Yoksulluğun resmi: Buzdolapları ‘dolmuyor’
“Çocuk çikolatalı sürpriz yumurta istiyor, ama biz gerçek yumurta bile almakta zorlanıyoruz”
Bir kesim ‘alım gücünün düşmesinden’ dert yanarken, temel tüketim maddelerine dahi erişmekte güçlük çeken, tek maaşla geçinmeye çalışan kalabalık aileler, ‘yoksulluk çığlığı’ atıyor…
Buzdolabında temel tüketim maddeleri, yumurta, süt, yoğurt, ekmek dahi olmayan evler YENİDÜZEN’in çektiği fotoğraf karelerine yansıdı. İsim ve fotoğraf vermeden yaşadıklarını anlatan birçok ev kadını, ülkedeki zamlardan, hayat pahalılığından yaka silkti…
Fehime ALASYA
Bir kesim alım gücünün düşmesinden dert yanarken, temel tüketim maddelerine dahi erişmekte güçlük çeken, tek maaşla geçinmeye çalışan kalabalık aileler, yoksulluk çığlığı atıyor…
Ülkedeki ekonomik sıkıntılar, alım gücünün gerilemesi en çok da tek maaşa çalışan ve ‘yoksulluk sınırında’ yaşam süren kalabalık aileleri etkiledi.
Lefkoşa Surlariçi’nde yaşam süren birçok ev kadını artık kendi ekmeğini yapmaya başladı, ‘her şeyden kıstıkta kıstık’ deseler de buzdolapları boşaldıkça boşaldı…
Buzdolabında temel tüketim maddeleri, yumurta, süt, yoğurt, ekmek dahi olmayan evler YENİDÜZEN’in fotoğraf karelerine yansıdı.
Pandemi sonrası uçak bileti fiyatları çok yükseldiği için ailesini 3 yıldan beridir göremediğini belirten birçok vatandaş, hasta çocuğuna ilaç almak için yakınlarından borç aldığını anlattı.
“Çocuklarıma yoğurt veya yumurta alamıyorum, alınca da hemen bitmesin diye bir gün verirsem bir gün veremiyorum” diyen anne, buzdolabını gösteriyor…
Kimisi odun sobası ile ısındığını anlatırken, kimisi ‘tüp gaza gücümüz yetmez, gece erkenden yatağa giriyoruz’ diyor… Bir kilo eti ikiye bölüp 4 çocuğuna iki gece yemek pişirerek idare etmeye çalışan anne, ‘ekmekten bile kıstık” diyor.
Birçoğu kendi ekmeğini kendi yapıyor
Çocuklarını, evini kocasının getirdiği tek maaş ile geçindirmeye çalışan ev hanımları, “Nereden kısacağımızı şaşırdık” diyor… Artık marketlerden alınan ekmek fiyatlarının dahi kendilerini kurtarmadığını anlatan ev hanımları, kendi ekmeğini kendi yapıyor. Bu kez de yağ ve un fiyatlarını işaret eden hanımlar, eve en son ne zaman et satın aldığını hatırlamakta zorlandı…
En temel tüketim maddelerine dahi erişemiyorlar
Yumurta, peynir, yoğurt, un, ekmek, yağ, patates, domates ve salatalık ücretlerini diline dolayan vatandaş, en temel tüketim maddelerine dahi erişemediğini anlattı.
“30’lu yumurta 45 TL, artık yumurta da yiyemiyoruz diyen birçok kadın, “Çocuklarımıza sağlıklı ne yedireceğiz?” diye sordu…
“Çocuk çikolatalı sürpriz yumurta istiyor ama biz gerçek yumurta bile almakta zorlanıyoruz”
Çocuğu ile bakkala gitmeye korkan anne, “Çocuk çikolatalı sürpriz yumurta istiyor ama biz gerçek yumurta bile almakta zorlanıyoruz” diye anlatıyor.
