu mandırada, mülk sahipleri yetiştirdikleri ürünlerin yanı sıra, evlerinin de hayvanlar tarafından zarara uğratıldığını iddia etti.

Mandıra sahibi Abdurrazak Dolgun ise, iddiaları kabul etmedi. Mandıranın bölgede 1974 yılından bu yana faaliyette olduğunu, sonradan yerleşim yeri olan bölgede mandıranın evlerden 500 metre uzakta olduğuna değindi.

Veteriner Dairesi Müdür Vekili Mehmet İsfendiyaroğlu, iddialarla ilgili YENİDÜZEN’e konuştu. İsfendiyaroğlu, bölgedekilerin dilekçelerinin yeni geldiğini dairenin başlattığı soruşturmanın henüz tamamlanmadığını, iddia edilen hayvan üreticisinin kayıtlı olduğunu söyledi.

Dikmen Belediye Başkanı Yüksel Çelebi, konuyu Veteriner Dairesi ve Kaymakamlığa bildirdiklerini, bölge halkının ciddi bir rahatsızlık yaşadığını ifade etti.

Dikmen Belediye Başkanı Yüksel Çelebi:

“Veteriner ve Kaymakamlık’tan destek görmedik”

Dikmen Belediye Başkanı Yüksel Çelebi, köy içinde ağıl bulundurmanın söz konusu olamayacağını söyledi.

İnsanların yaşam alanlarının temiz ve tertipli olması gerektiğine işaret eden Başkan Çelebi, son zamanlarda belli başlı yerlerde insanların ağıl kurmaya çalıştığını kaydetti.

Çelebi, “Belediyelerin sorumlulukları vardır. Birinci görevimiz de insanları temiz çevrede yaşatmaktır. Hayvanların sahibi bu ağıla kaçak bir şekilde yerleşti. Ağılın bitişiğinde ise yerleşim yeri vardır.

Bölge halkı ciddi anlamda şikâyetçi ve belediye bunu göz ardı edemez. Bölge halkı durumdan oldukça rahatsız, gereken girişimleri başlattık, ağıl sahibine ikazda bulunduk ama umursamadı.

İncelemelerde hayvanlarının Brucellalı olduğu ortaya çıktı. Küçükbaş bir sürü hastalıklı hayvan evlerin avlusunda başıboş geziyor, gelişigüzel besleniyor.

Lefkoşa-Girne Anayolu mandıranın hemen yanında, bir hayvan atılsa sonucu ne olacak? Yerleşim yerinde ağılların bulunması biti, pireyi her türlü hastalığı getirir. 1 yıldır çaba gösteriyoruz, halkımızın haklı sebepleri vardır. Bütün birikimlerini temiz bir çevrede yaşamak için yatırdılar, ahır kokusunu kimse çekmek zorunda değil. Veteriner ve Kaymakamlıktan destek görmedik” şeklinde konuştu.

Hayvan yetiştiricisi Abdurrazak Dolgun:

“Üç evladım oradan ekmek yiyor”

Hayvan üreticisi Abdurrazak Dolgun iddialarla ilgili YENİDÜZEN’e konuştu, bazı mülk sahiplerinin yaptığı şikâyetin yalan olduğunu savundu.  Mandırasında 200 küçük ve büyükbaş hayvan beslediğini de belirten hayvan üreticisi Dolgun, bölgenin çok sonradan yerleşime açıldığını, mandıranın ise 1974 yılından bu yana orada bulunduğunu kaydetti.

Evlerin artması sebebiyle belediyeden ve kaymakamlıktan yer talebinde bulunduğunu da savunan

Dolgun, “Benim üç evladım bir eşim var, biz ekmeğimizi buradan yiyoruz. Ben yer talebinde bulundum, mandıra 1974 yılından bu yana burada. Daha yerleşim yeri değildi, yol yoktu ben dereleri geçerek hayvanlarıma geliyordum. 200 hayvan var, kedi köpek değil alıp hemen kaldırayım” dedi.

“Burayı da satın almak istiyorlar”

Mandıra sahibi Abdurrazak Dolgun, mülk sahiplerinin iddialarının doğru olmadığını hayvanların başıboş gezmediğini iddia etti.

