Yeteri Kadar Geç Kalmadık Mı?
Dünyanın en iyi eğitim sistemlerinden birine sahip olduğu ifade edilen Finlandiya'da, eğitimciler radikal bir kararı uygulamaya karar verdi. Finlandiyalı yetkililer dersleri müfredattan kaldırmak istiyor. Fizik, matematik, edebiyat, tarih, coğrafya gibi dersler artık olmayacak.
Helsinki Eğitim Bölümü başkanı Marjo Kyllonen değişimi "1900'lerde uygulanan eğitim yöntemleri bir zamanlar faydalıydı. Ancak artık öğrencilerin ihtiyaçları farklı." sözleriyle ifade etti.
Geleneksel yöntemler yerine öğrenciler, olaylar ve fenomenleri disiplinlerarası bir formatta öğrenecekler. Örneğin; İkinci Dünya Savaşı, tarihsel, coğrafi ve matematiksel bakış açısıyla incelenecek… Ya da "Kafede Çalışmak" gibi ilginç bir uygulama ile öğrenciler İngilizceyi, ekonomiyi ve iletişim becerilerini öğrenecekler…
Planlamaya göre sistem ilk olarak 16 yaşındaki son sınıf öğrencilerine sunulacak. Öğrenciler yetenekleri ve gelecekte yapmak istediklerini de göz önünde bulundurarak öğrenmek istedikleri konuları seçecekler. Bu şekilde öğrenciler, "Bu dersi neden alıyorum?" diye sormadan derslerini alacaklar.
Geleneksel öğrenci-öğretmen ilişkisi de bu sistemle değişecek. Öğrenciler sıralarında oturup öğretmenlerinin onlara soru sormasını beklemeyecek. Bunun yerine, problemleri oluşturdukları küçük gruplarda tartışacaklar. Kolektif çalışmayı öğreten Finlandiya'nın yeni eğitim sistemi ile öğretmenlere büyük bir iş yüklenecek. Bu nedenle öğretmenlerin maaşlarında da artışlar olacak. Değişimin 2022'ye kadar tamamlanması bekleniyor…
Eğitimde geleneksek anlayışı yıkan çok sayıda uygulamalar var. Ancak bir ülkenin eğitim sisteminin tamamını kapsayacak şekilde böylesi bir değişimin örneği pek fazla yok… Niyetim bu yeni anlayışı irdelemek değil ancak buradan yola çıkarak pek fark edemediğimiz bir konuya vurgu yapmak istiyorum.
Finlandiya, ortaöğretim kademesinde dünyada ilk sıralarda yer alan bir eğitim sistemine sahip. Hatta kimi eğitim bilimcilere göre “rüya eğitim sistemi” olarak tanımlanıyor. Yukarıda okuduklarınız neden bu tanımı aldıklarının ispatı gibi…
Benzer bir uygulamayı biz de hayata geçirelim demiyorum ama bizdeki eğitim sorunlarına ve uğraştığımız konuları bir hatırlayın; “Eksik öğretmen”, “eksik okul”, “eksik altyapı”, “eksik materyal” ve daha birçok eksikler, bir de siyasi kaygılarla alınmış onlarca karar… Oysa bunların hiçbiri eğitim değil. Eğitim dediğimiz şey bunların dışında bambaşka bir şey…
Mesela pek fark edemesek de; çocuklarımızın, aynı yaş grubundaki diğer ülke çocuklarından beceri olarak çok geride olmaları…
Yaklaşık 16 yıl İngilizce öğreten ama öğrencilerimizin bir türlü İngilizce konuşturamayan, 12 yıllık eğitim süreci sonrasında bir tek müzik aleti çalmayı öğretemeyen, çok iyi dilbilgisi öğreten ama tek bir kitabı okutmayan, öykü, şiir yazdırmayan başka bir eğitim sistemi var mıdır?
Soysal bilimdeki olgu ve olayları iyice ezberleten ama bir türlü analiz yaptırmayı sağlayamayan ya da fen bilimlerinin ve matematiğin bütün formüllerini öğreten ama kendi yaş grubuna uygun öznel problemler için çözüm önerisi bile getirtemeyen başka bir eğitim sistemi var mıdır?
Bu sorunları çözmek için de geleceğe dönük anlayışlara köklü bir değişime ihtiyacımız olduğu ortadadır. Bu iradeyi gösterebilecek miyiz? Yoksa geleneksel uygulamalara devam mı edeceğiz? Karar vermek için yeteri kadar geç kalmadık mı?
Yeni Nesil Öğrenme
Bugünün Çocukluğunun Doğası
Bugün çocukluğun doğası nedir? Çağdaş toplumlarda çocukların yaşamları yönelik daha iyi kamu güvenlik, fiziksel ve zihinsel sağlıkları için destekler sayesinde net bir şekilde iyileşmeler vardır. Ancak yine de birçok çocuğun akıllı telefonlara ve dijital dünyanın yürümeden veya konuşmadan önce sunduğu sınırsız fırsatlara erişimi vardır. Aynı zamanda, 21. yüzyıl çocukları daha fazla stres ve endişe duyuyor ve dijital dünyanın her yerde var olan doğası, çocukları okul bahçesinden evlerine kadar takip eden siber zorbalık gibi yeni riskler getiriyor.
Soruya dönersek: bugün çocukluğun doğası nedir? Bu durum, çocuğun değerine ilişkin felsefi uygulamalardan, çocukluğun sosyal ve politik yorumlarına kadar her şeyi kapsayan çok büyük bir sorudur. Bu anlamda yeni nesil eğitim sistemlerinin dikkate alması gereken “dönüştürülmüş çocukluk” bağlamı anlayışıyla dört ana temaya odaklanmaya karar verildi. Bunlar: 1. Fiziksel sağlık, 2. Duygusal refah, 3. Dijital Teknolojiler ve 4. Aile ve akranlar…
Bir Resim - Bir Mesaj
Bakış Açısı
Olaylara hangi açıdan baktığınız önemlidir. Tek bir yönden bakmaya koşullananlar dolaylarının bütününü göremezler. Önemli olan her yönden bakabilmeyi başarabilmektedir.