“Eskiden evinde bir soğan, patates eksilse komşunun kapısını çalıp isteyebiliyordun, ya şimdi…”
Ekonomik olarak zora düşen ailelerin zaman içinde bazı alışkanlıklarından da vazgeçmeye başladığını anlatan bazı kadınlar, “Eskiden evinde bir soğan eksilse, bir patates eksilse komşunun kapısını çalıp da isteyebiliyordun, şimdi aç uyuyorsun da sesin çıkmıyor, herkesin hali belli” diyor…
“Hazır ekmeğe yetişemiyoruz”
İnşaatta işçilik yapan eşinin maaşı ile 6 çocuğunun masraflarını gördüklerini, ailesini geçindirmeye çalıştığını anlatan Yücel Sert, ev kirası ödediklerini de anlattı.
“Geçim derdi” diye sorduğumuz Sert, her şeyden önce şükretse de ürün fiyatlarındaki yükselişten dert yandı.
“Hazır ekmeğe yetişemiyoruz” diyen Sert, kendi ekmeğini kendisi yapıyor. Kısa süre öncesine kadar 25 kiloluk unu 70 TL civarında alırken, şimdilerde 300 TL civarına çıktını anlattı, yine benzer şekilde torba ile satın aldığı şekerin yeni fiyatlarından korktuğunu ifade etti. Sert, “Şekeri de torba ile alıyorum, bitiyor, bitmesin diye dua ediyorum, torbası 500 TL olmuş. Umarım evdeki torbam bitene kadar fiyatlar biraz düşer.” dedi.
Market giderlerinde ‘her şeyden kısmaya başladığını’ anlatan Sert, yağ alamaya korktuğunu, her yemeğe et konulmadığını ifade etti…
“Öğlen ne bulursak atıştırıyoruz ama geceye her zaman yemek yapıyorum” diyen Sert, temel gıda fiyatlarının düşürülmesi gerektiğine vurgu yaptı.
“Artık herkes kendi ekmeğini kendi yapar oldu”
Evdeki geçim sıkıntısı ile ne gibi giderlerden kıstığını sorduğumuz Feride Yıldırım, “Hangisinden kısmadık ki, tavuk, patates, salatalık, domates, yağ, un… Her şeyden kıstık, iki alırken bir alır olduk, artık herkes kendi ekmeğini kendi yapar oldu.” dedi.
“İğnenin deliğinden damlaya damlaya para kazanıyoruz” diyen Yıldırım, terzilik yapan eşinin maaşı ile geçindiklerini anlattı.
Yıldırım, “Şeker 17 TL, tavuk 60 TL olur mu?” diye sordu, ‘yumurtaya el uzatmaya korkuyoruz’ şeklinde konuştu. Marketlerdeki temel tüketim gıdalarının fiyatlarında indirime gidilmesi gerektiğini anlatan Yıldırım, asgari ücret konusunda da sitem etti; “Bu pahalılıkta asgari ücret için de milleti oyalıyorlar, iki kuruşu fazla gördüler” yorumunu yaptı.
“Veresiye defteri kabardıkça kabardı”
Surlariçi’nde satış yapan Oğuz Bakkaliyesi artık fiyatları görenlerin elindeki ürünü yerine bıraktığını anlattı, en çok da bundan dolayı duygulandığını belirtti.
“7 TL olan süt, 12 TL’lere çıktı, yağ alınamaz oldu, yumurtaları ise artık tane ile satmaya başladık… İnsanlar alıyor, sonra öderiz diyor” şeklinde konuşan bakkal sahibi, veresiye defterini gösterdi.
“Süt-bez ihtiyaçlarını gidermekte zorlanıyoruz”
“50 TL olan bez 80 TL’ye çıktı, günde 2 paket süt alıyoruz, 20 TL’yi geçiyor, ay sonunu çıkaramıyoruz” diyen Saadet Öztürk, evine en son ne zaman istediği gibi bir tamam alışveriş yaptığını hatırlamakta zorlandı.
Ucuz çocuk bezi bulduğu zaman ise sınırlı satıştan dolayı bir paketten fazla alamadığını anlatan Öztürk, çocukların ihtiyacına dahi yetişmekte güçlük çektiklerini belirtti.