►“Eğitim anlayışını gözden geçirmeli, özellikle de meslek lisesi mezunlarına istihdamı teşvik etmeliyiz”

 ►“Sınavlarda başarılı olan gençler genellikle gelir seviyesi daha düşük profilli ailelerden çıkıyor”

 ►“Gıda mühendisi ya da kimyager geliyor, lise mezuniyeti yeterli bir kadro için Posta Dairesi’nde münhaline başvuruyor. Eğitim anlayışını gözden geçirmeliyiz.

 ►“Kamuya tüm istihdamları komisyon üzerinden sınavla yapmaya hazırız”

 ►“Hastaneye teknisyen istediler, sınav yaptık, kimse geçemedi”

Cenk Mutluyakalı

Kamu Hizmet Komisyonu Başkanı Ömer Köseoğlu, “gıda mühendisi” bir kişinin “lise mezuniyeti yeterli” bir göreve memur olmak için Posta Dairesi’ne başvurduğunu, bir “kimyager”in en alt düzey memuriyet için sınava girdiğini anımsatıyor, “Eğitim anlayışını gözden geçirmeli, özellikle de meslek liselerine istihdamı teşvik etmeliyiz” diyor.

Lise mezunlarının tümünün aynı zamanda üniversite mezunu da olması şartmış gibi bir süreç yaşandığını belirten Köseoğlu, “Kamu Yeterlilik Sınavları’nda başarı oranının yüzde 25’i aşmadığına” dikkat çekiyor.

Köseoğlu şu gözlemini de aktarıyor: “Başarılı olan gençler genellikle gelir seviyesi daha düşük profilli ailelerden çıkıyor.”

“Hastaneye teknisyen istediler, sınav yaptık, kimse geçemedi” diyen Kamu Hizmet Komisyonu Başkanı Ömer Köseoğlu, bunun bir sebebinin de bir teknisyenden pek çok farklı iş yapmasının istenmesi olduğunu söyledi.

“Biz sorduk, bu teknisyen ne yapacak? Çünkü soruları bu çerçevede hazırlıyoruz. Bize elektrik, su tesisatı, asansör, ısıtma, mekanik, tüm işlere bakacağını söylediler. Mesleki sorular da bu yönde hazırlandı. Kimse sınavı geçemedi.”
 

“Geçici işçi ya da sözleşmeli memur istihdamları da sınavla olmaz mı?”

Geçici işçi, geçici öğretmen, polis ya da sözleşmeli memur da dâhil olmak üzere kamuya yıllardır tartışılan istihdamlarla ilgili konuştuğumuz Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı Ömer Köseoğlu, “Kamuya tüm istihdamları Kamu Hizmeti Komisyonu üzerinden ve sınavla yapmaya hazırız. Elbette bunun kararını siyasi irade verir.” diyor.

32 yıllık kamu görevinde, Müsteşar olarak görev yaptığı 10 yıllık süre içerisinde sekiz ayrı Başbakan’la birlikte çalışan Ömer Köseoğlu, şimdi Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı… Köseoğlu ziyaretimize geldi, sorularımızı yanıtladı, mesajlar verdi.

“Seçim yasakları engel olmamalı…”

“Göreve geleli bir yıl oldu, ikinci seçim yasağını yaşıyorum” diyen Köseoğlu, Kamu Hizmeti Komisyonu’nun seçim yasakları içerisinde de yazılı sınavları yapabilmesi ve atama yetkisine sahip olmasını istiyor.

Köseoğlu şu ifadeleri kullanıyor:
“Münhali önceden ilan edilmiş ve başvuruları tamamlanmışsa eğer, sınav tarihi seçim yasaklarına denk geliyor diye yazılı sınavları ertelemeyelim. Bu yönde talebimiz vardır. Bağımsız bir komisyon olarak biz sınav yapamıyoruz ama örneğin bir bakan aynı dönemde geçici öğretmen ya da doktor alabiliyor.”

Kamu Hizmeti Komisyonu, geçtiğimiz yıl sınavla 400’ün üzerine atama yapmış, bunların 250’ye yakını da öğretmen…

“Gerçekten tarafsız ve bağımsız mı?”

Kamu Hizmeti Komisyonu, kamu görevlilerinin atanmaları, terfileri, nakilleri hatta disiplin işlemlerini “tarafsız ve bağımsız” olarak yapmakla yükümlü…
Kamu Hizmeti Komisyonu, bağımsız bir kurul olarak 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nda 7 Kıbrıslı Rum ve 3  Kıbrıslı Türk üyeden oluşuyordu, o dönem, Cumhurbaşkanı ve Vekili tarafından atanıyordu.
1975’ten sonra adanın kuzeyinde oluşan komisyon, 6 yıl görev süresi ile Cumhurbaşkanı’nca atanan 1 başkan ve 4 üyeden oluşuyor.

Komisyon gerçekten tarafsız ve bağımsız mı?
“Cumhurbaşkanı’nın ataması ne kadar doğru?” diyorum.
“İsteseniz de yanlış yapma şansınız yoktur, çünkü artık yazılı sınavlarda, sıralama sonucuna göre mülakata çağırıyorsunuz. 10 kişi çağrılacaksa, sınavda ilk 10’a girenler çağrılıyor. Geçmişte sınavlarda sadece mevzuattan sorular vardı. Böylece iyi ezber yapan başarılı olurdu. Şimdi yaratıcı, çözümleme gücü olan kişileri sınayacak sorular da yöneltiyoruz.”

“Soru bankamızda 100 binden fazla soru var”

Bu kez “Kamu Hizmeti Komisyonu’nun yaptığı sınavlar ne kadar güvenlidir?” diye soruyorum. Hatta yaygın bir endişeyi açık açık dile getiriyorum: “Sorular dışarı çıkmıyor mu?”

“Soru bankamızda 100 binden fazla soru var. Mevzuat sorularının yanı sıra mesleki sorular da var. Bunları pek çok farklı akademisyenden de alıyoruz. Soru merkezi kamera gözetimi altındadır ve tüm sorular şifreli olarak sistemde kayıtlıdır. 100 binden fazla soru içinden, her sınavda, o sınava özel sorular seçilir ve bunları dışarıya sızmasına imkan yoktur.”

“Öğretmen sınavında ne oldu?”

“Ortaokul ve liseler için öğretmen sınavlarında bir değişiklik mi oldu? Sorun nedir?” diyorum.
Çünkü bu yönde birkaç aileden gelen telefonlar var.
39 öğretmenin istihdam edileceği sınava, 1.836 başvuru oldu. Kimi aileler de “çocuklarının mağdur edildiğini ve sınav dışında tutulduğunu” söyledi.

“Maalesef şikayetlerin sebebi kriter dışı yaşamaya yönelik alışkanlıklardır. Çünkü genelde bağıran kazanıyor. İşin aslı, mağdur olduğu iddia eden 47 kişidir. Sorun da şu olmuştur. Öğretmen sınavlarında geçmişte uygun konuda üniversite mezunu olmak şartı aranırdı. Hangi öğretmenliğe, hangi bölümlerden mezunlar başvurabilir, bu belirlenmiş değildi. Biz oturduk ve aranan koşulları Eğitim Bakanlığı ile çalıştık, bir sonuç ürettik. Her öğretmenlik branşı için hangi bölümlerden mezun istendiğini tek tek belirledik. Bir karar verdikten sonra geri dönüş olmaz. Geçmişte farklı üniversitelerden de mezun olanlar başvuru yapıyordu. Bunun sonu yok. Ekonomi öğretmenliğine, teknoloji ve tasarım bölümünden mezun biri katılmak istiyor. Öğretmenlik eğitimi alanlara haksızlık yapıyoruz. Üniversitelerin yeni bölümlerine göre teşkilat yasalarının güncellenmesi gereği vardır, ancak, sınav ilan edildikten ve gerekli kurallar açıklandıktan sonra kişilere göre bunu değiştirmek olmaz.”