Dolgun, “Bölgeye çok sonradan gelerek ev yapanların bazılarının şikâyetini kabul etmiyorum. Hayvanlarım giderek kimsenin bağına bahçesine zarar vermedi. Polise gittim, geldi ölçtü evlerden 500 metre uzakta benim mandıram. Benim emeklerim bu kadar ucuz mu? Bende, eşimde gece yarılarına kadar çocuklarımız için burada harcanıyoruz. Usulsüz hiçbir şeyimiz yok, beni şikâyet edenlerin tek dertleri bu araziyi satın almak. Göz göre göre benim ekmek teknemle oynuyorlar” şeklinde konuştu.

Veteriner Dairesi Müdür Vekili Mehmet İsfendiyaroğlu:

“Suç tespiti yok polis tutanağı iptal etti”

Veteriner Dairesi Müdür Vekili Mehmet İsfendiyaroğlu, Boğaz 74 villalarında kalan mülk sahiplerinin dilekçelerinin yeni geldiğini, mandıra sahibine gerekli uyarının yanı sıra bölgede soruşturma başlattıklarını kaydetti. İsfendiyaroğlu, olayın soruşturma aşamasında olduğunu Dikmen Belediye Başkanı ile de yüz yüze görüştüklerini ifade ederek şöyle konuştu:

“Bölgede yaşayanların iddialarının doğrulanması için polis tutanağı gerekli. İddialar hayvanların bölgeye ve evlere zarar verdiği yönünde bununla ilgili henüz bir suç tespiti yapılmadı. Polis daha önce tutanak tuttu, iptal etti. Veteriner Dairesi olarak ilgili soruşturmayı henüz tamamlamadık, tamamlandıktan sonra mülk sahiplerine de gereken açıklamalar yapılacak.”

Mülk sahipleri ne dedi? Mülk sahipleri ne dedi?

Ceyhan Rıfat: “Geceleri hayvanlar sokakta”

“Hayvanlar serbestçe evlerine içine kadar giriyor. Yollar kaldırımlar pislik içinde, ilgilenen yok. Hastalık var, havalar çok sıcak. Küçük çocuğum var, evimin bahçesine kadar giriyorlar. Kredi çektik borçlandık ev yaptık, eskiden bölgede yerleşim yoktu ama şimdi orda bu işi yürütemez. Geceleri hayvanlar sokakta mahallerde dolaşıyor. Tedbir alınmasını istiyoruz.”

Zehra Yücel: “Kokudan durulmuyor”

“Burası artık yerleşim yeri oldu. Eskiden az kişi vardı, şimdi nüfus artmakta. Koku çok fazla, evim uzak olduğu halde vuruyor. Çevrede çok çirkin bir görüntü var.”

Muzaffer Kadiroğlu: “Keçiler güllerimi ve zeytin ağaçlarımı yedi”

“Benim küçük bir seram var, zeytinlerimi ve güllerimi yedi keçiler. Polise şikâyet ettik. Kaymakam bu durumu düşünsün bir ağıl göstersin hayvanlarını almalarını istiyoruz.”

Narin Türkler: “Şikâyetimizi ciddiye alan yok”

“En büyük problem ağıl evlerin içinde. Sinek, koku bahçelerimize giriyor hayvanlar, Kaymakamlığa iki kez şikâyet ettik 6 yıldır bu sıkıntı var. Çevrede bu durumdan ötürü şikâyetçi defalarca belediyeye şikâyet ettik gitmediğimiz yer kalmadı imzalarımızı ciddiye alan yok.”

İbrahim Özbaskın: “Çocuğumun kulağından pire çıktı”

“Defalarca yazılı ve sözel olarak yaptık şikâyetlerimizi. Ekmiş olduğumuz çaba gösterip evimizi güzelleştirmeye çalıştığımız ağaçlarımızı hayvanlar yiyor. Evimizin önü, site içi hayvan pisliği doluyor. Ben evimi defalarca ilaçlattım ama çocuğumun kulağının arkasından pire çıkardık. Bu sorun bizi çok üzüyor. Yetkililer buna bir çözüm bulsun, bizde suçlu durumuna düşmek istemiyoruz. Pireler, haşereler ile yaşamak istemiyoruz. Yaz ayrı kışı ayrı dert.”