Süper Lig’in lideri Yenicami, Mormenekşe’ye gelirken havanın güneşli olmasına aldanmıştı. Ama kendisini bekleyen fırtınanın farkında değildi. İnanarak oynayan ve iki kişilik efor sarf eden oyuncularıyla tam bir takım oyunu sergileyen Mormenekşe, aldığı bu galibiyeti sonuna kadar hak etti.
Geçen hafta ezeli rakipleri ile oynayan iki takımdan Yenicami, kendinden çok emin geldiği Mormenekşe deplasmanında maça çok hızlı başladı. Erken gelen gol çoğu kişiye Yenicami’nin farka gideceğini düşündürse de Mormenekşe’nin yenilgiyi peşinen kabullenmeyeceği 15.dakikadan sona açıkça belli olmaya başladı.
Maça liderden çekinerek çıkan ve yedikleri gol sonrası iyice bocalayan Mormenekşe, Yenicami’nin gol sonrası yaşadığı rehaveti iyi değerlendirdi ve orta alan hakimiyetini ele geçirdi. Rakip atakları başarıyla kesen ve topu oyuna hızlı sokan Kaan Güder ve Hasan Ankaralı, sahada önemli işlere imza attılar. Savunmayı organize eden Portekizli Pedro Rodrigues, Yusuf Beyazi’nin zaman zaman yerini kaybetmesi sonrası zor anlar yaşasa da özellikle Kaan’ın yerinde kademeleri savunmayı ayakta tuttu. Sakatlanıp çıkana kadar Cemil Awwad, takımına bir gol ve bir asistle büyük katkı koyarken, hiç şüphesiz maçın yıldızı ileri uçta tek başına savaşan Ahmet Demir’di. İnatçı ve mücadeleci yapısını, özveri ve coşkusuyla birleştiren Ahmet Demir, yılların tecrübeli savunma oyuncusu Serkan’ı birçok pozisyonda hallaç pamuğu gibi attı.  Aslında ev sahipte oynayan her oyuncu iki kişilik oynayarak bu anlamlı galibiyete imza attı. Ancak Ahmet Demir olmasaydı, Mormenekşe’nin sahadan galibiyetle ayrılması çok zor olurdu.
Mesarya’ya general edasıyla, başı dik ve mağrur bir şekilde gelen lider Yenicami, karşısında hiç ummadığı bir rakip buldu.  Kendini fazla yormadan ve zorlanmadan kazanırım diyen Yenicami, sert bir tokat yedi ve Lefkoşa’ya namağlup unvanını yitirerek dönmek zorunda kaldı. Siyah-beyazlı ekibin Tansel  Ekingel ve Neval Esengül dışında elle tutulur tek bir oyuncusu yoktu sahada. Yıldızlar topluluğu olarak nitelendirilen bir takımın oyuncularının sahada bu kadar aciz duruma düşmelerini çok yadırgadım. Orta alanda sorumluluk almaktan kaçan Uğur Sönmez ve Behiç Kum, maç boyunca hiç bir planlı atak organizasyonuna imza atamazken,  özellikle İbrahim Çıdamlı ve Kenneth Ngwoke büyük hayal kırıklığı yarattı. Girdikleri tüm ikili mücadeleleri kaybeden ve aldıkları tüm topları ezen bu ikili, Yenicami’nin ataklarının daha başlamadan bitmesine neden oldular. Savunmada ayakta kalan tek oyuncu, canla başla çalışan ve takımının ataklarının çoğuna imza atan Neval Esengül’dü. Ligimizin en istikrarlı oyuncularından biri olan ve belirli bir çizgiden aşağı düşmeyen Neval’e maalesef diğer arkadaşları ayak uyduramadılar.
Maçın orta hakemi Serkan Şimşek, birçok pozisyonda ikili mücadelelere prim tanırken, oyunu faullerle fazla kesmemeye çalıştı. Buna rağmen ikinci yarı yaşanan sakatlıklar nedeniyle oyun sık sık durdu. Maç içinde kartına fazla başvurmayan Şimşek, Mormenekşe golü sonrası yaşanan sevinç gösterilerini abartan yedek kulübesindeki oyunculara sarı kart göstererek dikkat çekti.
En üst ligdeki son şampiyonluğunu 1983-84 yılında kazanan ve KKTC’nin ilk şampiyonu unvanını alan Yenicami’nin bu performansı sürdürmesi halinde şampiyon olması çok zor görünüyor. Subaylardan oluşan bir takımda, asker sayısı çok az olunca hedeflere ulaşmak da zor olur. Sahada isimler değil, mücadele ve coşku size maç kazandırır. Aldıkları bu mağlubiyet sonrası siyah-beyazlı oyuncuların silkinmeleri ve kapıldıkları rehavetten bir an önce kurtulmaları gerekiyor. Aksi halde tüm bu yıldız isimlere rağmen, sezon sonunda yine bir hüsran yaşanması kaçınılmaz olur. Ligin yeni takımı Mormenekşe, aldığı başarılı sonuçlarla dikkat çekerken, bu başarıda kuşkusuz takım oyunu ve mücadele gücünün büyük etkisi var. Bu özverili ve coşkulu oyunun devam etmesi halinde kırmızı-yeşilli ekibi başarılı bir sezonun beklediğini düşünüyorum.