Şimdi niyetleri iyice anlaşıldı.

Kapalı Maraş ‘açılımı’ndan bahsediyorum.

Gündemden indirme niyetleri hiç yokmuş gibi, hep kendileri ısrar ediyorlar.

Gerçekten bir ‘ganimet fırsatı’nın var olduğuna inanıyorlar.

‘Dünya ve bölge yeniden şekillediğine göre, bundan faydalanalım’ düşüncesine kapıldılar.

‘Girersek, kim ne diyebilir, ne yapabilir’ havasındalar.

‘Yani kapalı Maraş için bizimle savaşacak olan mı var?’ sorusunu sorup, daha başkalarından yanıt beklemeden, kendi-kendilerine bir yanıt buluyorlar.

Yani ‘tutanın elinde kalacak’ diye varsayıyorlar.

Çarşı’dan habersiz, evde büyük hesaplar yapılıyor!

‘Kıbrıs sorunu artık çözülmez’e inanmamızı istiyorlar.

Hem de çözümsüzlük koşullarında olduğumuzu es geçerek iddia ediyorlar:

Kapalı Maraş kuzey Kıbrıs’ın turizmini şahlandıracakmış!

Buna inanıp inanmadıkları pek belli değil, ama inanmış gibi yaptıkları ortada.

Şimdi de kapalı Maraş’ı ‘ihya ve inşa’ etmeye karar verdiler.

İtirazları, uyarıları ve yapıcı önerileri hiç dinlemeye niyetleri yok.

Önce içeriden yapılan itirazlara ‘Maraş KKTC toprağıdır’ diyerek burun kıvırdılar.

BM Güvenlik Konseyi Kapalı Maraş’la ilgili kararlarını hatırlatarak, bu kentin statüsünün tek yanlı bir kararla değiştirilemeyeceğini yeniden ilan ettiğinde, ‘sadece kıyı şeridini halkın hizmetine sunduk’ gibi masum görünen bir gerekçenin arkasına sığındılar.

Bunun da yumuşak bir tepki olduğuna karar verdiklerinde, kendilerini ve birbirlerini yalanlarcasına ‘açacağız’ narası atarak omuzlarının üzerinden soldan-sağa, sağdan sola bakış fırlattılar.

AB’den yükselen uyarıları duymamazlıktan geldiler.

KıbrıslıTürkler AB’yi unutsun diye dua ediyorlar.

Kapalı Maraş’ın ara bölgeye dahil edilerek, bir dizi güven yaratıcı önlemlerle toplumlararası barışa hizmet edilmesi önerildiğinde ‘biz artık bu işte yokuz’u tercih ediyorlar.

Sanıyorlar ki, dünya önlerinde el pençe divan duruyor!

İstedikleri çözümü dayatabileceklerinin hayalini kuruyorlar.

Kapalı Maraş’a gömülen anılara saygı göstermek yerine, tanımlayamadıkları ‘46 yıllık hasret’le birilerini kandırabilmenin sarhoşluğunu mu yaşıyorlar?

Diyelim ki tüm KıbrıslıTürkler’i, sizin bu kapalı Maraş maceranıza inandırdınız!

Dünya’yı nasıl inandıracaksınız?

Kıbrıs’ta çözümü artık unutmalarını;

Kapalı Maraş’la ilgili Güvenlik Konseyi kararlarını askıya almalarını;

Sizin, Kapalı Maraş KKTC toprağı, KKTC de Türkiye’nin parçasıdır demenizi kabullenmelerini;

Kıbrıs’ın kuzeyinin, ‘AB yasa ve kurallarının askıda olduğu bir AB toprağı olmadığına’ inanılmasını;

Evet, tüm bunları, nasıl sağlayacaksınız?

Siz ayrıca, KıbrıslıTürklerin AB vatandaşlığından vazgeçmeyi içlerine sindirip Ortadoğu bataklığına dalacaklarına gerçekten inanıyor musunuz?

Yoksa siz, bu meceraya atılırken KıbrıslıTürklere mi güveniyorsunuz?

KıbrıslıTürklerin ‘silah değil, diyalog’ dediğini niçin duymuyorsunz?