“Yunan işgaline kafa tutan komünist bu işe ne derdi?”
Nikolaos STELYAS
Yıl 1920. Yunan Ordusu İzmir'de. Yunan Ordusu'na zorla alınan bir grup komünist Atina'ya kafa tutmanın derdinde. İzmir'de gergin anlar. Cephe gerisinde, bir avuç cengaver Yunan emperyalizme kafa tutmanın derdinde. Hepsi mert, hepsi gözü pek. Ege'nin delikanlıları savaşın her türlüsüne karşı. Mustafa Suphi'nin yoldaşları onlar. Milliyetçiliğin her türlüsüne kafa tutabilecek dirence sahip, Şeyh Bedrettin'in yoluna gönül vermiş insanım onlar.
Yunan Ordusu süngü zoruyla onları Küçük Asya'nın işgaline zorlar, onlar kabul etmez. Dik dururlar, eğilmezler. Askeri mahkemeyi bile göze alırlar. 'Ben yoldaşımın, arkadaşımın, Anadolulu işçimin ocağına göz koyamam' derler ve silahlarını bırakırlar. Aynı tarihlerde, Atina'da Komünist Parti tarafından yayınlanan aylık dergi açık açık yazar: 'Milli bir bayrak yerine bir işçinin alınteri için dökülen gözyaşı ve sarf edilen çaba savaşların en kutsalıdır'. Nokta, milliyetçi, emperyalist, şoven abilere, büyük güçlere kapak olsun. Yunanistan Kömünist Partisi'nden onlara hediye...
Yıl 2014. Kıbrıs'ın dört bir yanında emperyalizm uşakları yeni oyunlar oynuyor. Kendini, benliğini kaybetmiş, kaybolan mertliğine Yunan, Türk milliyetçiliğinde, İslam'ın ve Hristiyanlığın yanlış yorumlarında arayan 'akil adamlarımız' gene bu adayı binbir dertlere sürüklemenin derdinde. Bütün dertlerimiz yetmezmiş gibi başımıza bir de gaz işi çıkıverdi. İsrail'i, ABD'si, Rusya'sı, AB'si, bilmem kimisi işin içinde. Kıbrıs, Yunanistan ve Türkiye sözüm ola bu oyunda rol kapma yarışında. Ankara'da, Atina'da ve Lefkoşa'nın her iki yakasında zerre kadar Anadolu, Küçük Asya, Ege ve Kıbrıs insanının gündelik problemlerini umursamayan bürokrat ve politikacılarımız bizleri yeni serüvenlere sürüklemenin derdinde.
Adamlarda utanma denilen şey yok. Lügatlarında yazmaz. Bayat milliyetçilik ve dincilik kanlarına işlemiş bir kere.
Neredesin benim Komünist Partili askerim? Neredesin Yunan Ordusu'nun işgaline kafa tutan neferim? Bu işe bir diyeceğin var mı? İçteki sıkışmaklıktan ötürü müzakere masasını deviren, ve dolaylı yoldan milliyetçi Eroğlu'nun adaylığına destek veren Anastasiadis'e diyecek bir lafın var mı? Rumların oyunları karşında daha 2011'lerde göndere yenilgi bayrağını çeken Kıbrıs Türk liderliğine ve Ankara'ya verilecek bir öğüdün var mı?
Ya Atina'daki o yarım akıllılara ne demeli? 2012 yılından beri iktidardalar. Yeni Demokrasi ve PASOK denilen 'siyasi zombilerin' oyları şimdilerde yerlerde sürünüyor. Yeni Demokrasi'nin oyu yüzde 22-23'lerde. PASOK denilen şeyin oyu ise yüzde 5'i bile geçmiyor artık. Hal böyle olunca, iktidarda birkaç hafta daha kalma uğruna Kıbrıs'ı ve Ege'yi bir Soğuk Savaş sürecinin eşiğine taşıyorlar. Utanmaları yok işte...
Utanmaları olsa, koca bir coğrafyayı ateşe atarlar mıydı? Utansalar, Ege'de Yunan Sahil Güvenlik Botunu Türk fırkateyni ile karşı karşıya getirirler miydi? Mültecilere ve emekçilere mezar olan Ege'de iki ülkenin orduları saçma sapan it dalaşlarına girişirler miydi?
Ama onlarda akıl ve mantık ne arar Komünist yoldaşım, Mustafa Suphi'nin can yoldaşı. Birisi erken seçim kabusu yüzünden elinden gelse Türk-Yunan Savaşı çıkarır. Diğeri ise, yeni mecliste 330 sandalye elde etmek için elinden geleni ardına koymaz.
Nereden bakarsan pis ve entrika dolu bir emperyalizm oyunu. Tıpkı Irak'ı, Suriye'yi, Kürdistan'ı ve Rojava'yı işgale kalkan Devlet misali. Yarın öbür gün bu bela gözünü Anadolu toprağına da çevirebilir. Alçaklık nasılsa bedava. Aynı şekilde, bu tip ayak oyunları Kıbrıs'ı ve coğrafyamızı yangın yerine çevirebilir.
Kıbrıs'ta yeni bir Türk-Yunan çekişmesi savaşı mı dediniz? Kıbrıs'ta yeni bir emperyalist çekişme mi? Anadolu ve Yunanistan coğrafyasındaki emekçinin aşını tehlikeye atacak bir gerginlik mi?
Rahat uyu Komünist yoldaş. Rahat uyu Yunan işgaline kafa tutan yiğit insan. Onların dindar, kindar ve milliyetçi gençliği varsa, bizim de bu işe dur diyecek Berkinlerimiz ve Aleksislerimiz var...
(GAZETE 360 – Nikolaos STELYAS – 21.11.2014)