Yıldönümleri
Geçtiğimiz Çarşamba (15 Temmuz), Kıbrısımızın tarihinin, çok önemli dönüm noktalarından birinin yıldönümüydü. 20 Temmuz’da da bir başka çok önemli yıldönümü daha var. Güneydeki ahali 15 Temmuz’da, aptallıklarını anmak için özel törenler düzenlediler mi hiç bilmem. Ama Kuzeydekilerin, 20 Temmuz’daki ‘büyük zafer’in büyük kutlamalarını yapacaklarından adım gibi eminim.
Dilerdim ki birileri de çıkar, sadece 15 Temmuz 1974 veya 20 Temmuz 1974’ü değil, 55’leri 63’leri de tüm gerçekleriyle tartışır, yeniden gündeme getirir... 60’lara kadar olan manyaklıkları; 60-63 arası dönemin gerçeklerini; 63’ün yaratıcılarını; 15 Temmuz 1974’ün manyaklarını; 20 Temmuz 1974 ve sonrası gerçekleri tartışılsın dilerdim...
Dilerdim ki, Kıbrıs adasının iki büyük toplumu, ortaklaşa ve de inanılmaz çabalarla (!) ve de, hatta ( ne olduğunun ve ne olabileceğinin farkında bile olmadan) inanılmaz bir işbirliği ile, adanın kan gölüne dönmesi için nasıl ellerinden geleni artlarına koymadıkları tartışılsın uzun uzun, ama açıkça... Hiçbir şey saklamadan, sadece ve sadece gerçeklerle...
Törenler-Resmi Geçitler
Geçtiğimiz hafta içinde, bana çok ama çok ilginç gelen bir haber çıktı gazetelerimizden birinde. Haber ‘resmi’ değil ama eğer doğruysa, düşünceyi de, yaklaşımı da yürekten kutlamak boynumuzun borcu.
Askerli, toplu- tüfekli, tanklı, savaş uçaklı resmigeçitler kaldırılıyormuş artık... Hatta ve hatta, 20 Temmuz 2016, bir ‘son’ olabilirmiş.
Demek ki, insanların artık top, tüfek, asker, tank görmekten bıkıp usandığını nihayet farkedenler olmuş...
Demek ki, bu tip törenlerin artık sadece ‘Protokol’ ve birkaç yüz kişi için yapıldığını nihayet farkedenler olmuş...
Demek ki, sırf mastürbasyon uğruna, yapılan harcamaları nihayet farkedenler olmuş...
Demek ki, gerek provalarında, gerekse tören sırasında, trafikte insanların çektiği sıkıntıyı nihayet farkedenler olmuş...
Suriyeliler
Bakmayın şimdilerde ‘vatandaşlık’ konusu gündemde diye bol bol konuşulduğuna. Suriye’deki rezil savaş başladığından, insanlar canlarını kurtarmak için Türkiye’ye kaçmaya başladığından beri sorun var aslında.
İlk yığılmanın olduğu Hatay’da başlamıştı mırıldanmalar. Şikayetler çok fazlaydı. Neydi hatırlatalım... Sokaklar ne olduğu belirsiz insanlarla dolu... Her yanı sardılar... Herşey, hareketler rahatsız edici boyutta... Hırsızlıklar, dolandırıcılar arttı... Sokaklar Suriyeli dilençilerle dolu...Ucuz Suriyeli işçiler yerlileri darmadağın etti... Pislik her yanda... Yerli halk çok rahatsız... Her pisliğin ardından bunlar çıkıyor... v.s. v.s. v.s.
‘Vatandaşlık’ konusu mu? O konu bambaşka... Nedenleri de bambaşka...
Biz bir yerlerden aşinayız bu durumlara ama nerden acaba?
--------------------
Sokak Ağzı
• Taciz, tecavüz, uyuşturucu memleketi oldu zavallı Kıbrısım...
• Memlekedde herşey ters oldu be gardaş. Bir haber duydum şaşırdım. Yayan bir genç trafikdeki bir arabaya çarpmış ve yaralanmış. Gülsem mi ağlasam mı şaşırdım...
• Yolun ortasından ölü bir inek bulunmuş... Daha neler göreceyik duyacayık yarabbim?
• Amerikalılar askeri müdahalede bulundukları her yeri kurtardılar maşallah... Bak Irak’ girdiler, orada şimdi herşey süt-liman; Afganistan’a girdiler orada herşey süt-liman; Suriye’ye girdiler, orada da herşey süt liman...Bir de Kıbrıs’a müdahale etseler de biz de tanışsak bu süt limanıyla...
• Scorpions grubu Türk bayrağı açmış İstanbul konserinde. Scorpions Türkiye’de artık ‘en büyük’ (!!!)... Yakında hepsine vatandaşlık da verirler artık...
• Hint keneveri kaçakçısı Nijeryalılardan biri hala daha yakalanamamış. Duyduğuma göre gündüz saklanır karanlık basınca çıkarmış sokaklara biraz hava almak için..
• Inter antrenörü Mancini “Ben yalnız porno-film izlerim” demiş... Adam haklı. Neyi seyretseydi yani? Vurdulu kırdılı, gençlere nasıl öldüreceklerini, nasıl soygun yapacaklarını, nasıl sabotaj yapacaklarını öğreten Amerikan filmlerini mi?