Yoksulluk içinde 'yıkık' bir yaşam…
Zor şartlar içerisinde yaşam mücadelesi veren Ceylan, şimdi de kalmakta olduğu evin çökmeye başlamasıyla, binayı boşaltmak zorunda…
Hasret Ceylan, 29 yaşında üç çocuk annesi bir kadın… Maddi imkansızlıklar yüzünden küçük yaşta çocuklarını yurda vermek zorunda kaldı. Günü birlik bulduğu işlerden aldığı parayla hem evin hem de çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Zor şartlar içerisinde yaşam mücadelesi veren Ceylan, şimdi de kalmakta olduğu evin çökmeye başlamasıyla, binayı boşaltmak zorunda…
Didem MENTEŞ
Lefkoşa Surlariçi’nde yıkık dökük bir evde insanlık dramı yaşanıyor. 29 yaşındaki Hasret Ceylan, maddi imkansızlıklar içerisinde iki göz odada yaşam mücadelesi veriyor. 3 çocuğunu küçük yaşta SOS Çocuk Köyüne vermek durumunda kalan Ceylan, yıllardır onlara küçücük bir katkı sağlamak çeşitli işlerde çalışıp ekmek parası kazanıyor. Yaşadığı tüm olumsuzluklar içerisinde 8 ay önce oturduğu ev çökmeye başlayan Ceylan, belediyeden yıkım kararı çıkması nedeniyle evi boşaltması gerekiyor. 8 aydır çalınmadık devlet kapısı bırakmayan Hasret Ceylan, yetkililerden yardım bekliyor.
“16 yaşında evlendim. 2’si kız biri oğlan 3 çocuğum var. Sıkıtnılar yaşamaya başladık. Eski eşim işsizdi. Yükler ağır gelince ayrıldık ve çocukları Sos Çocuk Köyüne vermeye kararlaştırdık. Çocuklarımı verdiğimde büyük kızım 3, oğlum 2, küçük kızım ise 7 aylıktı. Şimdi biri 13, biri 12, diğeri de 9 yaşında. Onları vermemek için çok denedim ama olmadı. Hükümet, şimdi olduğu gibi o zaman da sahip çıkmadı”
YENİDÜZEN’e içini döken Hasret Ceylan, “Oturduğum eve yıkım kararı çıktı. Gidecek yerim yok. Hangi kapıyı çaldıysam yüzüme kapandı. Para yardımı yapılıp gönderildim. Ben tek göz bir odaya razıyım. Çocuklarım bayramda gelecekti ev yıkılmaya başladığpı için kalamayacaklar. Düzenli bir işim olsa ben ev kiralar otururum. Devlet yardım etmezse ya hırsız olacam ya da…”
“8 ay önce de ev yıkılmaya başladı. Cumhurbaşkanlığına, Başbakanlığa, Maliye Bakanlığı’na ve Vakıflar İdaresibe başvuru yaptım. Bana sadece para yardımı yaptılar. Belediyeden bir mühendis geldi. Bu ev için 2012’de yıkım kararı çıktığını, evi boşaltmam gerektiğini söyledi. Gidecek yerim yok dedim. Mühendise, bu evde oturamayacağıma dair rapor vermesini istedim”
“Çocuklarıma bakamadım yurda verdim”
16 yaşında evlenip, 3 çocuk sahibi olan, eski eşiyle yaşadığı huzursuzluk nedeniyle boşanan Ceylan, çocuklarını küçük yaşta yuda vermekten başka çaresi kalmadığını anlatıyor.
