“Yorgo Andreadis’i kaybettik…” 2
*** Türk-Yunan dostluğunun simgesi bir yazar yaşamını yitirdi… “Tamama, Pontus’un Yitik Kızı” adlı kitabı Abdi İpekçi ödülüne layık görülmüştü… Bu kitap, Yeşim Ustaoğlu tarafından “Bulutları Beklerken” adıyla sinema filmi de yapılmıştı… 30 Aralık 2015’te yaşama veda etti…
Tamer Çilingir
“Neden Kardeşim Hüsnü” adli kitabının telif haklarını, dostu, kardeşi ve dünürü Hüsnü’nün anısına Hüsnü’nün doğum yeri Tonya’da bir lise yapılması için Trabzon Valiliği’ne armağan etti.
Türkiye’de edebiyat çevrelerinin birçok etkinliğine davet edildi. Çeşitli zamanlarda bu etkinliklerde konuşmalar yaptı.
Bu arada dünyadan ve tabi ki Pontus illerinden binlerce mektup aldı. Yüzlercesiyle yazışmayı sürdürmek için elinden geleni yaptı.
Kitapları ve kurduğu dostluklar her iki tarafın; Yunanistan (az sayıda olmak kaydıyle) ve Türkiye ırkçılarının tepkisini çekti. Yunanistan’da “Ankara’nın paralı ajanı’’ iftirasıyla karşılaştı. Yaptıklarıyla Yunan milli duygularını körelttiğini iddia ediyordu Yunanistan’daki ırkçılar.
Bir radyo programına telefonla katılan birisi Yorgo Andreadis’e ‘’Sayın Andreadis, kitabınızı İzmir’de tanıttığınızda Pontus’un Helen olduğunu söyleyebildiniz mi?’’ diye bir soru sordu.
Yorgo, ‘’ Unuttum. Ancak öteki sefer gittiğimizde sizi de yanıma alacağım, kendiniz söylersiniz’’ diye yanıt verdi.
Türkiye cephesinde ise olaylar daha planlı şekilleniyordu. Giresun Jandarma Alay Komutanı Tuğgeneral Veli Küçük, Andreadis hakkında kampanya başlattı. Küçük, serbestçe satılan kitaplarının el altından bölgede dağıtıldığını iddia etti. Andreadis hakkında “Pontusçu” diye haberler çıkmasını sağladı.
Trabzon’da yayınlanan Karadeniz gazetesinde imzasız bir yazı çıktı hakkında.
“Yorgo Andreadis’in kitapları Türk halkını incitip, zarar veriyor, babasının Bağımsız Pontos Meclisi üyesi olduğunu bilmiyor musunuz? Büyük Atatürk’ün kapattığı, Merzifon Koleji’nin devamı olan, Anadolu Koleji’nden mezun olduğunu bilmiyor musunuz kendisinin?”
Yazıyı yazanın Karadeniz Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ekrem Ekün olduğu çıktığı ortaya.
Yorgo, gazeteye hakkında çıkan yazıya yanıt içerikli bir yazı yolladı. Ekrem Ekün’e ve Yorgo’ya Trabzon’da birlikte katılacakları bir açık oturum önerisi yapıldı. Yorgo öneriyi kabul etti ama Ekün’den bir daha haber çıkmadı.
Sürmene’de düzenlenen bir seminerde soyadı Mumcuğlu olan bir korgeneral, “Bundan yetmiş beş yıl önce toprağımızda Yunanlılardan birinin annesi bir ağaç dikmiş, dedesi de bir kulübe yaptırmış. Şimdi memleketimize ipotek koydurmak istiyorlar. Ve kara papaz Andreadis, Sürmene’de bir manastır yaptırmak istiyor” diye bir konuşma yaptı.
11 Kasım 1998 tarihinde Yeni Şafak gazetesi Veli Küçük’ün kampanyasına devam etti. İki tam sayfa çıkan yazıda, Yorgo Andreadis, Karadeniz’de bir Pontos devleti kurulmasına çalışıyordu. Gençleri bu amaçla topluyor, Sümela Manastırı’nın yeniden işlevli hale getirilmesi için uğraşıyordu.
