1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. YORGANCIOĞLU, UBP'YE SORDU...
YORGANCIOĞLU, UBPYE SORDU...

YORGANCIOĞLU, UBP'YE SORDU...

CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, Kıbrıs Türk Petrolleri’nin OMV şirketine ait %52’lik hisseleri yanında İnkişaf Sandığına ait %48’lik hisselerinin %38’inin de özelleştirilmesine ilişkin girişimlerin, UBP hükümetinin iş bil

A+A-

 

 

 

CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, Kıbrıs Türk Petrolleri’nin OMV şirketine ait  %52’lik hisseleri yanında İnkişaf Sandığına ait %48’lik hisselerinin %38’inin de özelleştirilmesine ilişkin girişimlerin, UBP hükümetinin iş bilmezliğinin ve yasa tanımazlığının en açık göstergesi halini aldığını vurguladı. Yorgancıoğlu’nun konuyla ilgili açıklamasının tam metni şöyle

 

“Kıbrıs Türk Petrolleri’nin OMV şirketine ait  %52’lik hisseleri yanında İnkişaf Sandığına ait %48’lik hisselerinin %38’inin de özelleştirilmesine ilişkin girişimler, UBP hükümetinin iş bilmezliğinin ve yasa tanımazlığının en açık göstergesi halini almıştır.

 

Toplumun sahip olduğu değerleri teker teker ortadan kaldırma girişimlerini her türlü ahlaki kaygıdan uzak bir anlayışla devam ettiren UBP hükümetinin,  görev başında kaldığı her yeni gün, içinde bulunduğumuz çıkmazın derinleşmesi anlamına gelmektedir. Sebebini bir türlü açıklamadıkları biçimde, Kıbrıs Türk halkının öz varlıklarını yasalara rağmen elinden çıkaran hükümetin, buna karşılık ne elde ettiğini izah edilir değildir.

 

Yasalara rağmen diyoruz çünkü ülkemiz yasalarından İnkişaf Sandığı yasasının 3. Maddesine göre, “kısa ve uzun vadeli istikrazlarla, çıkarılacak tahvillerin tutarı, sandığın ödenmiş sermayesinin 1/5’ini geçemez. Bu limitler dışında herhangi bir istikraz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisinin tasvibi ile İdare Meclisi tarafından yapılabilir”.

Bugün itibarı ile İnkişaf Sandığının ödenmiş sermayesi 52 milyon TL iken bunun beşte biri ise 10. 4 milyondur.

 

Satıldığı söylenen rakam üzerinden İnkişaf Sandığı’nın %38’lik hissesine ise 24 milyon düşmektedir. Bu da 1/5’lik oranın çok aşıldığını göstermektedir.

Yasalara rağmen yapılan her iş, yasalar ve yargıya olan güveni sarsarken, aynı zamanda Hükümet’e güvenip iş yapanları da, ne yazık ki, mağdur etmektedir.

 

İnkişaf Sandığı Yasası’nın 3.maddesi ortada iken, Kıbrıs Türk Petrolleri’nin elden çıkarılmasını önlemek amacıyla grev yapan ve başbakanlık önüne giden Dev-İş ve ona bağlı Petrol-İş yöneticilerine  ‘bu konuda henüz bir karara varmadıklarını ve görüş oluşturma aşamasında olduklarını’ söyleyen Başbakanla, hali hazırda ihaleyi açmış bulunan Başbakan aynı şahıs değil midir? Böylesi pervasız bir tavırla görev yaptığını iddia edenlerin halkımız yararına iş üretmesi asla mümkün olamaz.

 

Kıbrıs Türk Petrolleri’nin kârlı bir işletme olarak Kıbrıs Türk Halkının öz varlığı olduğu ve toplumsal fayda ürettiği aşikârken, bu koşullar altında elden çıkarılmasının gerekçesinin izahı mutlaka yapılmalıdır. Özellikle akaryakıt gibi stratejik bir alandan devletin elini tamamen çekmesi ne gibi bir toplumsal yarara yol açacaktır? Girişimlerinde her türlü ahlaki ve siyasi teamülü yıkarak ve yasaları ayaklar altına almakta ısrarlı olan UBP hükümetinin, bu konuyu mutlaka izah zorunluluğu vardır.

 

Ulusal Birlik Partisi Hükümetinin açıklaması gereken bir başka konu da Kıbrıs Türk Petrollerinde  %10 hisseyi elinde tutarak Yönetim Kuruluna üye atayacağı iddiasına rağmen KİT’ler (Yönetim, denetim ve gözetim) yasasının 23.maddesine göre devletin yönetim kurulunda temsiliyetinin ancak kamu iştirakinde  %10’dan fazla hisseye sahip olması koşuludur.

Ulusal Birlik Partisi, bir yandan yasaları çiğnemeyi alışkanlık haline getirirken, diğer yandan da halkımız, dünyadan bihaber sanarak, aldatmaya çalışmaktadır.

 

Bizler CTP-BG olarak, bu gidişata dur demeye kararlıyız. Demokrasiye olan sonsuz bağlılık ve inancımızdan ödün vermeden mücadelemizi halkımızın layık olduğu bir düzeni kuruncaya kadar sürdüreceğiz. Halka yalan söyleyenlerin; siyasi varlığını halkın yok oluşuna zemin yaratacak girişimlerle sürdürmeye çalışanların ömrü kısa olur.

Bizler, toplumsal değerlerimizin günümüz koşullarının gerektirdiği akılcı ve bilimsel yöntem ve verimlilik esasına göre yönetilmesi gerektiğine sonsuz inanç taşıyoruz. Ülkenin kendine has koşullarını bilmeyen teknokratların görüşleriyle oluşturulan talimatlara karşı, akılcı bir yaklaşım geliştiremeyenlerin toplumsal makamları işgal etmelerine izin verilemez.

Bugün toplumsal var oluşumuz için yapılması gereken her türlü fedâkarlığa Kıbrıslı Türkler gene hazırdır. Yeter ki yasalara saygı ve iyi niyet olsun. Bizler CTP-BG olarak ortada yasalara saygı ve iyi niyet göremediğimiz için halkımızla birlikte mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz ve sonuç alıncaya kadar da sürdürmekte kararlıyız.”

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 1067 defa okunmuştur