Yine ‘Yasak’ üzerine
Yaşar Ersoy’un bir oyunu sahneleme isteğine getirilen yasak’la (siz adını isterseniz ‘yasak’ değil ‘uygunsuzluk’ koyun) ilgili tartışmalar devam ediyor. Sosyal medya ise, (her zaman olduğu gibi) bir başka alem. Anında, ‘sanatsever’, ‘tiyatro uzmanı’ oluverenler mi istersiniz ? Fırsattan yararlanarak nefret kusanlar mı istersiniz ? ‘Vatanseverler’ (!) mi istersiniz ? ‘Sınırsız özgürlükçüler’ mi istersiniz? Hepsi ama hepsi bol bol maşallah.
Geçen yazımda da vurguladığım gibi ben eseri okumadım. Bildiklerim, yapılan açıklamalarla kısıtlı. Ayrıntılı bilgi sahibi olmadan da kelam kesmek istemiyorum doğrusu. Benim derdim başka... Benim derdim ‘Yasaklar’... Yasakları hayatım boyunca hiç sevmedim. Hala da sevmiyorum.
Bu ülkenin ‘İşgüzarlar’ ülkesi olmasını istemiyorum...
Bu ülkenin, ‘Yalakalar-Yağcılar’ ülkesi olmasını istemiyorum...
Bu ülkenin, ‘birilerine’ hoş görünmek için, fırsat kollayanların ülkesi olmasını istemiyorum...
Bu ülkenin, ‘Yasaklar’ ülkesi olmasını istemiyorum...
Hepsi bu...
Haaa.... Sahnelenirse gidip izlerim. Beğenirsem alkışlarım. Beğenmezsem (gerekirse) en ağır şekilde eleştiririm... Ama ‘Yasaklar Hayır’ demeye de devam ederim.
Asparagas – Gelmedin / Gariban
İlk kez, birkaç ay önce, bir TV kanalı için yapılan bir çekim sırasında, yöneltilen bir soruda duymuştum. Soru şuydu:
“1971 tarihli ‘Gelmedin’ ve 1973 tarihli ‘Gariban’ şarkılarınız Türkiye’de yasaklanmıştı. Nedeni neydi bu yasakların ?”
Önce espiri ile yanıtlamaya çalıştım “Yasaklanmış mıydı ?..Hiç haberim yok” dedim. Ama ciddiydi soruyu yönelten.
Öyle birşey olmadığını anlatamaya çalışmış konuyu kapatmış ve unutmuştum bile.
Geçenlerde, You Tube’da gezinirken, bir SILA 4 klibi dikkatimi çekti. Klibin kendisinden çok altındaki yorumlar.... Biri, yukarıda sözünü ettiğim ‘Yasaklar’ı anlatıyordu. ‘Gelmedin’ siyasi mesaj içerdiği ‘Gariban’ ise sözlerindeki kötümserlik ifadeleri nedeniyle yasaklanmışmış. Bir kez daha şaşırdım. ‘Gelmedin’ ve ‘Gariban’ şarkılarımızın yasaklandığını hatırlatıyordu bir müziksever.
***
Peşin peşin ısrarla vurgulamak isterim. Böyle bir ‘Yasak’ hiç olmadı... Ve biraz açıklama gereği doğdu galiba, diye düşündüm.
‘Gelmedin’in de ‘Gariban’ın da sözleri Raif kardeşimindi. Müzik ise ortaktı. 1971’de Ankara’daki ortak evimizde yapılmış, 1972 yılında da KENT etiketiyle 45’lik plak olmuştu. Sözleri, iddia edildiği gibi hiçbir politik mesaj v.s. içermiyordu. (Raif’in o sözleri, neden ve kim için yazdığını çok iyi bilen birisiyim.) Şarkı, 45’lik olarak satışa çıktıktan sonra, bazı gazetelerin “En İyiler” listelerinde de yer almıştı. .
‘Gariban’a da gelince...
Bu şarkımız da 1972, Ankara’daki evimizde doğmuş bir şarkıydı. 1973 yılında DİSKOTÜR etiketiyle 45’lik plak olarak çıkmış ve hem müziği hem de sözleri nedeniyle büyük ilgi görmüştü. Çünkü o zamana göre, (sound olarak) pek de alışılmamış bir sound’a sahipti. Nitekim, yıllar yıllar sonra Anadolu Pop ve Anadolu Rock’la ilgili araştırmaların hemen hemen tümünde, o yılların örneklerinden biri olarak yer aldı.
Sözün özü....
Hangi amaçla böyle bir haber veya söylenti atıldı ortaya, bilmiyorum ve de anlamadım da. Tümüyle yalan...Yani (gazetecilik deyişiyle) asparagas...
Meraklıların bilgisine...
Sokak Ağzı
“Başbakan sokak tabellası da dakdı..Gurdella kesereg değil ama. Esgiden, fırın açan, kuaför açılışı yapan, baggal dügganı açan da gördüydüg. Dur bakalım daha neler göreceyig.”
***
“O Başbakan’nın tabelasını astığı sokak kimin adını taşıyor anlayamadım. Rauf Denktaş’ın oğlu Raif’in mi ? Rauf Denktaş’ın babasının mı ? Sakın bana Rauf Denktaş olacaktı da yanlışlıkla öyle yazıldı demeyin ?”
***
“İkide birde dalga geçersiniz Sayın Başbakan’nın konuşmalarıyla. Yapmayın yahu, ayıp oluyor. Adam Cambridge Üniversitesi’nde Türkçe eğitimi görmedi ki.”
***
“Yaşar Ersoy’un yerinde ben olsam o meşhur yasaklı oyunu, Dikilitaş’ın orada sahnelerim.”
***
“Acaba benim ev da Vakıf malı’dır da bilmem !!!!! Gorku sardı içimi.”
***
“Memleket kaçak insan doldu. Kim kimdir ? Nedir ? Nereden geldi ? Anlamak artık çok ama çok zor.”
***
NOT: ‘Sokak Ağzı’, okuyucuların yorumlarından oluşturulmaktadır.
Anlayana
“Sanat, özgürlük tarafından emzirildikçe büyür” (F.SCHILLER)