Yerli Sermaye Yok Ediliyor
UBP-DP-YDP hükümetlerinin asıl görevi Kıbrıs Türk halkını yok etmektir.
Ekim 2020 cumhurbaşkanlığı seçimi Kıbrıs Türk halkının yok oluşunun hızlanmasını getirdi. Hatırlarsanız seçim öncesi UBP-DP-YDP liderleri Ankara’ya çağrıldı. Kendilerine cumhurbaşkanlığı seçiminde Ersin Tatar’ı desteklemeleri şartıyla seçimden sonra 3’lü koalisyon kurulacağı garantisi verildi.
Tatar, Ankara’nın müdahalesiyle seçtirildi. Ardından da yine müdahale ile birinci UBP-DP-YDP hükümeti kuruldu. O günden bu yana 4 başbakan değişti ama UBP-DP-YDP koalisyonu hiç değişmedi.
Müdahale ile kurulan hükümet de kendilerini oraya tayin edenlerin talimatlarını uygulamaktan başka hiçbir şey yapmadı.
Ülkede son 4 yılda her şey geriye gitti. Son 4 yılda, her yıl ortalama 4500-5000 vatandaşlık verildi. Düşünün bu ülkenin çağ nüfusu 3000-3500 civarındadır. Yani çağ nüfusunun üzerinde yurttaşlık verilerek Kıbrıs Türk halkının kendi ülkesinde azınlığa düşmesi hedefleniyor.
Bunu gizlemek için de nüfus artışını Kıbrıs Rum nüfusuna eşitlemek için yaptıklarını iddia ediyorlar.
Son 4 yılda yaşadığımız bir başka gerçek de bütün TC vatandaşlarına, KKTC sınırları içinde, KKTC yurttaşlarıyla her alanda eşit haklar sağlanmasıdır.
Bunu ilk olarak Ocak 2024’de TC-KKTC sanayi ve Ticaret bakanlarının imzaladığı Organize Sanayi Bölgelerinde TC’li yatırımcıların, KKTC yurttaşlarıyla aynı haklara sahip olmasını içeren uluslararası anlaşmada gördük.
Bu anlaşma ile ilk etapta Türkiye Cumhuriyeti’nin katkılarıyla yapılacak Güvercinlik Organize Sanayi Bölgesinde isteyen TC uyruklu yatırımcılara yer verileceği ve yasada yabancı yatırımcılar için minimum 20 milyon Euro’luk yatırım zorunluluğu olmasına rağmen, TC’li yatırımcı için minimum 3 milyon Euro’luk yatırımın yeterli olacağı yer alıyor.
Bu anlaşma aslında yerli yatırımcı yerine, TC’li yatırımcıların 3 milyon Euro gibi düşük bir meblağla burada yatırım yaparak, zaten zor koşullarda mücadele eden yerli yatırımcıların daha da zora girmesini sağlayacaktır.
Ardından Mayıs 2024’de “Taşınmaz Mal Edinme ve Uzun Vadeli Kiralama (Yabancılar) (Değişiklik) Yasası” UBP-DP-YDP oylarıyla meclisten geçirildi.
Yasanın yeni 8 inci maddesinde ilginç tanımlamalar var. Yabancıların, KKTC’den mal alımını düzenleyen bu madde yabancı gerçek ve tüzel kişilerin bir dönüm arazi alabileceğini ve içine bir adet konut yapabileceğini söylüyor.
Ama devamında bir ayrıcalık veriliyor bu da “KKTC’yi tanıyan ve aynı hakkı KKTC yurttaşlarına veren devletlerin uyruğunda olan gerçek kişilerin, 3 (üç) adet apartman dairesi satın almalarına izin verilebilir” dir.
Aynı düzenleme 8 inci maddenin 10 uncu fıkrasında da yapılıyor. KKTC yurttaşlarının konut sahibi olması için düzenlenen fıkra “Ancak her halükarda imara açık alanlarda yapılan konut projelerinin en az %20 (yüzde yirmi)’si Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşları ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini tanıyan ve aynı hakkı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlarına veren devletlerin uyruğunda olan gerçek kişilere satılabilir” biçiminde yazılmıştır.
Bu yasa TC yurttaşları ile KKTC yurttaşlarının, KKTC sınırları içinde aynı haklara sahip olmaları için yazılmıştır.
Yasada ayrıca yabancı ortaklı yatırımcıların Yap-Sat yapamayacağı net olarak yazılmıştı.
Bu yasanın inşaat sektörüne darbe vuracağı daha yasa çıkmadan sektör ve muhalefet tarafından dillendirilmiş ama iktidar bu uyarılara kulak tıkamıştı.
Aradan tam 7 ay geçti. Sektör tökezlemeye başladı. Hükümet geçen Cumartesi akşamı bir Yasa Gücünde Kararname yayınlayarak güya sektörü tökezlemekten kurtarmak için acil düzenleme yaptığını iddia etti.
Ama yasada % 1 bile yabancı ortaklı yatırımcıların yap-sat yapamayacağı maddesi değiştirilerek Türk yatırımcılar için % 49’a çıkarıldı. Böylece yabancı yatırımcı için yap-satın önü açıldı.
Böylece Kıbrıs Türk halkı kendi yurdunda azınlığa düşürülmesi bir yana elinde ne varsa kaybedeceği yeni bir sürece giriyor.
Anlaşılan UBP-DP-YDP hükümetinin asıl görevi Kıbrıs Türk halkını kendi yurdundan kovmak ve yerine başka ülkelerden işçi, işveren, memur, öğretmen vb. kişiler getirmektir.