“Karayollarıyla ilgili açıklamaları neden bizim kurumlarımız değil de Kalkınma ve İşbirliği Ofisi yapıyor? Neden KKTC’nin kurumları yok sayılıyor?”

Tatil öncesi son toplantısını yapan meclis genel kurulunu izlerken tam da uyuyakalıyordum ki duyduğum bu soruyla birden uyandım.

Baktım, HP’li vekil Tolga Atakan sormuş bunu… Demek o bile artık tahammül edemedi TC-KKTC ilişkilerinin geldiği noktaya…

Başbakan “Biz de açıkladık” falan dedi ama buna kendisi dahil kimsenin inanmadığı belliydi.

Bu bir ‘ilk’ değildi, ‘son’ da olmayacaktı.

‘Lefkoşa Kuzey çevre yolunun bir bölümünün açılacağı’ konusu da, Karpaz’daki köylere dökülecek asfalt konusu da hep TC kanadı tarafından açıklanıyor.

Hatta ihalelerin açıldığını en son KKTC hükümeti öğreniyor.

Hastane projesi de öyle oldu…

Müteahhitlerin veryansın ettiği yol tamir projeleri de…

E-devlet türü konulara zaten artık bizimkiler hiç bakmıyor. İşin yönetim boyutu da TC tarafından üstlenildi.

***

Kendi memleketinde dahi ‘yok sayılıyor olmak’ Kıbrıslı Türkleri dünya nezdinde daha da silikleştiriyor.

Bir yandan ‘tanınma’ ya da ‘eşit statü’ falan istiyor gibi görünüyor Ankara yönetimi, lakin kendisi böyle bir toplum ‘yokmuş gibi’ davranıyor.

Devlet mi dediniz?

O hiç yok!..

Tamamen by-pass edilen, aldığı kararlar paspas gibi çiğnenen bir yapı sadece bizim ‘devlet’ dediğimiz…

Zurnanın ‘zırt’ dediği nokta da kuşkusuz Anayasa Mahkemesi kararının hilafına TC Lefkoşa Büyükelçiliği’nin attığı adımdı.

Mahkemenin kararını topa tutan Ankara yönetimi, buradaki elçiliği vasıtasıyla “Kur’an kurslarını artık ben düzenliyorum, kolaysa engelleyin” diye hem yargıya, hem yürütmeye meydan okudu.

Ne oldu peki?

Eğitim Bakanlığı Anayasa Mahkemesi’nin kararına saygı duyup ‘gereğini’ yaptı mı?

Hükümet ‘olmaz öyle şey’ deyip, elçilik ile ortaklaşa kurs açacağını ilan eden Müftülük ve Vakıflar İdaresi yöneticilerinin kulağını çekti mi?

Hayır…

Neden mi ‘yok sayılıyor’ bu toplum?

Kendimize saygımız kalmamış da ondan!..

Ya da artık biz ‘kendimiz’ değiliz.

Veya kurumlar artık bizim değil.

Yok hükmündeler…

Ve artık hükümleri yok.