1. YAZARLAR

  2. Serkan Soyalan

  3. Yol haritası acilen belirlenmeli
Serkan Soyalan

Serkan Soyalan

Yol haritası acilen belirlenmeli

A+A-

   Yunanistan'ın Santorini Adası'nda günlerdir meydana gelen depremlerin ardından daha büyük bir depremin gelebileceği endişesiyle birlikte bölgeyi sarsan sismik aktivite devam ediyor.

   Santorini’de meydana gelen irili ufaklı yüzlerce depremin yanında, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin yıldönümü de ülkemizde deprem konusunun yeniden gündem konusu olmasına neden oldu.

  Halbuki tedbirlerimiz tam anlamıyla alınıncaya kadar hep gündemin birinci maddesi olmalıydı…

***

   Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Necdet’in Kanal Sim’de yaptığı açıklamalar önemli.

   Necdet açıklamasında birçok kez yetkili kurumları uyardıklarını ve Kıbrıs’ı da etkileyebilecek bir depreme karşı neler yapılması gerektiği ve yol haritasının belirlenmesi gerektiğini söyledi.

   Yani hükümet ettiklerini zannedenler bu konuda defalarca uyarıldıkları halde, halen etkin bir adım atılmış değil. Gerçi hangi konuda gerekli adımlar atıldı?

***

   Necdet bizi yönettiğini iddia edenleri uyarıyor ve bir an önce ve ortak akılla çalışmalar hızlandırılmalı ve hazırlıklar tamamlanmalı dedi.

   Yönetici koltuklarında oturanlar ülkemizde deprem hiç olmayacakmış gibi rahat ve gailesiz bir yaşam sürüyorlar, ancak yurttaş başını yastığa koyduğunda bir tedirginlik duyuyor. Korkuyor. En önemlisi de güvenmiyor, güvenemiyor.

   Halbuki depremin ve deprem sonrasının topluma doğru ve hızlı bir şekilde aktarılması ve yapılacakların süratli  bir şekilde yapılması gerekiyor.

***

   Necdet verilerle konuştu ve 20’nci yüz yılın başından bu güne kadar Kıbrıs adası ve çevresinde 7’si 6 ve üzeri şiddetinde, diğerleri 4 ve üzeri şiddetinde 500’den fazla deprem olduğunu hatırlattı.

***

   Adayı son yıllarda en ağır şekilde vuran 1953 Baf Depremi’ni o yılları gören büyüklerimiz hala anlatmakta.

   10 Eylül 1953 tarihinde Baf yakınlarında meydana gelen 6.5 büyüklüğündeki depremde, 60’ı aşkın kişi hayatını kaybederken, 200 kişiye yakın kişi yaralanmış, 4000 kişi de evsiz kalmıştı.

   Bu deprem “Kıbrıs Yayı” adı verilen bir tektonik bölgede meydana gelmiş ve 28 saniye sürmüştü.

***

   Yerbilim Mühendisleri Odası’nın depremle ilgili bir dizi çalışması olduğunu ve bu çalışmaları ilgili kurumlara ilettiklerini biliyoruz.

   Hatta oda bu çalışmalarını yaparken, çeşitli kurumlarla da işbirliği yaparak, çalışmalarını tamamlamış.

***

   Her şeyin başı eğitimden geçiyor…

   Deprem eğitimleri de ortaokul ve liselerde zorunlu ders olmalı. Yani bir çocuk okulda aldığı eğitimle, deprem anında ve sonrasında neler yapması gerektiğini bilecek. Böylelikle gelecekte deprem bilinci yüksek bir nesil yetiştireceğiz.

   Eğitim konusu ile ilgili de açıklamalarda bulundu Necdet ve “Kıbrıs’ın jeolojik yapısı ve deprem riskinin çalışılması için devlet üniversitelerinde yerbilimci akademisyenlerin görev alması, hatta ‘Yerbilimleri Fakültesi’ kurulması gerektiğini de belirtti.

***

   Ege’deki sarsıntılar ve volkanik hareketlerin ardından TAK’a açıklamalarda bulunan Jeoloji ve Maden Dairesi Müdürü Ayşen Albayrak da Ege’de art arda yaşanan depremler ve Santorini Yanardağı’ndaki patlamanın, Kıbrıs’ı doğrudan etkilemesinin beklenmediğini söyledi.

   Hazırlığı bir süredir devam eden paleosismoloji raporunun henüz tamamlanmadığını, tamamlandığında kamuoyu ile paylaşılacağını söyleyen Albayrak, bu raporda ne sonuç çıkarsa çıksın, tedbir almanın önemli olduğunu vurguladı.

   Yani uzmanlar tedbir, tedbir diye haykırıyor…

***

   Albayrak bence sürecin özeti olacak şu açıklamayı da yaptı: “Depremden değil, bilinçsizlikten korkmak gerekir. Binalarımızı güçlendirmeliyiz, gerekli önlemleri almalıyız.”

   Yani tedbirli olmalı, bilinçli olmalıyız.

   Şu anda sadece korkulu bir bekleyiş içindeyiz.

***

   Ülkemizde, son kurulan üç istasyonla birlikte, şu an 15 adet deprem gözlem istasyonu bulunduğunu, bu sayının 22’ye çıkarılmasının planlandığını da ifade eden Albayrak, “Ne kadar çok istasyon kurarsak elde ettiğimiz veri o kadar artar. Bu veriler sayesinde sismik aktivitedeki değişimleri daha iyi yorumlayabiliriz.” dedi.

***

   Özetleyecek olursak, uzmanların yaptığı deprem uyarılarını dikkate almalı ve depreme hazır olmalıyız.

   Adamızda olması muhtemel büyük bir depremin yıkıcı sonuçlarıyla yüzleşmemek için toplumu bilinçlendirerek, tedbirlerimizi ivedi şekilde almalıyız.

deprem-001.jpg

10 Eylül 1953 yılında Baf’ta meydana gelen yıkıcı deprem

Bu yazı toplam 651 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar