Yunanistan ile kreditörleri (AB, AB Merkez Bankası ve IMF-Uluslararası Para Fonu) arasında geçtiğimiz hafta çok yoğun biçimde sürdürülen pazarlıklar başarısızlıkla sonuçlandı.

Kreditörlerin talep ettiği reformlar Yunanistan hükümetince, Yunanistan hükümetinin teklif ettiği reformlar ise kreditörler tarafından kabul görmedi.

Yarın yani 30 Haziran tarihi, Yunanistan için bir dönüm noktası niteliğinde.

Yarın, Yunanistan’ın kreditörleriyle imza koyduğu son mali programın (talep edilen reformların uygulamaya konması durumunda mali yardımda bulunma taahhüdünün verildiği anlaşmanın) son günü.

Bir süredir kreditörlerinden aldığı ekonomik yardımlarla ayakta duran Yunanistan’a, belirli yapısal reformları hayata geçirmesi karşılığında borç vermeyi taahhüt eden bu programlar, Yunanistan ekonomisi için hayati önem taşıyor çünkü ekonominin yaşadığı sorunlar nedeniyle dışarıdan normal yollardan kaynak bulması, imkansız.

Ve bu anlaşmaların sonuncusunun yarın sona ermesiyle beraber, Yunanistan en büyük finansörünü kaybedecek.

Peki Yunanistan en büyük finansörünü kaybedince ne olacak?

Yunanistan’ın yine yarın, IMF’ye 1.6 milyar Euro ödeme yapması gerek.

10 Temmuz, 20 Temmuz ve 20 Ağustos tarihlerinde de Yunanistan hazinesinin gerek Euro bölgesindeki ülkelere gerekse yerli ve yabancı yatırımcılara ödemesi gereken toplam 8.7 milyar Euro tutarında borcu var.

Yeni bir mali program üzerinde uzlaşı sağlanamadığından, bir süredir AB Merkez Bankası’nın sağladığı fonlarla ayakta durmaya çalışan Yunan bankalarını da çok zor günler bekliyor.

Son birkaç gündür ATM’ler önünde uzun kuyruklar oluşturan Yunanlılar, bankalardaki paralarını kurtarmaya çalışıyor.

Bankaların ise normal şartlarda kasalarında, tüm mevduatları sahiplerine ödeyebilecek miktarda nakit yok.

Avrupa Birliği Merkez Bankası dün aldığı bir kararla, mevduat ödemeleri için bir süre daha Yunan bankalarına kaynak aktarmaya devam edeceğini açıkladı.

Yani ECB (AB Merkez Bankası) ‘fişi yarın çekmiyorum, Yunan bankalarını bir süre daha oksijen tüpünde bağlı tutmaya devam edeceğim’ dedi.

Hemen not edelim, Avrupa Birliği Merkez Bankası aynı açıklamada, bu kararı ilerleyen günlerde yeniden gözden geçireceğini de duyurdu.

Syriza hükümetiyse Cumartesi gecesi alınan parlamento kararıyla, 5 Temmuz’da referanduma gidiyor.

Referandumda halka, 25 Haziran tarihinde troyka tarafından önerilen son reform programını kabul edip etmeyecekleri sorulacak.

Syriza, referandum kararıyla birlikte, ‘Hayır’ kampanyasını da başlatmış durumda.

Yunan halkı ‘evet’ derse, kreditörlerle, yine kreditörlerin şartlarıyla masaya oturulacak.

Ama ya halk, Syriza’nın kampanyasında talep ettiği gibi ‘hayır’ derse ne olacak?

Daha acili ise yarın IMF’ye olan 1.6 milyar Euro tutarındaki borç ödenemediği takdirde ne olacak?

Yanıt; şimdilik tam bir muamma!