Yönetime el kondu (!)
“Kudret beyle hazırladık, Akıncı da önerdi” dedi, Çavuşoğlu.
Uuuuuu!
Ne zaman olmuş bu?
Akıncı’nın önerisi sanmıştık, hepimiz.
Kıbrıs Türk tarafı kendi iradesini masaya getirdi gibi anlamıştık. (!)
Öyle demişlerdi.
“Ortak komite” böyle gelmişti gündeme, Akdeniz’i birlikte “gazlayacaktık.”
Birleşmiş Milletler de öyle sanmıştı.
Nasıl yani?
***
Şimdi biraz ayıp olmadı mı!
Kıbrıslı Türk lideri masada “çantacı” yerine koymuşlar.
“Biz pişiririz, o kurtarır.”
Tam da Anastasiadis söylüyordu bunu!
“Hepsi Türkiye’nin kuklası...”
***
“Kaldığımız yerden devam etmeyiz” dedi, Çavuşoğlu.
Yok yok Nazım Çavuşoğlu değil bu!
Mevlüt...
Kuzeye de haddini bildirdi, güneye de!
“Hıyanettir” dedi, her kim “garantörlüğün modası geçti” demişse...
***
Şimdi birisi bu konuşmaları izlese...
Bir Rus örneğin!
Bir İngiliz!
Bir Fransız!
Deseniz ki “Ada’nın kuzeyini kim yönetiyor?”
“Aha bu adam” diyecekler.
***
Haksızlık değil mi, 2020 seçimlerine dair hiçbir ankette Çavuşoğlu seçeneğini gündeme getirmediler (!)
***
Şimdi anladığımız şu:
Türkiye müzakerelere “kaldığı yerden” devam etmeyecek.
Erdoğan’ın talimatı bu yönde!
Kim bilir, Kıbrıslılar baş başa verir, görüşür belki.
Heyecan yapmayalım hemen!
Güvenlik ve garanti başlığına kadar yol uzun zaten...
***
Bir de şu: “Garanti Anlaşması” derken, aynı anlaşma mı anladığımız!
TC Dışişleri Bakanlığı’nın sayfasından baktım da yine...
“Yunanistan, İngiltere ve Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını, ülke bütünlüğünü, güvenliğini ve anayasanın temel maddeleri ile oluşan durumu tanırlar ve garanti ederler.”
Bu!
***
Neyse...
“Yuvarlak Masa”da hepsi konuşulur nasılsa...
Türkiye’yle Kıbrıs Cumhuriyeti arasında bir yerde, yuvarlana yuvarlana...