“Yetkililer, bir an önce adım atmalı”
Vakıf Mütevelli Heyet Başkanı Hatice Düzgün, ilgilileri göreve davet etti
Fehime ALASYA
Kendi bünyelerindeki kreşin, Sağlık Bakanlığı tarafından hiçbir çözüm önerisi sunulmadan kapatılmak istenmesine tepki gösteren Sosyal Riskleri Önleme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Hatice Düzgün, YENİDÜZEN'de yer alan haberlerle, konunun Cumhuriyet Meclisi ve birçok sivil toplum örgütünün de gündemine geldiğini anlattı. Düzgün, yetkilileri bir an önce konuya çözüm bulmaya davet ederek, verilen sözlerin hayata geçirilmesini talep etti.
Hatice Düzgün, bünyelerinde bulunan kreşin boşaltılmasına ilişkin verilen kararın basında ses getirdiğini dile getirerek, bu sayede verdikleri mücadelede birçok kesimden destek aldıklarını ifade etti.
Basında yer alan haberlerin ardından konunun meclisin gündemine de taşındığının altını çizen Düzgün, bazı bakan ve siyasetçilerden sözlü olarak yardım temini aldıklarını dile getirdi, bunların bir an önce hayata geçirilmesini talep etti.
Bu tarz projelerin İlgili bakanlık tarafından yürütülmesi gerektiğine dikkat çeken Düzgün, “Bizimle devlet ayağından hiç kimse iletişime geçmedi. Sözlü olarak bazı siyasiler bize yardım edeceklerini dile getirseler de henüz bir girişimde bulunan olmadı” dedi.
Düzgün, Cumhuriyet Meclisi’nde yapılan konuşmada Sağlık Bakanı tarafından “Yer bulsunlar, kiralarını karşılayalım” ifadelerinin kullanıldığını ileri sürdü, buna karşın Surlariçi’nde uzun zamandır yer arayışında olduklarını fakat bu tarz yerle karşılaşmadıklarını ifade etti.
“Bizimle devlet ayağından hiç kimse iletişime geçmedi”
YENİDÜZEN’e konuşan Hatice Düzgün, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Haberiniz çok ses getirdi. Özellikle sivil toplum örgütleri bize dönmeye, çok fazla destek vermeye başladı. Eylem planı hazırlığına giriyorlar. Ne yapacağımızla ilgili bazı yollar belirleyeceğiz.
Meclisin kulislerinde bu konu dile geldi. Mecliste konuyu gündeme taşıyan Doğuş Derya’nın söylemlerine karşın, Sağlık Bakanı, “Surlariçi’nde yer bulsunlar, iki yıl kiralarını biz ödeyelim” demiş.
Orada bir yer bulmak çok zor. Biz zaten aylar öncesinden Surlariçi’nde yer baktık, orada neredeyse hiç yer yok, Surlariçi’nde de yer bulmak mümkün değil… Biz kadın sığınma evini kapatmadan önce de yer bakmaya başlamıştık, önceden de tehditler alıyorduk, burayı boşaltacaklarını söylüyorlardı, o yüzden yer baktık ama Surlariçi’nde, vasıtası olmayan annelere yakın bir yer bulamadık. Ne kiralık ne de kirasız yer bulamadık.
Bize çocuklarını getiren kadınların vasıtası yok.
Gelinen noktada Sosyal Riskleri Önleme Vakfı olarak çok üzgünüz.
Bu işlerin Çalışma Bakanlığı tarafından yapılması gerekirdi fakat şimdiye dek bizimle yasal hiçbir istişareye geçmediler. Bizimle devlet ayağından hiç kimse iletişime geçmedi. Sözlü olarak bazı siyasiler bize yardım edeceklerini dile getirseler de henüz bir girişimde bulunan olmadı.
Hâlbuki onlar kadının güçlenmesini sağlamaya çalışıyorlar.
Çeşitli görüşme ve girişimler planlıyoruz. Ne yapabiliriz diye bizimle görüşseler, bize moral verseler sevinirdik.
Kreşimiz de kapanırsa faaliyetlerimiz durdu imajı tam olarak hâkim olacak. Kadını güçlendire projelerimiz vardı, tüm bunlar rafa kalktı… Bunun olmasını istemiyoruz.
Temennimiz bakanların, yetkililerin bir an önce bu konuyla ilgili adım atmasıdır.
----------------------------------------
“Devlet yaptığı yanlıştan dönmeli”
Gerçekleştirdikleri etkinlikle kreşin önemine bir kez daha dikkat çekmek isteyen Baraka, devleti yaptığı yanlıştan dönmeye davet etti.
