1. YAZARLAR

  2. Erdinç Gündüz

  3. Yıldönümleri
Erdinç Gündüz

Erdinç Gündüz

Yıldönümleri

A+A-

Geçtiğimiz hafta üç önemli yıldönümü vardı. Kişisel yaşamımda  ’çok önemliler’ listesinden en üst sıralarda bulunan üç önemli yıldönümü..

Bazı yıldönümleri heyecanla beklenir hep. Bazıları ise yaşamınıza bıraktıkları acı anılarla önemlidir. Geçtiğimiz haftanın üç önemli ‘yıldönümü’ benim yaşamımdaki üç acı veren yıldönümüdür…

 

21 Aralık

1963’ün 21 Aralık gecesi neler yaşandığını bilmeyen Lefkoşalı yok. Bazıları bizzat yaşayanlar, bazıları ise anlatılanlardan, yazılanlardan biliyor. Ben de ‘yaşayanlar’ grubundanım.

Soğuk bir geceydi. İnsanların çoğunluğu sobalarının çevresinde toplanmıştı. Ve aniden, silahlar patlamaya başlamıştı. Lefkoşa’nın semaları silah sesleri ile çınlıyordu. Saatler ilerledikçe ‘sesler’ şiddetlendi ve sabaha kadar sürdü. Birkaç gün hiç durmadı.

Ne olduğu, neden olduğu, geçen günler içinde anlaşıldı.  Türk Rum’u, Rum Türk’ü suçlarken günler, aylar, hatta yıllar geçti.  Ve ‘21 Aralık’ yıllar boyunca sürecek bir ‘Var Olma’  mücadelesinin başlama tarihi olarak geçti kayıtlara.

 

25 Aralık

Bayrak Radyosu’nun kuruluş yıldönümü… Şuydu buydu, şöyle olduydu, böyle olduydu derken 58 yıl geçmiş.

Önce ‘Bayrak Radyosu’ydu, askeri bir kuruluştu… Sonra (1983) ‘Kurum’ oldu, sivile devredildi. Edildiğinden beri de siyasilerin elinde oyuncak durumuna düşürüldü.

***

1964 sonlarında başlayan bir ilişkim oldu Bayrak Radyosu ile.  Çeşitli kademelerinde bulundum. 25 yıl sürdü. 1994 yılında ayrıldım. Ayrıldım ama orayı hep evim gibi gördüm. Olumsuzluklarda kahroldum, başarılarında sevindim.  Hala da öyleyim.

 

25-26 Aralık

Uykusuz geçirdiği bir geceden sonra gittiği Mağusa’dan Lefkoşa’ya dönerken, yol kenarında park edilmiş askeri bir araca çarparak ağır yaralanmıştı Raif. Hastanede herkes, elinden geleni yaptı onu kurtarmak için ama olmadı. Veda etti, gitti… Çok büyük ve önemli bir kayıp olmuştu. Sadece benim özel hayatımda değil,  tüm ülke için de. Yapmak istediği çok şey vardı ilerleyen günlerde ve yapacaktı da. Ama olmadı…

 

***

Çok yakın bir arkadaşımdı. Sadece müzikte değil, özel hayatlarımızda da sırlarımızı paylaştığımız bir ikiliydik. Siyasetle ilgili tartışmalarımız da sürer giderdi sabahlara kadar. Bazılarına ters gelse de, çok ilginç bir bakışı vardı Kıbrıs’ta yaşananlara. Ne yapılması gerektiği konusunda da ‘aykırı’ sayılabilecek görüşleri vardı. Ama en büyük sorunu, soyadından dolayı hep kendini frenlemek zorunda kalmasıydı.

***

Evet… Raif’i kaybedişimizin yıldönümü idi 26 Aralık. Ve bir kez daha canlandı belleğimde anılarımız.

Biz, müzikle, şarkılarıyla andık hep onu ama yanı sıra diğer yönleriyle de anılması gereken birisiydi. Kimisi ona, sadece bir müzikçi olarak baktı veya bakmak istedi yıllardır… Bazıları sadece Denktaş soyadı ile değerlendirdi onu… Kimisi ise siyasi görüşlerini bile bile görmezden geldi, hatta unutturmak istedi. Ama onu yakından tanıyanlar için Raif, hep ‘farklı’ bir kişilikti ve öyle kaldı. Tüm unutturma çabalarına karşın.


Sokak Ağzı

“KKTC’mizi resmen tanıttırma girişimimiz olmamış meğerse… Olsaydı boyumuzun ölçüsünü alacağımızı bildiklerinden mi acaba ?”

***

“Bu yaşımdayım, bu kadar geleceği karanlık bir dönem yaşadığımızı hatırlamıyorum. Geri dönüşü olmayan bir yolculuğun son noktalarındayız. Da,  gençlerimiz, çocuklarımız, torunlarımız ne olacaklar ? Düşündükçe kahroluyorum.”

***

“Asgari ücret 7000 küsur TL… İyi, güzel de, hangi işletme kaldırabilecek bu yükü çok merak ediyorum. Önümüzdeki günlerde işten durdurmalar haberleri ile karşılaşacağız haberiniz olsun.”

***

“Döviz oynamasında çok ama çok böyüg bir oyunla garşı garşıyayıg ey ahali. Çok yakında bu oynamalardan kaç yeni milyarder çıgdığını da öğreniriz herhalde.”

***

“Elektrik yok, su yok, un, yok, para yok Tatar’a külliye var.”

***

“Çok yakında Güneyde iş arayanların sayısında binlere ulaşırız bu gidişle.”


Anlayana

“Kötü bir barış, savaştan daha berbattır.”  (TACİTUS)

 

 

Bu yazı toplam 2201 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar