1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. YÖDAK önünde "bastişli" eylem
YÖDAK önünde "bastişli" eylem

YÖDAK önünde "bastişli" eylem

Öğretmen sendikalarından 3'ü YÖDAK önünde "bastişli" eylem yaparak, “Sahtekarlığa, yolsuzluğa, rüşvete çanak tutanlar istifa etmelidir”  pankartı açtı.

A+A-

Öğretmen sendikalarından 3'ü YÖDAK önünde "bastişli" eylem yaparak, “Sahtekarlığa, yolsuzluğa, rüşvete çanak tutanlar istifa etmelidir”  pankartı açtı.

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ve Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) önünde eylem yaptı.

Toplumcu Demokrasi Partisinin (TDP) de destek verdiği, “Sahtekarlığa, yolsuzluğa, rüşvete çanak tutanlar istifa etmelidir” pankartı açılan eylemde basın mensuplarına bastiş dağıtılarak “Bastişler, rüşvet, hediye ve menfaat anlamı taşımaz…” dendi.

Maviş: “Madem ki bu saadet zincirinin halkası koptu…”

KTÖS Genel Sekteri Burak Maviş, ülkenin rüşvetle, sahtecilikle, insan kaçakçılığı ile anılır duruma geldiğini savunarak, “Rüşveti alan olur da veren olmaz mı? Verenler kimlerdir? Bu şebeke sadece bir üniversite içine mi öbeklendi yoksa diğer butik üniversitelerde de benzer olaylar mı var? Bugüne kadar bu olaylar neden gün yüzüne çıkmadı?” diye sordu.

Devletin bunlara göz yumduğunu, izin verdiğini savunan Maviş,  “Şimdi devletle beraber bu çürümüş sistem de çöküyor…” ifadelerini kullandı.

“Kokuşmuş düzenden” kurtulmanın yegane yolunun soruşturmaların kapsamının genişletilmesi olduğunu söyleyen Maviş, “Madem ki bu saadet zincirinin bir halkası koptu, Cumhurbaşkanı'ndan vatandaşa kadar bu sistemden her kim faydalandıysa tel tel dökülsün.” dedi.

Sadece üniversitelerin değil, ara eğitim veren kurumların da benzer şeyler yaptığını söyleyen, bu şekildeki 39 kuruluşa işaret eden Burak Maviş, “10 bin öğrenci kaydetmişler, 6 bini ortada yok… Buhar olup uçmadıklarına göre aramızdadırlar… Bu sahte düzenin parçası haline geldiler .” diye konuştu.

Yargıya güvenlerinin tam olduğunu vurgulayan Maviş, daha çok cesaretli insana ihtiyaç olduğunu, sorunların sosyal medyada değil, sokakta konuşulması gerektiğini ifade etti.

Eylem: “Eğitimin niteliği derdi eğitimin hiçbir kademesinde yoktur”

KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, sahtekarlık, yolsuzluk, usulsüzlüğün her alana sirayet ettiğini, özellikle insan kaçakçılığı, kara para, uyuşturucu ticaretinin yükseköğretim üzerinden gerçekleştiğini savunarak, hükümeti istifaya çağırdı.

Eylem, “Yolsuzluk, usulsüzlük ve bu kokuşmuş düzenden sorumlu olan herkes istifa etmelidir” dedi.

Selma Eylem, Sınıf Geçme Tüzüğü ile defalarca oynandığını, her yıl Bakanlar Kurulu kararıyla öğrencilerin bir üst sınıfa geçirildiğini de söyleyerek, “Eğitimde niteliği aşağıya çeken bu kararlarla üniversitelere müşteri sağlanıyor. Rüşvet sadece üniversitelerle ilgili değil… ‘Eğitimin niteliği’ derdi eğitimin hiçbir kademesinde yoktur….” ifadelerine yer verdi.

Hoşkara: “Bugün yaşadığımız çürümüşlük eskiden gelen kararların eseridir”

DAÜ-SEN Başkanı Ercan Hoşkara ise konuşmasında, bugün yaşananın “çürümüşlüğün” yükseköğretimdeki üniversite enflasyonunun doğal sonucu olduğunu kaydederek, “Üniversite anlamında hiçbir karşılığı olmayan ticarethaneler oluşturuldu. Bugün yaşadığımız bataklık, çürümüşlük eskiden gelen kararların eseridir” dedi.

“Bize göre Sayın Bakan hakkındaki iddialarla suçlu konuma gelmiyor, kendi döneminde 16 üniversiteye izin vermekle suçlu konuma geliyor” diyen Hoşkara, bunun iddia değil gerçek olduğunu söyledi.

Hoşkara, normal koşullarda bir dönemde 16 üniversiteye izin verilmeyeceğini ve yine normal koşullarda  26’sı fiilen faaliyet gösteren, 37 izinli üniversite olamayacağını vurguladı.

Ercan Hoşkara, kolay diplomanın da en az sahte diploma kadar ciddi bir sorun olduğunu, ülkede örneklerinin yayın şekilde görüldüğünü kaydederek, “Bizim çok sayıda niteliksiz üniversiteye değil, az sayıda nitelikli üniversiteye ihtiyacımız var” dedi.

“Hiç kimse bugün yaşananları kişilerin sorunu olarak algılamasın.” şeklinde konuşan Hoşkara, “Rüşvet alındı ama kim rüşvetle üniversite, fakülte açmak istiyor? Asıl peşinden koşulması gereken konu budur. Sorunu çözmek istiyorsak YÖDAK denetim yapabilecek noktaya getirilmelidir. Tek çare sıkı denetimdedir.” ifadelerine yer verdi.

Ercan Hoşkara, DAÜ’de yaşananlara da işaret ederek, DAÜ-SEN olarak sorumluluk üstlenip, fedakarlık yapıp adanın en nitelikli üniversitesi DAÜ’yü ayakta tutmaya çalıştıklarını belirtti.

Öğretmen sendikalarına destek veren TDP adına konuşan Genel Sekreter Nevzat Özkunt, “kokuşmuş” düzenin ortadan kaldırılması için düğmeye basıldığını, buradan geriye dönüş olmadığını söyledi.

Özkunt, “Artık dikiş patladı. Ama bu iktidarda, ama seçimlerden sonra bu iş nereye kadar giderse, kime kadar giderse gidecek ve kısa yoldan köşe dönme mantığı bu ülkede son bulacak” dedi.

Bu haber toplam 1612 defa okunmuştur
Etiketler : ,