Sağlık Bakanlığı’nın resmi bir yazı ile Sosyal Riskleri Önleme Vakfı'ndan Okul Öncesi Eğitim Merkezi binasının terk edilmesi istemine karşın verilen tepkiler devam ediyor. Lefkoşa’da Tren-yolu Polikliniği yanında bulunan ve 30 gün içerisinde boşaltılması istenilen, Sosyal Riskleri Önleme Vakfı bünyesindeki Okul Öncesi Eğitim Merkezi’nde dayanışma amaçlı etkinlik düzenleyen Baraka Kültür Merkezi, çocuklara keyifli saatler yaşattı. Baraka Tiyatro Ekibi ve Sol Anahtarı Müzik Grubu’nun çeşitli faaliyetleri ile minikler eğlenceli saatler yaşarken, Baraka Kültür Merkezi’nden de kreşin kapatılmasına ilişkin kınama geldi.
Sosyal Riskleri Önleme Vakfı Kreşine destek ve dayanışma etkinliği adı altında yapılan basın açıklamasında, hem kadın hakları hem de çocuk hakları bağlamında, yıllardır tüm söylemlere rağmen devletin böyle bir hizmet ve yönelimi olmadığı, sosyal devlet olmaktan giderek uzaklaşıldığına dikkat çekildi.
Basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Baraka Kültür Merkezi’nden Sosyal Riskleri Önleme Vakfı Kreşine Destek ve Dayanışma Etkinliği Sosyal Riskleri Önleme Vakfı’nın, 24 çocuğa ve ailelerine çok uygun bir fiyata kreş hizmeti verdiği bu binayı, Sağlık Bakanlığı’nın ellerinden almak istediğini öğrendik. Evet, Sağlık Bakanlığı yasal olarak haklı olabilir, bina kendilerine aittir ve kira sözleşmesinin süresi çoktan bitmiştir. Ama devlet, gerçekten haklı mıdır, yaptığı doğru mudur? Devletin ücretsiz, nitelikli, herkesçe ulaşılabilir kreş hizmeti veriyor olması halinde, yani Sosyal Riskleri Önleme Vakfı’nın üzerine yıktığı kendi gerçek görevini yapıyor olması halinde haklı olurdu. Oysa hem kadın hakları hem de çocuk hakları bağlamında yıllardır dile getirmemize rağmen, sosyal devlet olmaktan giderek uzaklaşan devletin böyle bir hizmeti veya yönelimi yok. Bu bina, halka sağlık hizmetini daha iyi vermek amacıyla isteniyorsa önce sağlık alanında da görevlerini bir tamam yapması, ücretsiz nitelikli sağlık hakkını tüm halkına sağlaması gerekmez mi? Yoksa sağlıktaki özelleştirmeler, devlet hastanelerini bilerek atıl durumda bırakıp insanları paralı sağlık hizmetine mahkum etmeler, buradaki 3 oda Sağlık Bakanlığı’na verilince ortadan kalkacak mı? Bu kreşte genellikle Surlariçi’nde yaşayan ve dar gelirli olan ailelerin çocukları eğitim almaktadır. Asgari ücretin insani koşulların altında olduğu ülkemizde bir kişinin çalışmasıyla bir ailenin geçinmesi imkansızdır. Kadınların ekonomik özgürlüklerini kazanmaları için çalışmaları gerekiyor ve çalışan kadınlar için çocuklarını bırakabilecekleri başka ucuz bir kreş yoktur. Çocukların Surlariçi’nde yaşanan istismar ve benzeri kötü olaylardan korunabilmeleri için, aileleri işteyken güvenli bir ortamda olmaları gerekiyor ve bu kreş bu amaçlara da hizmet ediyor. Dolayısıyla bizler Baraka aktivistleri olarak müzik ve tiyatro ekiplerimizle buraya geldik, hem çocuklarımızla sanatsal etkinlikler yapmak ve bu anlamlı kreşle dayanışma göstermek hem de bu kreşin önemine bir kez daha dikkat çekmek istedik. Devlet, yaptığı yanlıştan dönmeli, kadın haklarını ve çocuk haklarını gerçekten önemsiyorsa aslında devletin üzerine düşen bir görevi üstlenen Sosyal Riskleri Önleme Vakfı’nı örnek alarak herkese ücretsiz nitelikli kreş hakkını sağlamalıdır. Baraka Kültür Merkezi adına Nazen Şansal