Evlerimize kapanalı tam bir ay oldu. Ülkemizde ilk corona vakasının görüldüğü 10 Mart tarihinde evlere kapandık. Kimileri işin ciddiyetine inanmadı. Gezmeye, dolaşmaya devam etti. Bu sayede covid-19 virüsü Kıbrıs’ın kuzeyinde bir miktar yayıldı.

Yayılım önlenebilir miydi?

Evet önlenebilirdi.

Bunun için okulların ve devlet dairelerinin kapandığı gün zorunlu olmadıkça evlerden çıkmama çağrısına uygun olarak polisiye önlemlerle bunu sağlamak gerekiyordu.

Karantina otellerinde, özellikle ilk vakanın görüldüğü ve ilk karantina uygulanan Salamis Bay otelde bağlantılı herkes karantina altına alınmalıydı.

Bu da olmadı. Dipkarpaz ve Yeni Erenköy bugün tamamen kapatıldıysa bunun temel nedeni budur. Hala yeni vakaların ortaya çıkmasının temel nedeni de bu laçkalıktır.

İlk günden kapıları kapatsak, dışarıdan gelenleri şimdi olduğu gibi doğrudan karantina otel ye da yurtlarına taşıyarak sürelerini tamamlamalarını beklesek ve bu kişilerle temas edenlere de karantina koşullarını uygulasaydık durum çok daha iyi olabilirdi.

Yine de gerek vaka sayısı, gerekse de ölümlerde çok da kötü durumda değiliz. Hatta birçok ülkeden çok daha iyiyiz.

Bugün bir ay doldu.

Peki bir yol haritamız var mı?

Yok. Bırakın yol haritasını hala tam bir kaos yaşanıyor.

Tam üç kez “Pandemi Hastanesi” değiştirdik. Önce Mağusa’daki hastane pandemi hastanesi olacak dendi. Bir süre sonra Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu pandemi hastanesi ilan edildi. Önceki gün de Sağlık Bakanı “Lefkoşa’ya 100 oda, 200 yataklı yeni bir pandemi hastanesi yapmayı düşünüyoruz, yeri de hazırdır” dedi.

Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay ise “bakanlar kurulunda bu konuyu konuşmadıklarını, belki yeni cezaevi binasını pandemi hastanesi yapabileceklerini” söyledi.

İçişleri Bakanı da “yeni cezaevi binasının tamamlanmadığını bu nedenle pandemi hastanesi olamayacağını, ancak çok zorda kalınırsa bunun mümkün olabileceğini” söyledi.

KKTC’de ekonomi diye bir şey kalmadı. Hükümet hala ekonomik tedbirlerle ilgili ne yapacağına karar veremedi.

Özel’de çalışanlara Nisan ayında 1500 TL katkı yapılacağı açıklandı. Bugüne kadar bunun nasıl ve kime yapılacağı da bilinmiyor.

Maliye Bakanı “10 Nisan’dan sonra inşaat sektöründen başlamak üzere bazı sektörleri açmaya başlayacağız” dedi.

Turizm Bakanı ise “Mayıs’ta turizm sezonunu açarız” dedi.

Başbakan Ersin Tatar da geçen gün “Mayıs ayında bazı sektörleri açarız diye düşünüyorum” dedi.

Bu nasıl hükümettir?

 Her bir bakan kendi kişisel düşüncesini kamuoyuna açıklıyor ama bir araya gelerek bir yol haritası oluşturamıyorlar.

Bırakın o zaman. Bu işi yapamıyorsanız ayıp değil çıkın ve “biz bu krizin içinden çıkamıyoruz, gelin bu işi hep beraber üstlenelim ortak bir kriz hükümeti kuralım ve bir yol haritası belirleyelim” deyin.

Bu çağrıyı yaparsanız kimse sizi ayıplamaz. Ama yapmaz ve yanlışta ısrar ederseniz bunun bedeli ağır olur ve bu ağır bedeli yalnızca siz değil bütün toplum öder.

Ha makam koltuklarını ve makam arabalarınızı çok sevdiyseniz ve terk etmek istemiyorsanız çağırın muhalefet partilerini oturun konuşun ve ortak bir yol haritası oluşturun.

Ana muhalefet lideri Tufan Erhürman bu konuda size hemen her gün sorumluluğa ortak olmaya hazır olduğunu tekrarlıyor, öteki muhaliflerden de benzer çağrılar geliyor.

Ama siz hepsini duymazdan geliyorsunuz. Bu biçimde devam ederseniz sonumuz çok ama çok kötü olacak.

Nasılsa bütün dünya da kötü durumda, Amerika, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya bizden çok çok kötü diyerek teselli bulmayın. Bizim ülkemiz küçük, nüfusumuz az ve nüfus yoğunluğumuz da bu ülkelere göre çok çok azdır.

Bir an önce kendimize bir yol haritası çizmek zorundayız. Günlük kararlarla evlerimizde kapalı tam bir ay geçirdik.

Bir ay daha geçiremeyebiliriz. Bunun sonuçları çok daha ağır olur. Bu unutulmasın.