Bizde yangın çıkmasına da gerek yok.

Biz zaten betonlarla doğayı mahvediyoruz…

Karşıyaka’da yangın çıkmıştı geçtiğimiz hafta… Yangına doğru hareket ettik, durumun ne olduğunu görmeye çalıştık.

Bereket Vasilyalı ve bölge sakinleri tabii ki itfaiyenin de katkısıyla yangına erken müdahale etmişlerdi.

Onlar etmişti de o yangının çıktığı tepenin hemen öncesinde başka bir tepenin bitki örtüsünü, toprağını dozerler silip süpürmüştü daha önce…

Neden?

Çünkü o tepeye birileri ev yapacaktı. Hani tepelerde gördüğünüz evciklerden! biri daha…

Devlet eliyle kazılmış tepe ve üzerine ev kondurulmuş.

Bir tepede yangına müdahale, bir tepede ise ev için yangın çıkmadan mahvedilen doğa…

Devletin izniyle.

Şimdi de emekli subaylar için tepeler sıyrıldı. Girne Eziç üzerinde Beşparmak dağlarının eteğinde…

Önceden hastane yapımı için ayrılmış arazi üzerine emekli subaylar için site yapılacak. Devlet eliyle… Tabii konu asker. Devletin izni, onayı istendi mi bilmiyorum ama doğanın katledilmesine yangının, afetin, selin gerekli olmadığı bir uygulama daha…

Diğer konularda olduğu gibi sorumsuzluk, umursuzluk.

Bir gün daha koltukta oturmanın dayanılmaz hafifliğinde ülkenin, ülke insanının, canlıların başına gelecek herhangi olumsuz şeylerin farkına varamamak…

Varılsa bile hiiiç umursamamak.

Kafaya takmamak.

Öylesine bir idare işte.

Atanan, istenileni yerine getiren…

Aşı aşı aşı

Pandemide aşılanmak çok önemli.

Aşımız şimdilik bol. Daha geçtiğimiz gün AB onaylı Kıbrıs Cumhuriyeti’nden 51 bin doz aşı daha geldi. Sinovac zaten vardı.

Ne kadar çok aşı, o kadar az vaka ve vaka varsa da hafif geçecek bir hastalık dönemi…

Covid-19 nedeniyle hastaneye yatanların oldukça fazla ağırlığı aşısız olanlar…

Bu bulgular ortadayken hâlâ aşı olmaktan kaçan insanların olmasını anlamakta zorluk çekiyorum.

Gerekçeleri çeşitli olabilir ama o gerekçelerin de kabul edilebilir olduğunu düşünmüyorum.

Aşıyı güvenli bulmayanlar olabilir, ilaç şirketlerinin marifeti olduğunu savunabilir ve bu oyuna gelmek istemediklerini söyleyebilirler ama aşıların güvenilirliğiyle ilgili bilimsel veriler ortada.

Dünyanın da, Birleşmiş Milletlerin de birkaç ilaç şirketinin oyununa teslim olmayacaklarını düşünüyorum. Birkaç ilaç şirketi kâr etsin diye hükümetler çalışanlarını evde oturtup da bütçelerinden maaş ödemeyi göze almazlar herhalde!

Aşı karşıtlarının veya aşıdan çekinenlerin böyle mazeretleri bir kenara bırakıp bir an önce aşı olmalarında fayda var.

Aşı olmayanların aşı olanları da tehlikeye atmaya hakları yok çünkü…