Yine Özgecan olayı ... Ve arkası
Nasıl olmuşsa olmuş, Özgecan’ın başına gelenler hala gündemde. Halbuki Özgecan bir ilk değildi. Her yıl (bilinen) binlerce kadın-kız vardı benzeri şeyleri yaşayan. Ama hiç kimse, nerdeyse, umursamıyordu bile. Her neyse... Umarım ‘Özgecen’, hayatı pahasına da olsa, bir uyanışın simgesi olmuştur.
Geçen yazımda ‘şiddet’ , erkek (!) olmanın şanı şerefi gibidir Türk erkeği için demiştim ya ? Bazı okuyucularım “Tüm Türk erkeklerini aynı kefeye koymayın” derken bazıları çok kaba, ağıza alınamayacak şeyler de yazdılar mesajlarında. Belli ki olay, kıvılcımdan ateşe dönüşmüş. Belli ki, aklı başında hiç kimse hazmedemiyor olup bitenleri. İzleyip içine atanlar da ‘boşalma’ fırsatı bulmuş şimdi. Çünkü bunca zaman biriktirmişler içlerinde.
Türkiye medyası da, halkın tepkisine uyaraktan, ‘bir başka’ ilgilendi bu kez. Sadece yeni şiddet olayları haberleriyle değil, röportajlarla, uzman görüşleriyle v.s. de.
Bir göz attım ben de. Özgecan olayı daha tazeyken, hemen arkasından (bilinen) neler neler daha olmuş diye.
Adam 17 yıllık eşini öldürmüş önce. Sonra da parçalayarak, -52 parçaya bölerek- çöpe atmış cesedi....(Kadın öldürülene kadar geçen 17 yıl boyunca neler çekmiş acaba diye düşündüm ister istemez...)
Gencin biri, elindeki silahla, okulu basmış. Biz öğrenci kızı tehdit etmiş, iki öğrenciyi de kaçırmış... Yakalanmış ve araba çalmak (!) suçundan tutuklanmış...
Ege Üniversitesi’nde sağcı ile solcu öğrenciler birbirlerine girmişler. Bir öğrenci bıçaklanarak öldürülmüş...
Gazetecinin biri, kartopu oynarken yanlışlıkla bir dükkanın camını kırmış, bıçaklanarak öldürülmüş. Katil, “Ben deliyim, rapurum var, üç günde çıkarım” demiş...
Adamın biri 14 yaşındaki biz kız çocuğunu kaçırmış. Üç ay boyunca ona tecavüz etmiş. Sonra da erkeklere pazarlamaya çalışırken yakalanmış...
Bir lisede, dört erkek öğrenci bir kız öğrenciye toplu tecavüzde bulunmuş... v.s.
Ve bu haberleri bir kenara koyaraktan bir haber daha...
TBMM’de milletvekilleri yumruk yumruğa birbirlerine girmişler. Yaralananlar var. AK Parti’li bir milletvekili, yaralılardan, iki kadın milletvekilinin kendi kendilerini darp ettiklerini, birinin de ayağı kayrak düşüp yaralandığını iddia etmiş....
Anlayacağınız, ‘sokak’ bir alem... Milletin seçip o binaya gönderdiği ‘milletvekilleri’ ise bir başka alem... Sorunu, her fırsatta yumruklarını kullananlar; belindeki tabanca, cebindeki bıçakla ‘erkekliğini’ kanıtlamaya çalışanlar; suçluları hadım etmek veya idam etmeyi önerenler mi çözecek ?
Yadırgayacak birşey de yok aslında. Onlar da aynı toplumun yetiştirdiklerinden değiller mi ?