1. YAZARLAR

  2. Erdinç Gündüz

  3. Yirmibeşoğlu ve Resmi Tarih
Erdinç Gündüz

Erdinç Gündüz

Yirmibeşoğlu ve Resmi Tarih

A+A-


Çok çok sayıda ünvanı, iddiaları, itirafları ile ünlü  88 yaşındaki Sabri Yirmibeşoğlu öldü. Eski Özel Harp Dairesi Başkanı,  Derin Devlet’in önemli ismi, emekli orgeneral Yirmibeşoğlu, sırlarıyla birlikte,  askeri bir törenle toğrağa verildi.

İtalya’da NATO’da ‘özel’ eğitim görmüş,  yurda dönüşünden hemen sonra da Kıbrıs’a tayin edilmişti. 

Alparslan Türkeş’in en güvendiği ve en sevdikleri arasındaydı. Kıbrıs Türkleri arasında da hayranları vardı.  İstanbul’daki ‘meşhur’  6-7  Eylül olayları arkasındaki kişilerden biri; 1980 Darbesi’ni organize edenlerden biri;  hatta ve hatta Turgut Özal’a suikasti planlayanlardan biri olduğu iddia ediliyordu. 

Yıllar yıllar sonra, bir röportajında ağzından kaçırdıkları (!) ise Kıbrıs’ın yakın tarihine ışık (!) tutmuştu. “Kıbrıs’ta Camiler bombaladık, Rumların üzerine attık....”.

Sivil direnişi örgütlemek için böyle hareketlerin şart olduğuna inanmış birisiydi. ‘Oyun’ sahalarından biri de Kıbrıs olmuştu.

***

Sıkça tekrarlamaya başladım, farkındayım. Bu gidişle daha çook tekrarlayacağa benziyorum. Kitaplara gömüldükçe, Resmi Tarih’e olan inancım neredeyse sıfırlanmak üzere. Yirmibeşoğlu’nun ölümü nedeniyle,  Kıbrısımızda perde gerisinde dönenler, teker teker yeniden ‘tören geçişi’ (!!!) yapmaya başladı kafamda.
Bombalanan camiler... Bombalanan Elçilik binaları...  ‘Dava’ uğruna öldürülen insanlar... Yurdun dört bir köşesinde, hiç yoktan başlatılan silahlı çarpışmalar... Ölenler, yaralananlar, yetim kalanlar...v.s. v.s. v.s....
Ve sonuç ? Sonuç işte ortada.

Bunları yazarken, Rumların yaptıklarını bilmezden geliyorum sanmayın sakın. Onlar da rezaletin bir parçası oldular hep. Aynı bizim gibi.... Aynı bizim gibi, onlar da, kendilerini filmin başrolünde oynuyor sanıyorlardı. Halbuki ne onlar ne de biz başrolde falan değildik. Sadece zavallı figüranlardık. Ve ne acıdır ki hala da  aynı pozisyonayız.

===========================================================================

Müjde...Cami izni çıkıyor

T.C. Hükümeti hazır... Cuma günleri ‘namaz’ için işyerlerine tatil veriliyor. Bu kadar zamandır, işyerleri açık olduğu için bir türlü Cuma namazına gidemeyen insanlar artık rahatça gidebilecekler. Kapıya kildi vurup Namaz’larını gönül rahatlığı içinde kılabilecekler. Hayırlısı olsun....

Ve sorular...

İslam, sadece Cuma günleri değil, her gün beş vakit namaz emrediyor. Beş’in üçü ise çalışma saatleri içinde. Yakında acaba, diğer namaz saatleri için de ‘tatil’ kararı çıkar mı ?

Pazar günleri tatili,  gavur icadı... Acaba yakın bir gelecekte tatil günü Pazar’dan Cuma’ya çekilir mi ?

Okullarda, Arapça ve Kur’an , zorunlu ders haline getirilir mi ?

Önümüzdeki süreçte,  Cuma namazı, okullarda zorunlu hale getirilir mi ?

‘Şapka devrimi’ ne zaman iptal edilecek, Türk insanı ne zaman fes giymeye başlayacak ?

===========================================================================

 Fatma Azgın’ın
            ‘Kıbrısım Sana Ne Oldu?’ yazısı üzerine

Not: Saygıdeğer Kamuran Aziz hanımdan özür dileyerek...

Kıbrıs bır ada mıydı ?, Cennetten parça mıydı ?
Kıbrıs’ın güzel kızı, yanakları kırmızı
Akdenizin yıldızı
Vah Kıbrısım Kıbrısım

Lefkoşa merkeziydi, Kıbrıs’ın şerefiydi
Lefkoşa’nın gençleri, çelerdi gönüllerdi
Çeliktendi elleri
Vah Kıbrısım Kıbrısım

Kıbrısın her kazası, Sanki altın parçası,
Mağusa hisarları, yeşil Girne dağları
Baf’ın güzel bağları
Vah Kıbrısım Kıbrısım

Kıbrısı ben bırakamam, Gurbette yaşayamam
İskele sahiline, Leymosun içkisine
Kızların sevgisine
Vurgundum ben Kıbrısım
 

Bu yazı toplam 2437 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar