YİĞİT BULUT'TAN 'HARİTA VE ÇÖZÜM'E RET
"TC'nin böyle bir bu anlaşmayı kabul etmek bu haritayı kabul etmek, bu görüşmeleri olumlu bir noktaya getirmek gibi bir bakış açısı yok"
TÜRKİYE CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANLIĞI BAŞDANIŞMANI YİĞİT BULUT:
"TC'nin böyle bir bu anlaşmayı kabul etmek bu haritayı kabul etmek, bu görüşmeleri olumlu bir noktaya getirmek gibi bir bakış açısı yok"
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut dün TRT haber’de katıldığı televizyon programında Kıbrıs sorunu ile ilgili yorum yaparken "TC Devleti’nin de böyle bir, bu anlaşmayı kabul etmek bu haritayı kabul etmek, bu yolda ilerlemek, bu görüşmeleri olumlu bir noktaya getirmek gibi şu anda bir bakış açısı yok" dedi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın aynı kanalın canlı yayınına bağlanmasından hemen sonra konuyu yorumlayan Bulut şu ifadeleri kullandı:
Biraz önce Kıbrıs Cumhurbaşkanı’nın konuşmalarını dinledim ve açık söyleyeyim bir Türk Vatandaşı olarak üzüldüm. Niye üzüldüm, ‘Biz Avrupa Birliği’ne girelim, bu güne kadar Anadolu bize yardım etti, biz bundan sonra Anadolu’ya yardım edelim’ gibi bir cümle kullandı programın sonunda…
Anadolu’nun ne AB’nin yardımına ihtiyacı var, ne de başka birilerinin yardımına ihtiyacı var. Bir kere her şeyden önce bunu söyleyelim. Dolayısıyla TC’nin AB’ye giren bir Kıbrıs diyelim, Kıbrıs olarak girmeyi çünkü planlıyor, Kıbrıs’ın ne yardımına, ne önderliğine, ne yol göstermesine ihtiyacı olamaz. Bunlar gerçekçi senaryolar değil. Bunlar gerçekçi söylemler değil.
KKTC’nin, Kıbrıs adası ile birlikte AB Üyesi olması ve Türk Vatandaşları’nın Kıbrıs’a Şengen Vizesi ile gitmesi gibi bir durum kimin işine yarar bunu da bir soru işareti olarak haftalardır yazıyorum ve ortaya da bırakıyorum. Tüm bunlardan sonra kalkıp da Akdeniz’de TC için çok önemli olan bir adanın, Kıbrıs adasının, Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti’nin AB içine katılarak, yani bir hamurun içinde yoğrularak Akdeniz’deki Türk varlığının, İngiliz, AB hegomonyasına teslim edilmesi kabul edilemez. TC Devleti’nin de böyle bir, bu anlaşmayı kabul etmek bu haritayı kabul etmek, bu yolsa ilerlemek, bu görüşmeleri olumlu bir noktaya getirmek gibi şu anda bir bakış açısı yok. İngiliz aklıyla, AB aklıyla yüzyıllardır devam eden bu oyunun, Türkiye’nin kandırılarak bir noktaya getirileceğini düşünenler ancak kendilerini kandırırlar. Bunu bu net, açık söyleyeyim.
Dolayısıyla Kıbrıs’ta, biz nasıl Kıbrıs’ı geri aldık Hasan Bey? Şehit kanıyla sulayarak Kıbrıs’ı geri aldık. Eğer AB Üyeleri’nden, İngiltere’den veya Almanya’dan Kıbrıs’ı geri almak isteyen varsa, aynı bedeli ödemeye hazır olan varsa buyursun gitsin bak Kıbrıs orada duruyor.
Bu kadar açık söylüyorum, şehit kanlarıyla aldığımız Kıbrıs’ı, her santimetresini şehitlerimizin hakkıyla aldığımız Kıbrıs’ı, masa oyunlarıyla eğer Türk Yurdundan koparma hayalinde olan, bu ham hayal peşinde koşanlar varsa, aynı bedeli ödemeye hazır olanlar varsa, bak Kıbrıs orada duruyor, buyurun.
Ne Kıbrıs’taki İngiliz Üsleri’ne güvenin, ne Kraliçe’nin aklına güvenin, ne AB oyunlarına güvenin, ve Avrupa Parlamentosu altında beslediğiniz terör örgütlerine güvenin, ne de içimizdeki beslemelerinize güvenin. Ne de Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti’ndeki beslemelerinize güvenin. Ne burada Türkiye’de beslediklerinize güvenin.
Açık söylüyorum. Almak isteyen varsa şehit kanlarıyla sulanmış Kıbrıs’ı, her santimetrekaresini kanla aldık, her santimetrekaresini de kanla veririz”