Var mıdırlar, yok mudurlar?

Yaparlar mı, yıkarlar mı?

Bilirler mi, bilmezler mi?

İdare mi, değil mi?

Gözleri görüyor mu, görmüyor mu?

Kulakları duyuyor mu, duymuyor mu?

Ne yaptıklarının farkında mıdırlar, değiller mi?

***

İşte öylesine bir grup…

İki partinin seçme insanlarının! toplumun kafasında bıraktığı sorular…

Bir öyle yapıyorlar, bir böyle…

Bir şey açıklıyorlar, biraz sonra onu iptal ediyorlar…

Başka bir şey söylüyorlar, uygulayıcılar daha onu yapamadan başka bir şey açıklıyorlar…

***

Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu saatlerce oturup konuşuyor, tartışıyor, ortaya alınması ve uygulanması gereken kararlar çıkarıyor… Bu kararlar için Sağlık Bakanlığı açıklama yapıyor ve Üst Kurul’un kararlarının öneri olduğunu söylüyor.

Bu alınan kararlar Bakanlar Kurulu’na götürülüyor ve toplantıda oldukça sulandırılarak bazı kararlar açıklıyorlar.

Eğitimde anaokul, ilkokul bir ve ikinci sınıfların yüzyüze eğitime devam edecekleri kararını açıkladı hükümet ve uçuşların sınırlandırılmasına da gerek olmadığını belirtti. Özersay “Salgın kontrol altında” deyiverdi, ağızlar açık kaldı.

Anaokul öğrencilerinin çok acil, öğrenmeleri gereken, öğrenmezlerse büyüyemeyecek olmalarından dolayı mutlaka okula gitmeleri gerektiği! gibi bir karar üretti hükümet ama dün her zaman yaptığı gibi bu kararından da vazgeçti, ve yine dün Üst Kurul’un kısıtlama getirdiği uçuşları Üst Kurul’un da önüne geçerek bir süreliğine durdurdu.

Bu kararını da karantina otellerinin dolmasına bağladı. Dün Ercan’da otel bekleyen, karantina oteline gidip de oda açılmasını bekleyen yolcuların sosyal medyada yayınlanan görüntülerinden sonra karar almak zorunda kalan hükümetin hesap-kitap bilmezliğiyle ilgili de gerçek ortaya çıktı.

Ne yani! Bir hükümet gelebilecek yolcu sayısını, bu gelen yolcuların karantinada kalacakları otellerin kapasitelerini, ortaya çıkacak temaslılarını hesaplayabilecek ve olması gereken hazırlığı yapabilecek bir kapasitesi yok mu?

Oteller dolunca, karantinada kalmaları gerekenler dışarı taşınca mı hükümetin aklı başına geldi!

Bir garip hükümet işte…

***

Hükümet, gayri yasal şekilde davranmaya devam ediyor. Üst Kurul’un kararlarının öneri olduğunu, Bakanlar Kurulu’nun karar aldığını söylüyor ve kendine ve bazı kesimlere göre ve de seçime yönelik kararlar alıyor ama yine tepkilere karşı çıkamıyor ve bu kez Üst Kurul’un kararlarına yaklaşıyor ve yap-boz tahtası gibi başka kararlar alıyor.

Bir karar daha yolda giderken, diğer karar arkasından yetişiyor. Hükümetin bu kararsızlık hızına! kimse yetişemiyor.

***

Tatar ve Özersay, yasalara aykırı işler yaparlarken ve Üst Kurul’un kararlarını kaale almamak için oyalama taktikleri yaparlarken ama bu arada iç bulaş da aşırı yükselirken Ombudsman Emine Dizdarlı’nın Sağlık Üst Kurulu ilgili söylediklerini ekleyerek bitirelim ki bundan sonra alınacak önlemlerin hangisinin geçerli olduğuna bir kez daha emin olalım;

“Yasada alınan kararların Bakanlar Kurulu’na gideceğine dair bir ibare yoktur.

Üst Kurul’un kararları kesindir. Bu nedenle hepsinin uygulanması gerekmektedir.

Bakanlar Kurulu’nun (Üst Kurul’un kararlarından) istediğini onaylayıp,  istediğini reddetme lüksü yoktur.

Şu anda yasaya göre karar alma yetkisi tamamen Üst Kurul’a aittir.”