Yılın son “Kıbrıs” yazısı!
2024’ü de “çözümsüz” kapattık!
2024’te 57 yaşında oldum hatta bugün 57 yaşımı yaklaşık 100 gün de geçtim!
“Saplantım” haline gelen Kıbrıs’taki çözümsüzlük, benden de büyük!
-*-*-
Hatta “her zaman sorunlu bir Ada” ya da “hep çözümsüz”...
Tarihten beri sıkıntılı!
Veya tarihten beri “huzursuz”!
-*-*-
Sahi, Kıbrıs sorunu ne zaman başladı?
2’nci Dünya Savaşı sonrası mı?
Yoksa 1’nci Dünya Savaşı sırasında mı?
Nedir bu sorun?
-*-*-
Lozan’da 1923’te çözülmüş müydü?
1960’ta düzelmiş miydi?
-*-*-
Haydi Makarios’un Cumhurbaşkanlığı’ndan itibaren alalım...
Elbette ortada sevgi, saygı, uzlaşı kültürü, paylaşma kültürü hiç yoktu, her an birbirine sıkmaya hazır iki yer altı teşkilatı vardı; ya da her an alevlenmeye hazırdı iki toplum da ancak ilk “Kıvılcım”, kesinlikle Makarios’un 13 maddelik anayasa değişikliği çabasıydı...
-*-*-
Sen 13 maddelik değişiklik istiyorsun ve çoğunluk olduğuna inanıyorsun ha?
Al sana savaş!
-*-*-
Makarios’un aklı başına gelmiş miydi?
Meselenin emperyalist büyük güçler olduğunu anlamış mıydı?
Bilemem!
-*-*-
Ama çok daha milliyetçisi çıkıverdi; Grivas!
Yine emperyalist ağabeylerin de desteği ve göz yumması ile (Bu ağabeylere Türkiye dahildir); 15 Temmuz 1974’te ikinci salakça “kıvılcım” çakıldı!
-*-*-
Ve 20 Temmuz 1974, Girne’den mi bilmeden mi gerçekten tam çözemedim; Anadolu’ya yol bağladık!
-*-*-
Ünal abim 2025’teki hedeflerini saydı...
Dünkü gazeteler yazdı!
Baktım, hedefler arasında, 4,5 G’den 5 G’ye geçiş de var!
Hastasıyım!
Öteki hedefler “Kübaca yazayım”, “yapraksayiga havaga” ama olsun!
Öyle bir dil yok mu?
-*-*-
“KKTC ile Anavatan’ı kara yolu ile bağlayacağız – köprü yapacağız” diye bir hedef yok ama ona yakın bazı hedefler tabii ki var ve olmalıdır da!
-*-*-
Neyse!
2025’e da Kıbrıs sorununda çözümsüzlükle girdik...
-*-*-
Müslüman Noel kutlar mı?
Elbette kutlamaz!
Ama yeni yıl Noel değil ki!
Haaa, Müslüman yeni yıl da mı kutlamaz?
-*-*-
Niye?
-*-*-
Neyzen Tevfik’in dediği gibi, (Galiba o söylemişti...) “Noel Baba bedava makarna ve kömür dağıtıyor desen önünde kuyruk olacak insanlar, yılbaşı kutlamak günah diyor...”
-*-*-
Tıpkı bizim “eşit – egemen ve ayrı devlet” iddiasında olanlar gibi!
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin pasaport kuyruğunda eskiden sıradaydılar; Allah’a şükür artık randevu sistemi var, kuyruğa girmiyorlar...
-*-*-
Efendim, yarın yazımız olmayacak...
Yenidüzen 1 Mayıs ve 1 Ocak’ta yayınlanmıyor...
Bu yüzden, yeni yıl dileğimi bu yazıda belirtmek isterim; “Kıbrıs’ta barış engellenemez” ve “Birlik mücadele dayanışma” sloganlarının işitilmeyeceği; bu sloganlara ihtiyaç olmayacak bir yıl diliyorum!
-*-*-
Şaka yaptım!
İki sloganı da duyamıyorum; kompleks gelişti; sinir krizine giriyorum istem dışı!
-*-*-
Efendim, 2025’ten tek dileğim, Güney Kıbrıs’ta bir kaç markete, bazı mağazalara, Trodos’a, Baf’a, Limasol’a, Larnaka’ya daha kolay gidebilme rahatlığıdır!
Bunun dışında dileğim huzur!
Para nasıl olsa yok!
Allah’tan istedim bunca senedir; sesimi ya duymadı ya sallamadı!
Benden daha yoksullara para verse anlardım ama on binlerce yoksul, zavallı, masum, korumasız çocuk da örneğin Filistin’de katledildi!
-*-*-
Bu arada 2025’te “Bizim tarafta” ucuzlama beklemediğim gibi; kalite açısından meseleye bakmamakta da şimdilik fayda görüyorum!
-*-*-
“Bitsin artık bu çile...” adlı şarkı da hepinize gelsin; benden...
Bu şaka değil!
Daha çok kapı açılmaması çilelerim arasındadır!
“Açın da gorkmayın be gavollem!” der Kıbrıslılar!
Bir umut, 2025’te iki üç kapı daha!
-*-*-
Ve Allah 2025’te sırayı bozmasın!
Herkese sağlık, huzur ve mutluluk versin...
Yılın son anket dedikoduları
Türkiye’yi yönetirken, hobi olsun diye Kıbrıs’ın Kuzey kesimi üzerinde de bazı çalışmalar yapanlar; işleri güçleri yok, kamuoyu yoklaması yaptırdılar...
Daha önce de yazmıştım!
-*-*-
UBP üyeleri arasında bir anket, vatandaşlarla ayrı bir anket...
-*-*-
Şunu net söyleyelim; yarın sabah bir cumhurbaşkanlığı seçimi yapılsa Tufan Erhürman ilk turdan kazanır...
Ve yarın sabah erken genel seçim yapılsa, CTP birinci parti çıkar...
Tek başına iktidar olur mu?
Yarın olmaz ama yarından sonra, bilemem!
Vatandaş arasında yapılan ankette bu sonuçlar net!
-*-*-
Yani yılın son gününde bu konuları yazmayacaktım ama dün Yeni Bakış’da Fikri Ataoğlu’nun “telefonla anket yaptırdık, DP’nin oyları yüzde 0.2 artarak, yüzde 9.9’a yükseldi” şeklindeki açıklamasının; bendeki anket sonuçlarına göre ciddi anlamda abartılı olduğunu söyleyebilirim!
-*-*-
Çok ilginç sonuçlar var her iki ankette...
Mesela UBP’lilerin yeni yılda belirlemesi gereken bir “Cumhurbaşkanı adayları” olacak!
Türkiye’den bahsettiğim anketi yaptıranlar, ciddi anlamda sürprizlerle karşılaştılar...
UBP’li genç bir belediye başkanı, “ilk sırada” çıkıyor...
-*-*-
İsim vermeyeceğim ama işin en ilginç yanı; “kesin adayım” beklentisinde olan bir kardeşimiz; UBP’liler arasında yapılan ankette yedinci sırada çıkarken, O’ndan önceki altı isim arasında, bir de CTP’li belediye başkanı olması bana da sürpriz gelmedi dersem yalan olur!
Demek ki herkes için çalışmış ve takdir ediliyor ki sonuç böyle çıkabiliyor...
-*-*-
Hükümetteki bazı siyasiler adına 2024’ün karnesi sıfırla dolu!
Haliyle kendi partilileri bile bazılarına oy vermeyeceğini açıkça beyan ediyor!
Ve ikisi CTP’li, biri UBP’li, biri TDP’li ve biri eskiden CTP’li örgüt başkanı - sonradan bağımsız belediye başkanı ve aynı zamanda Ünal Üstel’ci, olmak üzere 5 belediye başkanı; ülkedeki en başarılı siyasiler arasında ilk sıralarda yer buluyor!
-*-*-
TDP’li zaten tek kişi...
Eski CTP’li örgüt başkanı sonradan bağımsız belediye başkanı ve Üstel’ci olan da açık...
Ötekileri söylemem!
-*-*-
Peki ne söyleyeyim?
Şunu söyleyebilirim; ülkeyi zaten biz yönetmiyoruz; yapabildiğinizi yapın, yeter ki çalmayın!
Adınız hırsıza çıktı mı; inanın iktidardan gittiğiniz gün selam vereniniz olmayacak!