Geceleri sokakta hurda toplayıp, gündüzleri de evlerin bahçe temizliğine giderek para kazanmaya çalıştığını söylüyor. Sos Çocuk Köyü’ndeki 13 yaşındaki kızı, 12 yaşındaki oğlu ve 9 yaşındaki küçük kızının ihtiyaçlarını gidermek için mücadele veren Ceylan, 8 sene önce taşındığı evin, yıkılmaya başlamasıyla aylardır büyük korku yaşadığını anlatıyor. “16 yaşında evlendim. 2’si kız biri oğlan 3 çocuğum var. Sıkıtnılar yaşamaya başladık. Eski eşim işsizdi. Yükler ağır gelince ayrıldık ve çocukları Sos Çocuk Köyüne vermeye kararlaştırdık. Yıllardır eski eşimle görüşmüyorum. Çocuklarımı verdiğimde büyük kızım 3 yaşında, oğlum 2 yaşında, küçük kızım ise 7 aylıktı. Onları vermemek için çok denedim ama olmadı. Hükümet, şimdi olduğu gibi o zaman da sahip çıkmadı”
“8 ay önce ev yıkılmaya başladı”
Hasret Ceylan, yıllar sonra büyük kızının “anne bizi neden verdin” diye kendisine sorduğunu hatırlıyor. Yaşadıkları maddi imkansızlıkları anlatıyor kızına. “Kızım bana sordu neden onları verdiğimizi, sebebini söyledim. Açıklamayı yaptıktan sonra normal karşıladı. Ben çocuklarımla iyi anlaşırım. Onları aldığım zaman gülüyoruz, eğleniyoruz. ESOS çocuklarımın ihtiyacını karşılıyor ama hep onlardan beklemek olmaz. Ben de katkı sağlamak için gece gündüz bulduğum işe gidiyorum. Aldığım üç kuruş parayla elektriği, kirayı ve evin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorum ama yetmiyor. 8 ay önce de ev yıkılmaya başladı. Bayramda çocukların bende kalmasını istemiştim ama evin durumu böyle olunca günü birlik çocukları alabileceğim”
“Tek isteğim tek göz bir oda, gidecek yerim yok…”
8 ay önce yıkılmaya başlayan ev için çalmadık kapı bırakmadığını anlatıyor Hasret Ceylan. “Benden önceki kiracı 15 yıl burada kaldı, kira ödemedi. Ben de ondan kiraladım. Esas mal sahipleri bir kere aradı ve çıkmamı söyledi. Ben de çıkamayacağımı söyledim, ondan sonra kimse arayıp sormadı. 8 ay önce ev yıkılmaya başladı. Vakıflar İdaresi’ne başvuru yaptım ama ev olmadığını, beklememi söylediler. Sadece 1000 TL elektirk borcumu ödediler, sonrada başlarından attılar. Maliye Bakanlığı’na 3 tane dilekçe verdim, yardımcı olamayacaklarını söylediler. Başbakanlığa gittim 1000 TL verdiler, Cumhurbaşkanlığı da 1500 TL verdiler ve başka bir şey yapamayacaklarını söylediler. Sosyal Hizmetler Dairesi’nde çocukların koruma altında olduğunu, benim için bir şey yapamayacaklarını söyledi. Bana sadece pirinç, makarna gibi yardım yapabileceklerini söylediler. Onu da ben istemedim. Bu gıdaları ben zaten alıyorum. Belediyeden bir mühendis geldi. Bu ev için 2012’de yıkım kararı çıktığını, evi boşaltmam gerektiğini söyledi. Gidecek yerim yok dedim. Ev sahiplerinin 4 kardeş olduğunu öğrendim. Mühendise, bu evde oturamayacağıma dair rapor vermesini istedim, vereceğini söyledi”
“Ben başımı sokacak yer istiyorum. Benim sadece istediğim tek göz de olsa bir ev. Devlet yardım etmezse ya hırsız olacam ya da… Düzenli bir işim olursa, bir ev kiralarım. Tabi onu da 400 TL parayla nasıl kiralacağım? 400 TL’ye evin kapısından içeri koymazlar. Devlet bana sahip çıkmayacaksa, KKTC kimliğimi geri vereyim, çocuklarımı da alıp gideyim”
“Devlet yardım etmezse ya hırsız olacam ya da…”
Devletin kendisine yardım etmediğinden yakınan Hasret Ceylan, şöyle devam etti: “Ben gece hurda işi yapıyorum, gündüz de bahçe temizliğine gidiyorum. Başka işlerde bulduğum zaman gidiyorum. Temzilik işi yapmayı istedim ama ilaçlara alerjim olduğu için yapamıyorum. Çok zor durumda kaldığım zaman gidiyorum. Ben başımı sokacak yer istiyorum. Devlet yardım etmezse ya hırsız olacam ya da… Düzenli bir işim olursa, bir ev kiralarım. Tabi onu da 400 TL parayla nasıl kiralacağım? 400 TL’ye evin kapısından içeri koymazlar. Devlet bana sahip çıkmayacaksa, KKTC kimliğimi geri vereyim, çocuklarımı da alıp gideyim. Vicdani Yardım Derneği de yardım etti ama bir süre. Benim sürekli bir işe ihtiyacım var. 37 yere iş başvurusu yaptım ama dönen olmadı. Çocuk yaşlarda yaptırdığım dövemlerim nedeniyle bile işe almadıkları oldu. Devletten para istemiyorum, bana bir iş bulsunlar bir de ev istiyorum. 15 günde bir çocuklarımı ESOS’ten alırım ama bu gidişle alamayacağım. Benim sadece istediğim tek göz de olsa bir ev…”
Evin büyük bir bölümü çökmeye başladı
Evin merdivenler yıkılmaya başlarken, bir oda tamamen çökmüş durumda