Yazının başında Sümela ve Yorgo Andreadis’in fotoğrafı vardı. İmza Hüseyin Likoğlu’na aitti. Yorgo 12 Kasım’da Hüseyin Likoğlu ile telefonda görüştü. Romeika (Pontos Rumcası) dilini kusursuz konuşuyordu Hüseyin Likoğlu. Bu denli provokatörce saldırmasının nedeni sordu Yorgo. Bu dğzmece bilgileri nerden topladığı konusunda onu sıkıştırdı.
Hüseyin Likoğlu’nun yanıtı, ‘’öyle söylediler, öyle yazdım’’ oldu.
4 Aralık 1988 Cuma günü Türkiye’ye, Yeşilköy Havalimanı’ndan giriş yapmak isteyen Yorgo Andreadis’in eline sınır dışı edildiğine dair bir belge verildi. O günden itibaren Türkiye’ye girişi yasaklandı.
Kendisine verilmeyen ama Yunan Dışişleri Bakanlığı’na bildirilen sınır dışı edilme gerekçesi şöyle idi:
‘’Türkiye’de istenmeyen kişidir. Çünkü barışa karşı ve aşırı tehlikelidir. Türk halkının güvenliğini ve huzurunu bozmak isteyen güçlerle işbirliği içindedir ve Türk devletini tehdit edenlerle birlikte hareket etmektedir. Bu nedenle kendisine ‘GİT’ denmiştir’’
İleriki yıllarda da Yorgo Andreadis hakkındaki kampanyalar devam etti. Kâh Ankara’da Turkish Daily News, kâh Milliyet ve Hürriyet gazeteleri, kâh televizyon programlarıyla Hulki Cevizoğlu, bu kampanyanın öncülüğü yarış ettiler.
17 Ağustos depreminde üç kamyon yardım malzemesi topladı. Kendi getiremediği için de eşiyle Türkiye’ye gönderdi. Ülkeye giriş yasağının kalkması için Yaşar Kemal ve onlarca aydın 2004’te imza kampanyası düzenledi.
ERDOĞAN’A YAZDIĞI MEKTUP
“10 yıl bekledim. Bana ‘AİHM’ye git’ dediler gitmedim. Dava açmadım. Sabırla bekledim, bu haksızlığın giderilmesini, iftiraların geri alınmasını. 73 yaşında olduğumu ve bana karşı yapılan adaletsizliğin giderilmesi için daha birkaç 10 yıl bekleyecek zamanımın kalmadığını hesaba katın. Gerçekten de bu adaletsiz, yersiz ve kabul edilemez kararı düzeltemeyecek durumdaysanız ve Türkiye’ye girişimin yasaklanmasındaki ısrarınız sürüyorsa, o zaman lütfen son arzumun yerine getirilmesine ve ecelim geldiğinde, 90 kuşaktır atalarımın ebedi istirahatgâhlarında yattıkları Trabzon’a gömülmeme izin verin.”
Yorgo Andreadis
1880 yıllarında Karadeniz’den Batum’a oradan da Selanik’e göç etmiş bir ailenin çocuğudur. Babası Kyriako Andreadis 1880’li yıllarda Batum’da kurulmuş bulunan Pontus Ulusal Meclisi üyesidir. Yorgo Andreadis’in 1916 – 1924 tarihleri arasında Karadeniz’de yaşananları anlattığı 22 adet kitabı bulunmaktadır. Bunlardan Türkçe’ye çevrilen bazıları şunlardı;
– Neden Kardeşim Hüsnü
– Pontus’un Yitik Kızı Tamama
– Gizli Din Taşıyanlar
– Tolika Bacikam Al Beni
– Temel Garip Todoron
Yorgos Andreadis 30 Aralık 2015’te yaşama veda etti ve Selanik’e defnedildi…
*Ortakhaber adlı sitede 31.12.2015 tarihinde yayımlanmıştır…
(FACEBOOK – Tamer ÇİLİNGİR – 10.1.2016)