Yıkım kararı ‘sözlü’ olarak durduruldu, aile tedirgin!
Dikmen’de 1998 yılında sosyal konut arsası alarak, içerisine iki odalı bir ev yapan ancak yıllar sonra ‘inşaat izni olmadığı’ gerekçesiyle yıkılmasına karar verilen Gülşen Dağda Rençbereler’e ait evin yıkımı durduruldu.
Didem MENTEŞ
Dikmen’de 1998 yılında sosyal konut arsası alarak, içerisine iki odalı bir ev yapan Gülşen Dağda Rençbereler, yıllar sonra ‘inşaat izni olmadığı’ gerekçesiyle evinin yıkım kararıyla karşı karşıya kaldı. Yıllardır ‘konut’ altında emlak vergisi ödeyen Rençbereler ailesi, 2015 yılında evin kaçak olduğuna dair bildirim alması üzerine mücadele başlatırken, evin yıkılması için aleyhlerine açılan dava sonucunda yıkım kararı çıktı. Girne Kaymakamlığı tarafından dün gerçekleşecek olan yıkımın, bazı hayırsever iş insanlarının devreye girmesiyle durduruldu.
YENİDÜZEN’e konuşan Gülşen Dağda Rençbereler, kızına ulaşan iki hayırseverin yıkımın durdurulduğunu ‘sözlü’ olarak ilettiklerini ancak ellerinde yazılı ve resmi bir belgenin olmadığını ifade etti. Yıkım korkusuyla yaşamak istemediklerini belirterek, bu konuda kendilerine garanti verilmesini rica etti.
YENİDÜZEN’e konuşan Gülşen Dağda Rençbereler, kızına ulaşan iki hayırseverin yıkımın durdurulduğunu ‘sözlü’ olarak ilettiklerini ancak ellerinde yazılı ve resmi bir belgenin olmadığını ifade etti. Yıkım korkusuyla yaşamak istemediklerini belirterek, bu konuda kendilerine garanti verilmesini rica etti.
“Sözlerini tutmadılar”
1999 yılında kendi imkanlarıyla iki göz odalı evini yaptığını söyleyen Gülşen Rençbereler, 17 yıldır oturduğu evden çıkmak istemediğini söyledi. Evi için gitmedik kapı, başvurmadık yer kalmadığını anlatan Rençbereler, “2015’de bu iş ortaya çıktığından beri tüm ilgili mercilere başvurdum. Ancak bürokratlar bizimle hep alay etti. Bize yalan söyleyenler oldu, sözlerini tutmadılar. Paramız olmadığı için neden bu arsayı aldığımızı ve bu evi yaptığımızı bile sorunlar oldu. Çok koşturduk ama avukatımız bile bize yardımcı olmadı” dedi.
“Benim evim madem kaçaktı neden konut vergisi alıyorlar?”
İlk zamanlar ‘3 metre sınır ihlali’ var denilerek, ölçüm için arsalarına izinsiz girildiğini aktaran Rençbereler, şunları aktardı: “2015 yılına kadar hiçbir sorun yoktu. Arkaya yapılan yeni evdeki insanlar, güçlerini kullanarak bize ‘sınır ihlali’ var gerekçesiyle sorun çıkarmaya başladı. Bizim evimiz kötü görüntü yaratıyor diyerek, istemediler. Siyasi güçleri araya soktular. Bize dava açıldı ama sınır ihlalinden değil ‘izinsiz bina inşa etme’ suçundan. Bizim arsamıza girdiler, sınırın yerini değiştirmeye çalıştılar. Hatta dava bitene kadar onların inşaatı durması gerekirdi, durdurmadılar. Benim evim madem kaçaktı neden konut vergisi alıyorlar. Her ay arsanın bedelini ödüyorum.”
“Yıkım kararı sözlü olarak durduruldu”
Şeker hastası olan ve bu hastalık nedeniyle felç de geçiren Gülşen Dağda Rençbereler, sağlık sorunları içerisinde bu sıkıntılarla da uğraştıklarını ifade etti. Eşinin asgari ücret aldığını ve başka geçim kaynakları olmadığını belirten Rençbereler, “Ben evimi kendi ellerimle yaptım. Ağaçlarımız var, başka yere gitmek istemem. Sokağa atılırsam ne yapacağım? Eğer evimi yıkmaya gelirseler, kendimi yakarım. Bir mektup bırakırım ve tüm sorumluluğun KKTC Hükümeti’nde olduğunu yazarım. En azından çocuklarım dava açarak, haklarını alabilsinler” Bu arada Gülşen Dağda Rençbereler, önceki gün kızına ulaşan iki hayırseverin telefonla yıkımın durdurulduğunu söylediklerini ancak ellerinde yazılı ve resmi bir belgenin olmadığını ifade etti. Yıkım korkusuyla yaşamak istemediklerini belirten Rençbereler, bu konuda kendilerine garanti verilmesini rica etti.