Didem MENTEŞ

Orkinos balığı döneminde her yıl Türkiye’den gelen gırgır tekneleri yine Karpaz sahillerinde görüldü.  Kötü hava şartlarını öne sürerek ‘KKTC karasularına’ giren 20 gırgır teknesi, 3-4 gün önce Dipkarpaz Zafer Burnu’na demir attı. Ekolojik dengeye verdikleri zarar ile bilinen av türü, Trol ağı ile yapılan gırgır tekneleri, Karpaz Burnu’na 5-6 metre açığında orkinos balığı başta olmak birçok balık avladığı öğrenildi.

Konuyla ilgili YENİDÜZEN’e konuşan KKTC Balıkçılar Birliği Başkanı Kemal Atakan, Türkiye’den gelen ‘gırgır tekneleri’nin her yıl orkinos balığı dönemlerinde sahillere demir atarak ‘kaçak’ olarak avlandıklarını iddia etti. Atakan, Kuzey Kıbrıs’ta ne devlet denetimi ne de deniz polisi olmamasına tepki gösterdi.

Atakan: Kaçak avlanıyorlar

KKTC Balıkçılar Birliği Başkanı Kemal Atakan, Türkiye’den gelen ‘gırgır tekneleri’nin Dipkarpaz Zafer Burnu’ndan 5-6 metre açığında dolaştıklarını ve 3-4 gün önce adaya geldiklerini söyledi. Her yıl orkinos balığı dönemlerinde sahillere demir atarak ‘kaçak’ olarak avlandıklarını ileri süren Atakan, teknelerin “KKTC sularını geçeceğiz” diyerek buldukları balıkları avladıklarını öne sürdü. Bölgede bulunan balıkçıların durumdan oldukça rahatsız olduğunu dile getiren Atakan, durumu yetkililere ve Sahil Güvenlik Birimi’ne haber vermelerine rağmen hiçbir önlem alınmadığını ifade etti. Gırgır teknelerinin her yıl aynı dönemlerde gelerek kaçak avladıklarını söyleyen Atakan, ülkede hiçbir denetim olmadığından şikayet etti.

“Yine geldiler, yine denetim mekanizması yok, AB’ye girecek bir denetim mekanizması yok” diyerek, bugüne kadar deniz polisi uygulamasının bile hayata geçirilmediğinden yakındı. Gırgır teknelerinin, ülke balıkçısına büyük zarar verdiğini vurgulayan Atakan, bu soruna çözüm bulunmasını talep etti.

---------------------------------------------

Tarım Bakanlığı: “Fırtına nedeniyle ülkemize sığındılar”

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Zafer Burnu’na demirleyen gırgır tekneleri ile ilgili açıklama yaptı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu teknelerin fırtına nedeniyle ülkemize sığınmak amacıyla gelen tekneler olduğu ve Sahil Güvenlik ekiplerinin kontrolünde sadece barınmak amacıyla geceyi bölgede geçirdiği belirtildi. Açıklamada, bu teknelerin herhangi bir balıkçılık faaliyetinde bulunmadığı ifade edildi.

Geçtiğimiz yıl belirlenen demirleme alanlarına göre, Zafer Burnu bölgesinin demirlemeye yasaklanmış bölge olduğu kaydedilen açıklamada,  fırtına sebebiyle ülkemiz karasularına sığınan gırgır teknelerinin Ulaştırma Bakanlığı’nın oluru alınmak kaydıyla geceyi bölgede geçirmesine izin verildiği açıklandı.  Sahil Güvenlik botunun da bölgeye konuşlandırıldığı ve teknelerin sadece barınması ve seyri için refakat ettiği ifade edilen açıklamada, fırtınanın bitmesine müteakip tüm teknelerin Pazar sabahı, tekrardan uluslararası sulara çıktığı kaydedildi.

“Balıkçılık faaliyetinde bulunulmadı”

Bakanlıktan yapılan açıklamada, KKTC ile TC Hükümeti arasında 19 Eylül 2002 tarihinde imzalanan ve Bakanlar Kurulu’nun 18 Aralık 2002 Tarih ve E-2269-2002 Sayılı Kararı Meclisin 18 Mart 2003 tarihli birleşiminde kabul olunan “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti Arasında Denizcilik Anlaşması (ONAY) Yasası” uyarınca fırtına sebebiyle ülkemiz karasularında bu gemilerin seyir, barınma vs. gibi faaliyetlerinde bulunmalarında herhangi bir sakınca olmadığı hatırlatılarak, söz konusu teknelerin bu çerçevede fırtına dininceye kadar bölgede kalmasına izin verildiği ifade edildi. Açıklamada, 27/2000 sayılı Su Ürünleri Yasası’nın 6 (3) maddesi gereğince, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağını taşımayan hiçbir geminin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti karasuları dahilinde avcılık faaliyetinde bulunamayacağı da hatırlatılarak, güvenlik maksadıyla kara sularımıza sığınmış bu teknelerin, Sahil Güvenlik refakatinde herhangi bir balıkçılık faaliyetinde bulunmadığının da altı çizildi. Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada vatandaşlardan herhangi bir şüpheli avlanma faaliyeti görmeleri halinde Sahil Güvenlik ve ilgili birimlere bilgi vermeleri istendi.