Yine Gezi Parkı
Türkiye’de ‘Gezi Parkı’ eylemleri varken ve bugün 10. gününe girmişken Kıbrıs’tan söz etmek gelmiyor içimden… Hatta hükümetin düşmesinden bile…
Türkiye sonunda tepkisini koydu. Çok çocuk isteğiydi, kürtaja müdahaleydi, kabul etmeseler de içki yasağıydı, hayatlara müdahaleydi ve son Gezi Parkı olaylarının başladığı günde hükümet tarafından kontrol altına alınan medyanın olaylar yokmuş gibi davranması Türkiye halkını isyan ettirdi.
Bir gün olacaktı, bekleniyordu aslında… İşte Gezi Parkı’nda ağaçların kesilmesi, yeşilin yok edilip yerine ‘eskiden orada varmış’ diye Topçu Kışlası’nın yapılmaya çalışılması, bu dört duvar olacak binanın büyük bir alışveriş merkezi yapılmak istenmesi bu isyanın başlamasının kıvılcımı oldu. Polisin ilk gün tepki koyan çevreci insanların üzerine şiddetli saldırısı başka grupları, başka insanları, ülkenin bütün kesimlerinden kitleyi Taksim’e getirdi. Polise karşı durdular, iktidara tepki koydular, TOMA’ların önüne çıktılar, tazyikli suyun altında sağa sola savruldular ama yılmadılar, biber gazı yediler ama sosyal medyada bunu ti’ye almasını bile bildiler. “Biber gazını özledik, nerdesiniz?” diye sordular.
Hükümet Başkanı Erdoğan, Kasımpaşalılığını göstermeye devam etti. “Birkaç çapulcuya pabuç bırakmayız, Topçu Kışlası yapılacak” dedi, tepki daha da arttı. Krizin üzerine krizi artırıcı şekilde gitti Erdoğan, ilk günkü gibi olmasa da tepkiler, eylemler sadece Taksim’de değil, ülkenin dört bir yanında devam ediyor.
Bu tepkiler artık yeşilin yok edilmesi endişesinden çok öteye taşındı. Başta da söylediğimiz gibi yaşamlara müdahele, halkı terbiye etme! isteği, aynı tip insan biçimine veya başka bir şeye dönüştürme uğraşı sonunda isyan ettirdi.
Erdoğan ‘dan dan’ edip yurt dışı gezisine çıkınca Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Vekili Arınç’tan yumuşatıcı açıklamalar geldi. Erdoğan yurt dışından dönünce yine ortalık karışabilir gibi görünüyor. Belki de biraz telkin edilerek ondan da ‘bilmediğini söylese’ bile yumuşak kelimeler çıkabilir.
Ancak şunu söyleyebilirim ki bu Gezi Parkı protestosu biraz durulsa bile bundan sonra yapılacak herhangi bir hayatlara müdahale girişimi veya “ben bilirim, yaparım olur” uygulaması aynı şekilde tepkiyle karşılaşacaktır.
Çünkü ok yaydan çıktı artık…
***
Düştü
Ve söz etmesek ayıp olur diye bizden de iki laf edelim; UBP Hükümeti düştü, dün mecliste güvensizlik önergesi oylandı nihayet ve oyçokluğuyla hükümete güvensizlik verildi. Bugün İrsen Küçük, Eroğlu’na istifasını verecek, Eroğlu bir milletvekiline görevi devredecek. Hükümet kurmasını isteyecek.
Kurulacak yeni hükümet güvenoyu alır mı, seçime kadar gider mi, güvenoyu almazsa ne olur, o hükümet mi devam eder, yoksa İrsen Küçük ‘mızırlık’ yapıp yeniden hükümeti mi ister, bakalım, görelim.