Kamu İş Başkanı ve Yönetim Kurulu’nun ‘2016 yılından beridir Genel Kurul yapmamaları’ nedeniyle Maliye Bakanlığı tarafından görevden alınmasının ardından gözler yeni sürece çevrildi.  Profesyonel sendikacılık görevi sona eren ve görevden alınan Sami Dilek: “Savcılığa detaylı bilgi verilmedi, yetersiz bilgi ile savcılık imza yetkimizi aldı”

Ayşe GÜLER

Kamu İş Başkanı ve Yönetim Kurulu’nun ‘2016 yılından beridir Genel Kurul yapmamaları’ nedeniyle Maliye Bakanlığı tarafından görevden alınmasının ardından gözler yeni sürece çevrildi.

Profesyonel sendikacılık görevi sona eren 5 isim dün Sendikalar Mukayyidi Kemal Can ile görüştü.

Profesyonel sendikacılık görevi sona eren ve görevden alınan Kamu-İş Başkanı Sami Dilek süreçle ilgili YENİDÜZEN’e açıklamalarda bulundu.

Savcılıktan belirtilen görüş çerçevesinde yönetimin elindeki imza yetkilerinin alındığını belirten Dilek, bunun usulüne uygun yapılmadığını, savcılığa yeterli bilgi aktarılmadığını iddia etti.

Her şeyden önce sendikadaki ortamın hiçbir şekilde bozulmayacağı, işleyişinde hiçbir değişiklik olmadan icraatların yerine getirilmeye devam edeceğini belirten Dilek, üyelere seslenerek, “İlk kez böyle bir durumla karşı karşıyayız. Üyelerimiz rahat olsun, el birliği ile aile ortamında bu sıkıntıları da aşacağız” dedi.

Sendikalar mukayyitliğinde dün yapılan görüşmeyle ilgili de bilgi aktaran Dilek, ilgili taraflar ve avukatları ile ‘uzlaşı yolu’ aradıklarını kaydetti.

Görevlerine geri döndüler…

Profesyonel sendikacılık görevlerinin sona ermesinin ardından Kamu İş Başkanı Sami Dilek Tarım Dairesi’ndeki, Erdoğan Özkan ve Mustafa Aytaç Karayolları Dairesi, Pembe Yıldızev ise Jeoloji ve Maden Dairesi’ndeki görevlerine döndü.

Neler yaşanmıştı?

Kamu-İş’te son genel kurul 2012 yılında yapılmış, yönetim kurulu üyeleri seçilmişti.

Yönetim Kurulu üyelerinin görev süresi 2016 yılında dolmuş, bu sürede yeni genel kurul toplantısı yapılmamıştı.

2017 yılında Genel Başkan Sami Dilek ile Genel Sekreter Erdoğan Özkan arasında delege yazımı tartışmaları yaşanmış, 2016 yılında görev süresi dolsa da sendika genel kurula gidememişti.

Yaşananların ardından Dilek ve Özkan mahkemelik olmuştu.

Bu doğrultuda mahkemede ara emri kararı alınmıştı…

Sendikalar Mukayyidi Kemal Can, bakanlık olarak yükümlülüklerini yerine getirmeye çalıştıklarını söyledi, alınan kararın ardından nasıl bir yol izleneceğine ilişkin yol haritası belirlenmeye çalıştıklarını kaydetti.

İLGİLİ TARAFLAR VE SENDİKALAR NE DÜŞÜNÜYOR?

Dev-İş Başkanı Hasan Felek:
“Genel kurul, sendikaların kilometre taşıdır”

Dev-İş Başkanı Hasan Felek, toplumda sendikalarla ilgili güven sorunu olduğunu söyledi,  bu sıkıntının ortadan kalkması için de Sendikalar Yasası ve kendi iç tüzüklerinin eksiksiz uygulaması gerektiğini belirtti.

Felek, sendikalar için genel kurulların ‘kilometre taşı’ anlamını taşıdığını ifade etti.

“Genel kurul, yönetimin güvenoyu alması, iki-üç yıllık çalışmalarının üye ile delegelerle paylaşması için önemlidir” diyen Felek, “Bununla birlikte mali raporların, sendikaların ekonomik göstergelerinin üye ve delegelere sunulması açısından önem taşıyor.” şeklinde konuştu.

Felek, bu nedenle sendika genel kurullarının önem taşıdığına değinerek, belirlenen sürelerle genel kurulların gerçekleşmesi gerektiğine değindi.

KTAMS Başkanı Güven Bengihan:
“Yaşananlar, sendikalara güveni zedeliyor, sendikal olarak hareket edilmesini zorlaştırıyor”

KTAMS Başkanı Güven Bengihan ise sendikaların Anayasa ve yasalara uygun hareket etmesi gerektiğini vurguladı, bu bilinçle üye ile çalışanların da hak ve menfaatlerini aramasının önemli olduğunu dile getirdi.

Bengihan, “Sendikalar, yasaların önünde ve çalışma hayatıyla ilgili düzenlemeler önünde aykırı hareket etmemelidir” diye konuştu.

Kamu-İş’in kendi Yönetim Kurulu’nun bir takım sıkıtılar yaşadığını söyleyen Bengihan, 2016’da yapılması gereken genel kurulun üzerinden 2.5 yıl geçmesine rağmen yapılmadığını belirtti.

Bengihan, yaşananların sendikalara olan güveni zedelediğini, sendikal olarak hareket edilmesini de zorlaştığını vurguladı. 

Görevden alınan Kamu-İş Başkanı Sami Dilek:
“Savcılığa detaylı bilgi verilmedi, yetersiz bilgi ile savcılık imza yetkimizi aldı”

Süreci YENİDÜZEN’e değerlendiren Görevden alınan Kamu-İş’in Başkanı Sami Dilek, açıklamasında şunları belirtti:

“2012 yılında yapılan genel kurulla başkan olmuştum ve yönetim seçilmişti. Sendika icraatlarına başladık 2016 yılı ekim ayına dek bu süreci çok güzel yürüttük. Sendikada bazı kişilerin mevki kavgaları olsa da, iki başlılık bir süreç yaşasak da her şeye rağmen mükemmel şekilde yönetildi. Ülkemizin en büyük sendikasıyız, her yana yetiştik, sorunlarla boğuşup çözmek için gece gündüz çalıştık. Delege seçimi yapılmasına karar verildi bu delege ile de genel kurula gitmeye karar verdik. Defalarca mevki kavgaları için uyarmamıza rağmen birileri bundan çıkar güderek, benim haberim olmadan, tüzüğe aykırı terfi atamaları, delege seçimleri yapıldı. Bu yapılanın doğru olmaması nedeniyle üyelerimiz şikâyette bulundu. Sonuçta bu iş mahkemeye taşındı. Ben yasal ve doğru bir şekilde genel kurula gitmek için bu konuyu mahkemeye taşıdım. Dava açmak durumunda kaldım. Ara emri almak durumunda kaldım. Genel kurula gidilmemesi için ve kendimi yasal yönden haklılığımı kanıtlamak için ara emri aldım. Ara emri açık ve nettir; genel kurula gidemezsiniz, giderseniz 100’er bin TL teminat ödemekle yükümlüsünüz denildi ve genel kurulun yapılmaması için ara emri aldım. O günden beridir mahkeme süreci devam etti. Uzlaşıp halletmeye çalışalım derken olaylar bugünlere geldi. Toplu iş sözleşmelerinden kaynaklanan profesyonellik haklarımız var. Geçmişte bu idari izinle ilgili olan yetkimizi soruşturduk. Savcılıktan yönetim kurulu başkanının yetkilerinin olup olmadığı ve profesyonelliklerin düşüp düşmediğiyle ilgili görüş talep ettik. Bunun akabinde bize Savcılıktan görüş verildi: bu görüşte: 2016 yılında genel kurulu yapılmadığı için profesyonelliğimizin düştüğü konusunda fikir belirtiyor. Bunu çalışma bakanlığı ve maliye bakanlığına getiriyor ve bize Tarım Dairesi’ne, görevinize gidin diyorlar. Bizi görevden almıyorlar. Sadece profesyonellikle ilgili dairemize gönderiyorlar.”

“Cuma günü mahkemeye gidecek olan mahkemede uzlaşı ile ilgili görüş üzerinde konuşuldu”

“Bu hafta kendi izinlerimizden izin talep ettik. Bugün de mahkemede üretilen uzlaşı kararı ile ilgili görüştük. Sendikalar mukayyitti ve avukatlarımızın nezdinde görüş alışverişinde bulunuldu. Cuma günü mahkemeye gidecek olan mahkemede uzlaşı ile ilgili görüş üzerinde konuşuldu. Biz uzlaşırsak mahkeme süreci de hemen bitecek ve rutin akışımıza döneceğiz.

Savcılık ve maliyeden gelen görüşler de masaya yatırıldı. Bu konuda da detaylı ve hukuki çalışmalar yapılıyor. Umarım bu durumu kurtarırız ve Cuma günü mahkemeden sağlıklı bir karar alırız. Bu karar çerçevesinde de sendikanın genel kurulu için gereken çalışmalar başlar ve bu sıkıntıdan kurtuluruz. Maddi manevi çok güçlü bir konumda olan sendikamız var, gelecek olan yeni ekiple birlikte sendikamızı ileri taşımak boynumuzun borcudur.

İlk kez bu durumla karşı karşıyayız. Üyelerimiz rahat olsun, el birliği ile aile ortamında bu sıkıntıları da aşacağız.

Ne yolsuzluk var ne de anlaşmazlık, ne de darbe… Sendikal açıdan görev ve icraatlarımızın açısından bizi sıkıntılara sokacak hiçbir sorunumuz yoktur.”

“Şu anda sadece savcının görüşüne göre tüm yönetimin yetkileri alındı, görevleri bitti”

Profesyonelliklerle ilgili maliye bakanlığının verdiği görüşte bunun kaldırıldığını belirtti. Görevden alınmadım. Bunun hukuki anlamda yasal boyutu nedir kimse görüş vermedi. Bu yüzden görevden alındım denilemez, hala başkanım. Şu anda sadece savcının görüşüne göre tüm yönetimin yetkileri alındı, görevleri bitti. Ama en yüksek yargı mercii olan mahkemenin genel kurulu atamalarına yönelik kararı var. Savcılık neye göre değerlendirdi ve bu kararı aldı? Savcılığa mahkemede olduğumuz söylenmedi, detaylı bilgi verilmedi, yetersiz bilgi ile savcılık bu kararı verdi.”

Başkan mıyım değil miyim, imza yetkim var mı yok mu kısmında ise birtakım araştırmalarımız var. Biz imza yetkisine sahip miyiz değil miyiz kimse bilmiyor. Bunun üzerinde çalışıyoruz. Savcılıktan yeni bir olumlu görüş çıktığı takdirde imza yetkimiz devam edecek.”