1. YAZARLAR

  2. Halil Tunç

  3. Yolun sonu yaklaşıyor
Halil Tunç

Halil Tunç

Yolun sonu yaklaşıyor

A+A-

Ligin sonu yaklaştıkça gerilim ve heyecanın arttığı haftalara giriyoruz. Lige iyi başlayan ve ligin ilk devresinde başarılı sonuçlar alan iki takımın da son haftalardaki form grafiğinde önemli bir düşüş vardı. Gençlerbirliği yaşadığı düşüş sonrası play-out grubuna girerken, tek amaçları 3 puanla sahadan ayrılmaktı. Aynı korkuyu yaşayan Y.Boğaziçi bir nebze olsun daha rahattı. Beraberlik bile konuk ekibe yeterliydi. Sahadan gülen yüzle ayrılmayı başaran taraf kırmızı-siyahlı ekip oldu ve bu sonuçla play-out grubunun dışına çıktı.

Pas hatası oldukça fazla olan maçın tansiyonu yüksek ancak tempo beklenilenin altındaydı. Maça daha istekli ve hızlı başlayan Gençlerbirliği savunmadan çabuk çıkmak ve hızlı kanat adamlarıyla rakibine darbe vurmak amacındaydı. Maçın ilk devresinde bu stratejiyle oldukça başarılı oldular ve arka arkaya 3 gol bularak resmen maçı ilk 45 dakikada bitirdiler. Orta sahanın ortasında oynayan Halil Türen adrese teslim paslarıyla ön plana çıkarken, Emeka da attığı iki golün dışında, rakip savunma için tehlikeli işlere imza attı. Kanatları başarıyla kullanan Osman ve Abdullah Kaya aynı zamanda savunmalarına da sürekli geri dönerek takım savunmasını sağlamlaştırdılar. Takımın geneli iyiydi ve yardımlaşma konusunda sıkıntı yoktu. Dikkat çekmek istediğim bir nokta var. Kırmızı-siyahlı takımın sağ kanat savunucusu genç oyuncu Mehmet Çavuş maç içerisinde rakibi sakatlayabilecek en az 5-6 sert müdahalede bulundu ve sarı kartla maçı tamamladı. Orta hakem Mehmet Sezener daha dikkatli olsaydı kırmızı kart da görebilir ve takımını eksik bırakabilirdi. Sporcu sağlığı ve fair-play çerçevesinde bu genç oyuncunun rakibe değil topa sert olması konusunda uyarılması gerektiğini düşünüyorum. 

Gürsel Kaçmaz’ın görevden ayrılması sonrası Teknik Direktörlük görevine getirilen Vural Köseoğlu, yönetimine aldığı gemiyi başarıyla limana yanaştırmak amacıyla sahaya takımını çıkardı. Son üç maçtır mağlup olan takımda savunma güvenliğini sağlamak amacıyla geride üç stoper, orta alanda da altı oyuncudan oluşan sistemde, ileride uzun topları tutup takımını atağa çıkarmak için Türker Abdullahoğlu görev aldı. Puan olarak rahat olmasına rağmen, daha maçın başında Y.Boğaziçi oyuncularında anlamsız bir gerginlik ve motivasyon eksikliği vardı. Beş dakikanın içinde yenilen 3 golde kimin ne yaptığı belli değildi. Sürekli hakemle oynayan ve aralarındaki kopukluk nedeniyle organize olma fırsatı bulamayan konuk ekip, kaleci ve savunma hatalarıyla bir anda 3 farklı mağlup duruma düştü. Oyunu orta alanda organize etmesi gereken Mohammadaou Diallo ve Allen Assogba hayalet gibi sahada dolaşırken, hatlar arasındaki kopukluk had safhadaydı. Oyunu 60-70 metre derinlikle oynayan ve safları sıkılaştıramayan Y.Boğaziçi için bu sorunlar mağlubiyeti kaçınılmaz hale getiren etkenlerdi. Yedek kulübesinde maçın kaderini değiştirebilecek yetenek ve tecrübede bir oyuncusunun bile olmaması, Y.Boğaziçi’nin kaderiyle baş başa kalmasına neden oldu.

Maçın orta hakemi Mehmet Sezener, maçın genelinde yardımcıları ile uyumlu ve ‘avantaj’ insiyatifini elinden gelince kullanma kararlılığındaydı. Ancak sert müdahaleler karşısında toleransını bir yere bırakması ve kartına başvurması gerekiyordu.

Ligin bitimine 3 hafta kala şampiyonluğunu ilan eden Yenicami’yi kutlarım. Şampiyonun ve ligden düşecek iki takımın belli olması sonrası artık gözler ligden yolcu edilecek üçüncü takımının üzerine çevrilmiş durumda.

Ölüm grubu olarak adlandırılabilecek olan play-out grubu bir bakıma bir takım için daha yolun sonu olacak ve perde de bu şekilde kapanacak.

 

Bu yazı toplam 1347 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar