Yoksa canlı yayınla mı açıklanacak?
Yeni vakaların nasıl ve nereden geldiği, her gün açıklanıyor.
Temmuz’dan bugüne en fazla vaka “hava ulaşımı” ile gelmiş, Ercan’dan…
Sağlık Bakanlığı söylüyor bunu başkası değil.
Şimdi nedir de Başbakan söyleniyor, “güneyden de gelmiş olabilir” falan…
Elbette olabilir.
Bu işin de mi milliyetçiliğini yapacağız hani?
Hem neyi ispat etmeye çalışıyorlar, anlamıyorum.
Türkiye’nin sanki durumu bilinmiyor.
Kendi derdine derman arıyor.
***
Diyoruz ki, “Siz, her aldığınız kararı birkaç saat içinde değiştiriyor, çözüm değil kriz üretiyorsunuz.”
Okulları kapatıyor, etüt merkezlerini açıyorsunuz.
Hem de dört saat tartıştıktan sonra!
Kumarhaneleri kapatıyor ama bahis odalarına dokunmuyorsunuz.
Geceden sabaha karar değişiyor, üç saatte üç farklı kural getiriyorsunuz.
Size yanıt veriyorlar:
“Türkiyemiz yanımızdadır ve Kıbrıs üzerindeki oyunlara izin vermeyecektir.”
Hasta mısınız, nesiniz?
***
Ortada kalburüstü bir plansızlık, başarısızlık, beceriksizlik var ve bunun üzerini örtmenin yolu ‘milliyetçiliğe’ sarmak olmuştur hep…
O nedenle gençler size inanmıyor zaten!
Öyle Cem Karaca şarkılarıyla durum kurtarılmıyor.
***
Ada yarısını yöneten siyasi aklın odağında ‘kayırmacılık’ vardır.
İlk günden öyle olmadı mı?
“Yatırım” yalanıyla insanları memlekete getirerek, “kontrolsüz” girişe göz yuman, “karantinada” olması gereken kişilerin Girne’ye, Mağusa’ya gitmesini uzaktan izleyen kimdi acaba?
Komünistler mi hainler mi?
“Skandal Raporu”nu açıklamayan Nikos mu?
Yoksa onu da ‘canlı yayınla’ bağlanarak Fuat Oktay mı açıklayacak sahi?
***
Sen temaslı insanları eve gönder ama denetleme…
“Üç günlük karantina tamamdır” de, üzerine yat, yerel bulaşma zincirini başlat…
“Bu partilimizdir, bu seçmenimizdir, bu finansörümüzdür, bu anamızdır” diyerek göz yum…
Sağlıkla seçimi, salgınla milliyetçiliği, yalakalıkla yönetimi, partizanlıkla aklı birbirine karıştır!
Öyle de dünyanın Covid’i senin yerel kaypaklıklarına uyum sağlayamıyor.
***
En kritik noktalarını korumayı bile başaramadın; mahkeme, maliye, hastane, kendi inşaatında çalışan işçiyi koruyamadın sen! Şimdi bunları söyleyince Doğu Akdeniz’deki donanmadan, mavi vatandan, dağdaki bayraktan söz ediyorsunuz.
Bu ‘mikrop’ bu ağızlara aldırmıyor.