1. YAZARLAR

  2. Ödül Muhtaroğlu

  3. YILIN İLK ÇEYREK ENFLASYONU UMUT VERMİYOR
Ödül Muhtaroğlu

Ödül Muhtaroğlu

YILIN İLK ÇEYREK ENFLASYONU UMUT VERMİYOR

A+A-

Ekonominin ve ülkenin esas sorunu olan enflasyon, geçen yıl rekor kırdıktan sonra, bu yıl da artmaya devam ediyor. Bu bağlamda, mal ve hizmetlere yapılan zamlar durmak bilmiyor ve pahalılık da artarak sürüyor. Halk, bunalmış durumdadır.

2023 yılının, ilk 3 aylık enflasyon rakamları da bunu teyit ediyor. İlk 3 ayki toplam enflasyon yüzde 9.65’ ulaştı. Geçen yıl, ayni dönemdeki 3 aylık enflasyon oranı ise yüzde 27,73 idi.

Geçen yıla göre düşük bir rakam ama kurların yükselişe geçmesi ve Nisan ayına yansıyacak  birçok zamdan ötürü, Nisan ayı enflasyonunun, Mart ayından daha yüksek gelmesi olasılık dahilindedir.

Türkiye’ deki seçimlerden sonra, kurların yükseleceği ve enflasyonun daha da artacağı endişesini, birçok uzman dile getirmektedir.

Mart ayı enflasyon oranlarına göre, aylık enflasyon yüzde 2.10,  geçen yıl Mart ayından, bu yıl Mart ayına kadarki yıllık enflasyon oranı ise, yüzde 67.97 olarak gerçekleşti. 3 aylık Gıda enflasyonu da,  yüzde 13.60’ a  ulaşmıştır.

Ülkemizde, 2022 yılındaki yüzde 94.5 toplam enflasyon, 28 sene sonra, yıllık bazda görülen en yüksek enflasyon oranı idi.

Türkiye’de ise, resmi rakamlara göre, Mart  ayı enflasyon oranı yüzde 2.29, yıllık  enflasyon oranı  yüzde 50.51, 3 aylık toplam enflasyon oranı ise, yüzde 12.52 olarak gerçekleşti.

Ülkemizde, başta et, tavuk, yumurta, süt, su ürünleri gibi tüm temel gıda ürünlerinde ve akaryakıt, gaz da zam yağmuru devam ediyor. Piyasada nerdeyse zam yapılmayan mal ve hizmet kalmadı.  Ayrıca, devletin ve belediyelerin birçok vergi, resim ve harçlarında da  okkalı zamlar yapıldı.

Öte yandan, KTAMS’ın açıkladığı 4 kişilik bir ailenin sadece gıda harcamalarını kapsayan açlık sınırı da, Mart ayı sonunda, aylık 13 bin 247 TL’ye yükselmiştir. Asgari ücretin net olarak 11 bin 800 TL olduğunu düşünürsek, asgari ücret sadece gıda harcamalarına bile yetmemektedir. Yani, açlık sınırı, asgari ücretten 1.447 TL fazladır.

Hayatı ucuzlatmak için, yeterli tedbirler alınmadığı için, ülkedeki enflasyon ve pahalılık rekor düzeylere ulaşmakta, hayat pahalılığının yasa gereği ödenmesi sonucunda, devletin ve belediyelerin bütçelerine de büyük yükler getirmektedir.

Uzun zamandır önermemize rağmen, Hükümet, hayatı ucuzlatmak anlamında, özellikle temel gıda, ilaç ve temizlik malzemelerinde yapılması gereken vergi indirimlerini bir türlü yapmıyor. Bu yapılmayınca da, fiyatların düşmesi mümkün olmuyor.

Hükümet’in deprem nedeni ile yapmayı düşündüğü maaş kesintileri ve ek vergiler, toplumun birçok kesiminden gelen tepkiler üzerine, içeriği biraz değişmiş olmasına rağmen Meclis’ten geçmiş ama Cumhurbaşkanı tarafındam Meclis’e iade edilmiştir.  

Bahse konu bu yasa ile, ülkedeki  birçok ekonomik faaliyetlere ek vergi maliyeti getirilecektir. Elbette ki, bu da pahalılığa, enflasyona ve dolayısıyle bütçeye de ek yükler getirecek, hem ekonomi daralacak, hemde halkın satın alma gücü düşecektir.Umarım, atılan taş, ürkütülen kurbağaya değer..

Kamudaki maaş, emekli maaşları ve sosyal sigorta emekli maaşları ile asgari ücrete, yılda 2 kez  yapılan artışlara rağmen, mal ve hizmetlere devamlı zam yapılması, maaşları süratle eritmektedir.

Yani, yapılan maaş artışları, bir süre geçtikten sonra, gelen zamlarla birlikte anlamını yitirmekte ve satın alma gücü yeniden düşmektedir. Bu da bize, esas çözümün, hayatı ucuzlatmak olduğunu göstermektedir.

Halk, günden güne  fakirleşiyor ve borçlanarak hayatını sürdürmeye çalışıyor. Vatandaşlar, geliri yetmediği için kredi kartlarına yöneliyor. Borcun tümünü ödeyemediği için, asgari ödemesini yapıyor. Geriye kalan borca faiz eklendiği için, kredi kartı borcu artmaya devam ediyor.Bu da, kısır bir döngü halini alıyor.

Halkın en önemli sorunlarının başında pahalılık, geçim ve yoksullaşma gelmektedir. Satın alma gücünün düşmemesi, hayatın ucuzlaması, işsizliğin ve fakirleşmenin artmaması, küçük  işletmelerin,  esnafın  rahatlaması için, acil önlemler alınması gerekirken, Hükümet, sade vatandaş gibi seyretmekte ve suni başka gündemlerle uğraşıp, durmaktadır.

Bu yazı toplam 2557 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar