Yine konser heyecanı
Büyük bir heyecan öncesindeyiz bir kez daha. 6 Eylül Cuma gecesi, Sıla 4 olarak, büyük bir konserimiz daha var. Girne’de Açık Hava Tiyatrosu’nda sevenlerimizle yeniden karşı karşıya gelecek, Sıla 4 şarkıları söyleyeceğiz birlikte. Biz, sahnede, geçmiş 50 yılı yaşarken, müzikseverler de, yepyeni bir anlayışla yeniden düzenlenen, bunca yılın ürünlerini dinleyecekler bir kez daha.
***
Yıllar yıllar önce, bazı şarkılarımızı yaparken hep söylenir dururduk kendi aramızda. ‘Şurada kemanlar olsa.... Burada nefesliler olsa.... Şurası şöyle olsa burası böyle olsa...’ diye. Sonunda gerçekti bu hayaller. Raif hiç yaşayamadı bunu. Aydın ise bir kısmını yaşayabildi sadece. Biz, hayattaki iki Sıla 4’lü, onların da hayallerini gerçekleştirmiş olmanın mutluluğu içindeyiz.
Yarım yüzyıllık bir hayali gerçekleştirmemizde Cumhurbaşkanımız Sayın Akıncı’nın tartışmasız payı ve katkısını özellikle vurgulamam gerek. Müteşekkiriz. Aynı şekilde, CSO müzisyenlerinin bütünü, ama özellikle yöneticileri Mustafa Kofalı ve de Orkestra Şefi Ali Hoca’nın -çok yoğun programlarına karşın- ilgileri ve gayretlerini de asla ve asla unutmayacağız.
Teşekkür listemiz büyük aslında... Sadece, Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanlığı yetkilileri ve/veya CSO ile bitmiyor. Özel orkestramız ve özel koromuzdaki arkadaşlarımız; folklor gösterilerindeki arkadaşlarımız; Garanfil şarkımızdaki katkıları ile KİKEV’in küçükleri ve tüm işlerin ağır yükünü, bizim için, bizim adımıza üstlenen Kutay Alicik Hoca’yı unutmamız mümkün değil.
***
6 Eylül Cuma gecesi bizim için son derece önemli. Belki de bir ‘nokta’ olacaktır sahne hayatımızda. Heyecanımız sözcüklerle anlatılamayacak kadar büyük.
25. Yıl
Bayrak FM geçtiğimiz Pazartesi günü 25’inci yılını kutladı. Başka bir etkinliğe davetliydim, gidemedim.
Zaman öyle çabuk geçiyor ki... Anılar filizlendi gene.... Geçmişe bir yolculuk daha işte... Bilmeyenler için paylaşmak istedim.
***
1993 yılının ikinci yarısıydı... BRT’de yayınlardan sorumlu Koordinatör Yardımcısıydım. Kurum olarak atılımlar devam ediyordu. Yeni bir verici daha devreye girecekti. “Nasıl değerlendirelim ?” konusu konuşuluyordu üst düzeyde. Ve önerimle yeni FM vericisinin – dünyadaki akımlara da uygun olarak- ‘Müzik Kanalı’ olmasını önerdim. İlgi ile karşılandı ve deneme yayınları başlatıldı hemen. Bu yeni kanalın adını da –geçici olarak- Bayrak III koymuştuk. (O dönemde, Bayrak 1 – Ana Kanal / Bayrak 2 ise Yabancı Dil Kanalı’ydı).
Yeni yayın kanalı için organizasyon çalışmaları başlatılmıştı. Teknik gereksinmeler, yayın malzemesi, yanı sıra personel yapısının oluşturulması konuları da önümüzdeydi. Bu çalışmalar devam ederken yeni bir yıla girmiştik. Bu sıralarda, siyaset sahnesinde de değişimler olmuştu. BRT Kurumu da, hızla siyasilerin ‘oyun alanı’ haline gelmeye devam ediyordu. Ben Kurum’dan ayrıldım. Başka başka projeler, Bayrak III’le ilgili çalışmaları da tamamlayamadan.
Sonraki gelişmeleri dışarıdan izlemek zorunda kaldım. Ama Bayrak III projesi yürütüldü. Ve hızla da tamamlandı. Adı da Bayrak FM olarak değiştirilmiş ve yaşamımızda bir renk oluvermişti.
***
25 yıl ne kadar çabuk geçmiş... Kutlarım. Kıbrıs FM’e daha nice 25 yıllara.....
Sokak Ağzı
“Sendika Başkanı elektrik borçlarının dökümünü veriyor ağzımız açık okuyoruz... Sonra YK Başkanı çıkıyor ‘O kadar da değil...” diyor...Yine ağzımız açık bakışıyoruz... Hangisi doğru ? Ağzımız açık gene bakışıyoruz.”
***
“Elektrik Kurumumuza göre büyük borçlar önemli değil, önemli olan küçük olanlar. Yani sade vatandaşınkiler.”
***
“Benim 100 TL’lik borcum var diye elektriğim otomatik olarak kesiliyor da, milyonlarca lira borcu olanların neden kesilmiyor ? Yoksa onlar bilgisayarlarınızda yok mu bile ? Mantıklı bir açıklama yapacak birileri yok mu bu ülkede ?”
***
“Maraş’daki Vakıf Malları (!) çantada keklik. Baf’daki Vakıf Malları ne olacak ?”
***
“Leymosun’da, İskele’de, Baf’daki Vakıf Mallarına ne zaman gazeteci turu düzenleniyor ?”
***
“Müjde... Ercan-Trabzon uçak seferleri de başlatılıyormuş. Seyahat sevenler, New York fiyatına Trabzon’a gitmeyi tercih ederler herhalde.”
***
“Resimlere bakıyorum ve kendi kendime, ‘Bir zamanlar bir Maraş vardı’ diyorum. Vee koşun koşun. Şimdi sıra harabe haline gelmiş o bir zamanların güzelim Maraş’ının paylaşılmasında.”
Anlayana
“Bazı insanlar prensipleri için partilerini değiştirir, bazıları partileri için prensiplerini değiştirir.” ( Winston Churchill)