Dohnili “kayıp” yakını Yıldan Sedef Gülakdeniz, duygularını seramiğe döktü…

Dohnili “kayıp” yakını Yıldan Sedef Gülakdeniz, Atatürk Meslek Lisesi’ndeki karma seramik sergisinde, duygularını seramiğe döktü…

Yıldan Sedef Gülakdeniz’le geçen yıl Eylül ayında röportajımıza bu sayfalarda yer vermiştik.

Yıldan Sedef Gülakdeniz’in Dohni’den “kayıp” edilen iki kardeşinden birisi bulunmuş, diğeri hala bulunamamış durumda…

Bizimle röportajında barikatlar açıldıktan sonra Dohni’ye gittiğini, evinin yıkıldığını fakat tek bir zangalak ağacının orada durduğunu gördüğünü, bundan çok etkilendiğini ve seramik çalışmasıyla bunu yaptığını anlatmıştı.

Yıldan Sedef Gülakdeniz, röportajımızın bir bölümünde şöyle demişti:

“Ahmet abim 1974’te 21 yaşındaydı… Ben 13 yaşındaydım… Bulunamayan Yüksel abim da 19 yaşındaydı…

Yüksel Hamza… Babamın adı Hamza, annemin adı Ayşe…

Annem da, babam da Dohnili’ydi.

Benim hatırladığım yazda hep böyle haruba giderdik, dedemin çok harup ağaçları vardı. Harup toplamaya giderdik hep ailece… Hep böyle dışarıda, sokakta oynardık. Hep böyle güzel şeyler… Hep böyle fırına ekmek yoğururdu annem, haftada bir yoğururdu… Elde çamaşır yıkanırdı. Onlar hep böyle çamaşır suyu kokusunu duyduğum zaman, kaynatırlardı ya çamaşırları, onlar aklıma gelir.

Geçen gün Rum tarafına gittik arkadaşlarla birlikte.  Ansızın oturduğumuz yerde bir zangalak ağacı… Ani fark ettim ben böyle bu zangalak ağacını…

Tabii şimdi kendimi pek iyi hissetmem, biraz travma yaşadım, törenden sonra, kardeşimi gömdüğümüzde…

Gördüğümde o zangalak ağacını dedim ki “Be arkadaşlar, bu zangalak ağacı beni çok etkiledi… Tamamıyle aklımdan çıktıydı” dedim.

Kapılar açılmadan önce hep evimin hayalini kurardım… Sapasağlam, kesilmiş taştan bir evdi… Dohni’nin taşları, elde kesilirdi. Arkadaşlarıma “Hep hayal ederdim yolu, evimi falan” dedim. “Açıldığı zaman kapılar ve gittim” dedim, “bir tek zangalak ağacı kaldı…” Bir tek zangalak ağacı Sevgül Hanım, evim tamamıyle yıkılmış… Hiçbir şey görmedim ve o zangalak ağacı benim için çok değerlidir, orada durup resim da çektim. Hatta bununla ilgili düşündüm bir kitap bir şey, hala daha kafamda var bir kitap bir şey yazayım köyümle ilgili, ailemle ilgili… Bakın teyzemin üç oğlu var şehit olan, dayım vardır, ailede çok vardır, zaten köyde aileler birbirleriyle akrabadır… Bir da dedim ki seramikle uğraşırım, seramikle o zangalak ağacının ifadesini vereyim… Benim için çok önemli. İki-üç gün uyumadım… O zangalak ağacı aklıma geldi, hep eski olaylar…”

Yıldan Sedef Gülakdeniz, seramik çalışmasında yıkılan evini, zangalak ağacını ve “kayıp” kardeşini aynı figürde toplamış… Bir de annesinin çantasını seramikten yeniden yaratmış…

10 yılı aşkın süredir seramik çalışmalarını sürdüren Yıldan Sedef Gülakdeniz, hala “kayıp” kardeşiyle ilgili bir haber bekliyor…

 KAZILARDA SON DURUM… KAZILARDA SON DURUM…

Kazılara devam…

Kayıplar Komitesi’nin gerek 1963, gerekse 1974 “kayıpları”nın gömü yerlerini aramakta olduğu kazılara kesintisiz biçimde devam ediliyor.

Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi’nden aldığımız bilgilere göre halen Aya İrini’de (Akdeniz), Mağusa’da, Galatya’da, Minareliköy’de (Neahorgo Kitrea), Gönyeli ve Alemdağ’da (Agirdaki) kazılar sürdürülüyor. Bu kazılarda Galatya’da altı “kayıp”tan geride kalanlar bulunmuş, Minareliköy’de de bir “kayıp”tan geride kalanlara ulaşılmıştı…

Askeri bölgelerde ise Voni’de yürütülmekte olan kazılarda farklı tarihler ve farklı noktalarda toplam altı “kayıp”tan geride kalanlara ulaşılmış bulunuyor. Boğaz’daki askeri bölgede de iki ekip kazıları sürdürüyor. Bu bölgede de daha önce iki “kayıp”tan geride kalanlara ulaşmıştı.

Kıbrıs’ın güneyinde ise Baf’ta Konia’da başlatılan kazı devam ediyor. Bu bölgede de bir okurumuzun göstermiş olduğu bir alanda yıllar önce bir “kayıp” Kıbrıslıtürk’ten geride kalanlara ulaşılmıştı. Bir başka Kıbrıslırum okurumuz bu alanda birkaç diğer olası gömü yerini bize ve Kayıplar Komitesi yetkililerine yıllar önce göstermişti.

Kayıplar Komitesi kazı ekibinde bulunan tüm arkeologlarımıza, şirocularımıza ve diğer çalışanlara “Çok kolay gelsin” diyoruz, kazasız belasız kazılar diliyoruz.

“Kayıp” eşini bekleyerek bir ömür tüketti… Eşinden geride kalanlarla aynı gün defnedildi…

“Kıbrıslırum kayıp, eşiyle birlikte toprağa verildi…”

TAK Ajansı’nın Rumca Haber Bülteni’nde yer alan bir habere göre adı Kıbrıslırum kayıplar listesinde bulunan ve kalıntılarına Afanya yakınlarında ulaşıldıktan sonra kimlik tespiti yapılan Andreas Yuannu isimli Kıbrıslırum’un, dün vefat eden eşi ile birlikte gömüleceği haber verildi. Andreas Yuannu, 1915 yılında Minareliköy’de (Neahorgo Kitrea) dünyaya gelmişti.  Kıbrıslırum Kayıp Yakınları Örgütü’nün sitesinden edindiğimiz bilgiye göre Aşşa’da (Paşaköy) tutuklandığı zaman 59 yaşında idi.  “Kayıp” Andreas Yuannu’dan geride kalanlar, Afanya dışındaki Orniti çiftliğinde bulunmuştu. Bu alandaki toplu mezarlar “boşaltılmış” ve Kayıplar Komitesi’nin yürüttüğü kazılarda ancak ufak kalıntılara ulaşılabilmişti. Bu konu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de taşınmış ve Türkiye’ye bu konuda çağrı yapılmış bulunuyor…

Cenaze töreninin daha ileri bir tarihte yapılması planlanıyordu. Ancak onu bekleyen eşi Konstantina vefat edince, iki cenaze töreninin birlikte yapılmasına evlatları tarafından karar verildi.

Politis ve diğer gazeteler Yuannu’nun eşi Konstantina’nın dün 93 yaşında öldüğünü ve çocuklarının isteği üzerine, dün Strovolo’daki “Aygias Tu Theu” Kilisesi’nde düzenlenecek törenle birlikte defnedilmesinin beklendiğini yazdı. SİGMA TV’nin haberinde cenaze töreninin dün gerçekleştirildiği belirtildi.

(TAK Ajansı Rumca Haber Bülteni – SİGMA TV – 8.6.2017)

Kayıplar Komitesi, 19-21 Haziran’da Londra’da…

Kayıplar Komitesi, İngiltere’nin arşivlerinde inceleme yapmak üzere 19-21 Haziran 2017 tarihlerinde Londra’da çalışma yapacak.

İngiltere arşivlerinde “kayıplar” konusunda inceleme yapacak olan Kayıplar Komitesi’nin yetkililerinin Londra’daki Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum sivil toplum örgütleriyle de görüşme yapması bekleniyor.

Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üyesi Gülden Plümer Küçük, Kıbrıslırum Üyesi Nestoras Nestoros ve Birleşmiş Milletler adına arşivlerde inceleme yapacak bir yetkilinin bu çalışma ziyaretine katılması bekleniyor.

Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üyesi Gülden Plümer Küçük, konuyla ilgili bir sorumuzu yanıtlarken Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum sivil toplum örgütleriyle organize etmeye çalıştıkları görüşmelere “kayıp” yakınlarının da katılabileceğini belirtti.