Yok Oluş…
Göç yasasını konuşuyoruz yıllardır ve kayıp olan geleceğimizi...
Bu topraklarda Kıbrıslıtürklerin yok oluşunu...
Kâh geçmişimizi yazmaya sarılıyoruz, kâh heykellerle geçmişten geleceğe ispatı vücut etmeye çalışıyoruz.
Peki ama göz göre göre sırf bugünü kurtarmak adına yapmadıklarımız, yapmaya korktuklarımız? Sadece bugünkü statülerimizi korumak için her şey… Tembelliklerimiz, yasa tanımazlıklarımız, iş bilmezliklerimiz? Evde gözümüzün önünde büyüyen yaşamdaki en değerli varlıklarımıza bakıp “bu yavrunun geleceği adına ben ne yaptım?” diyor muyuz? Ev, araba, bankada para yeterli mi bizce? Yoksa kaliteli bir eğitim almış, kendine güvenen, ata yadigârı bu topraklara dimdik basan bir insan mı yetiştirmek istiyoruz?
EĞİTİM SADECE PARA MI?..
Sabah sabah “sen de ne saçmalıyorsun şimdi?” demeyin lütfen... Yaptığım sadece bu topraklarda çocuk yetiştiren ve içinde bulunduğumuz geminin hızla kayalıklara çarpmak üzere olduğunu gören her annenin yükselttiği çığlıktır işte bu benim de saçmaladıklarım. Derdim kendi hayatım değil. Gözbebeklerimiz, çocuklarımız...
YÖDAK Başkanı Sayın Hüseyin Gökçekuş gazetelere demeç veriyor. Bu yıl üniversitelerimizdeki öğrenci sayısı 75.000’e ulaşacak... 75.000 öğrencinin getireceği dolarlar ve Eurolarla mutlanacak, ekonomimizi düzelteceğiz. Üniversite sektörümüz ekonomimizin can damarı... Peki ama YÖDAK Başkanı değerli hocamız bu rakamı verirken bir bilim insanı sorumluluğuyla öğrenci sayısına mı bakıyor, yoksa verdiğimiz eğitimin kalitesine mi? Eğitimi para olarak gören hangi zihniyet bu dünyada var olmuştur?
GÖZLEMLERDEN SONRA…
Sözün özü, bana bu yazıyı yazdıran geçen hafta YDÜ Diş Hekimliği Fakültesi’ne yaptığımız ziyarettir. Sadece bu yıl YDÜ Diş Hekimliği Fakültesi 160 tane öğrenci aldı. Fakültenin çok değerli dekanı, “öğrencileri oturtacak tabure bulamıyorum” diyor. Bu yıl YDÜ Tıp Fakültesi 400 tane öğrenci aldı. Geçtiğimiz yıl da 340 almıştı. Ancak konu bu kadar basit de değil. Önümüzdeki dört yıl içinde YDÜ Diş Hekimliği Fakültesi’nden tam 80 KKTC vatandaşı öğrenci mezun olacak. Türkiye ve diğer ülkelerden de en az 60 mezun geleceğini hesaplarsak bu, önümüzdeki dört yıl içinde bu minicik adada 150 tane yeni diş hekiminin hizmete başlaması demektir. Bizim şu anda Kuzey Kıbrıs’ta görev yapan toplam 180 diş hekimimiz vardır… Bu sayı Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nin yeni tamamlanan bilimsel araştırmasında da ortaya çıktı ki Avrupa Birliği ile aynı seviyededir. Yani bizim yeni diş hekimine ihtiyacımız sadece emekli olanlar kadardır.
Yine sayın Dekan’ın samimi itiraflarıdır ki; bu öğrenci sayısını eğitecek kadar öğretim üyesi bu fakültede yoktur. Bazı bölümlerde en üst akademik unvana sahip sadece bir yardımcı doçent vardır. Sağlık eğitiminde gerekli en önemli faktör olan hasta sayısının yeterli olmadığını zaten hepimiz biliyoruz.
YDÜ diş Hekimliği Fakültesi sadece bir örnektir. Biliyoruz ki Tıp Fakültesi, Eczacılık Fakültesi ve diğer birçok olanda durum aynı; hatta belki daha da acıdır. Gencecik beyinlerimiz iyi eğitim almadan meslek sahibi ediliyorlar. Kendine güveni olmayan, ehil olmayan, yetersiz ve asla ülkelerinde iş bulamayacak doktorlar yetiştiriyoruz. Ve işin en acı tarafı şu ki, bu yetişen gençler aldıkları bu eğitimle kendi mesleklerinde dünyanın başka ülkelerinde de iş bulamayacaklar.
YASA DIŞI GİDİŞAT…
Halbuki YÖDAK yasası der ki:
Yalnızca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşı öğrencilerin kabul edileceği programlarda bu Yasanın 21’inci maddesinin (2)’nci fıkrası kuralları ve ülkenin insan kaynakları planlaması ile ilgili gereksinim gözetilir.
(2)’nci fıkra ‘’Devletin kalkınma planları, ilke ve hedefleri ile YÖDAK tarafından yapılan plan ve programlar doğrultusunda bireylerin gelişim ihtiyaçları ve ülkenin insan gücü ihtiyacı olan alanlarda ve dünyadaki trendleri de göz önünde bulundurarak insan gücü yetiştirmek…
Peki ama YÖDAK bu fakülteleri denetliyor mu?
Denetliyorsa Kuzey Kıbrıs’ın ihtiyaçlarını hangi verilere göre belirliyor? Devlet Planlama Örgütü; ki konunun esas muhatabıdır, bu tablonun neresindedir? Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın bu konu ile ilgili bir fikirleri, politikaları ve çalışmaları var mıdır?
Altı ay önce Sağlık bakanlığında YÖDAK, DPÖ, Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği ve Sağlıkla ilgili tüm fakültelerin katılımıyla yaptığımız bir toplantıda gördük ki; YÖDAK hangi fakültede kaç öğrenci var bilmiyor. Aynı şekilde Eğitim Bakanlığı da konudan bihaberdir. Fakültelerde hiç bir denetim maalesef yoktur.
İşte asıl YOK OLUŞ bu denetimsiz, plansız – programsız gidişattır değerli dostlarım...