Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası hemşire eksikliğine dikkat çekti, “Durum kritik eşiktedir, yetişemiyoruz” dedi.

Sendika hükümetten yeni istihdam talebinde bulunurken, Maliye ve Başbakan’ı suçladı, Sağlık Bakanı’na yönelik bir eleştiri olmaması ise dikkat çekti.

COVID-19 vakalarının artması ile birlikte farklı merkez ve servislerden hemşire aktarımı yapıldığını ifade eden Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası, buralara aktarılan hemşirelerin diğer alanlarda açığa neden olduğunu savundu.

Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası, “Başbakan ve Maliye Bakanlığı’nı ivedi olarak kamu hizmeti aracılığı ile yapılan sınavda başarı göstermiş meslektaşlarımızı istihdam etmeye davet ediyoruz” dedi.

Sendika Başkanı İbrahim Özgöçmen imzası ile yayınlanan basın açıklamasının tam metni şöyle:

“UYARIYORUZ. İVEDİ İSTİHDAM!  VEBALİ SİZİN BOYNUNUZA…

COVID pozitif hastaların artışı nedeni ile acil durum hastanesinin kapasitesinin dolması ve ihtiyaca cevap verememesi sonucu yeniden bir klinik oluşturulmuştur.

Bu kliniğe gönderilen hemşire ise merkez ve bölge hastanelerden getirilmiştir.

Durum kritik eşiktedir, taşıma su ile değirmen dönmeyeceği gibi, taşıma hemşire ile salgın mücadelesi yapılamayacağı da bir gerçektir.

Ayrıca vaka sayıları artmaya devam ederse normal sağlık sisteminin sekteye uğrayacağı aşikâr olduğu gibi kayıplarımız kuşkusuz bu güne nazaran kat kat fazla olacaktır. Bu ifadeler bilim ve istatistik ile sabittir.

Aylar öncesinden uyarmıştık ama Sn. Başbakan ve Sn. Maliye Bakanı olayın ciddiyetinin farkında değillerdir. Gerek Maliye Bakanı gerekse Başbakan’ın pandemi hastanesi dışında başka hastanelerin ve servislerin olduğunu hatırlatmakta yarar görüyoruz.

Vurdumduymazlıklarından dolayı anlıyoruz ki pandemi dışı hastalıkların olduğunu, onlarca servis ve sağlık sorunları olan binlerce insanın olduğunu unutmuşlardır.

Başka hastanelerden ve servislerden pandemi hastanesini rahatlatmak amacı ile personel kaydırılmasının hata olduğunu, personeli çekilen servislerin ciddi eksiklik yaşadığını ve yatılı servislerdeki hastaların hayatlarının hiçe sayıldığını söyleyebiliriz.

Bir yerdeki eksikliği gidermek amacı ile başka yerlerin, servislerin eksiltilmesinin iş bilmezlik olduğunu açık bir şekilde dile getiriyoruz.

Servislerde yaratılan eksikliğin giderilmesi için ise mevcut personelin nöbet sayıları artırılmak zorunda kalınıyor, bu oranlar ise devlete ek mesai olarak yansıyor. Devletin ödeyeceği ek mesai oranı işe yeni alınacak personele ödenecek miktardan daha fazla olacaktır, bu yadsınamaz bir gerçektir.

Ödenecek miktar bir kenara, ağır iş yükü altında uzun süre çalışmak kronik yorgunluğa, psikolojik baskıya ve ciddi hatalar yapmaya yol açacaktır. Bu hatalar hastalarımızın canına mal olacaktır. Bizlerin amacı gerek meslektaşlarımızı, hastalarımızı ve toplum sağlığını en üst düzeyde korumaktır, ama görüyoruz ki gerek Maliye Bakanı, gerekse Başbakan işin ciddiyetini halen kavramamışlardır.

Pandemiden öncede zaten ciddi eksikliği bulunan personel sayısı pandemi ile birlikte bir o kadar daha artmış bulunmaktadır.

Gerek acil durum hastanesi, gerek merkezi hastaneler, gerekse diğer servisler özellikle yoğun bakımlar ciddi anlamda perişan vaziyettedir. Personelin bir yerden bir yere taşınması, problemleri çözmediği gibi daha büyük sorunlara yol açmaktadır.

Buradan açık bir şekilde halkımıza çağrı yapıyoruz. Gerek yoğun bakımlarda gerekse hastanelerde personel olmayışından dolayı yaşanacak tüm sorunların belki de vefatların sorumluları Sn. Başbakan ve Sn. Maliye Bakanı’dır.

Dolayısı ile Başbakan ve Maliye Bakanlığı’na ivedi olarak kamu hizmeti aracılığı ile yapılan sınavda başarı göstermiş meslektaşlarımızı istihdam etme çağrısını yineleriz.

Aksi halde bir gün hasta yatırken hemşire bulamayabiliriz.

Amacımızın panik yaratmak olmadığını ifade ederken, hemşiremiz doktorumuz yatağımız ve imkânımız olduğu sürece halkımızın iyiliği için çalışmaya devam edeceğiz..