Yüreğindeki Şükran Duygusu…
Hayat o kadar kısa ve bir o kadar da yitirilebilir ki...
Sanki bir su zerresi gibi…
Kaygan ve yok olabilen…
Her an elimizden gidecek gibi…
Hayat o kadar kısa ve bir o kadar da yitirilebilir ki...
Sanki bir su zerresi gibi…
Kaygan ve yok olabilen…
Her an elimizden gidecek gibi…
Zor olsa bile, içimizde var olan iyimserlik ışığının bize en kötü anlarımızda bir rehber olabileceğini unutmamalıyız.
Tüm karamsarlık ve olumsuzluğu kendimizden uzaklaştırdığımız zaman, hayatımızdaki olan bitene daha farklı bir gözle bakabiliriz.
Böyle yapmakla biraz olsun bizi üzen ve kötü hissetmemize neden olan duygu ve düşüncelerden uzaklaşabiliriz.
Bunu yapmak her ne kadar zor görünse bile başarabiliriz.
Sadece istememiz ve inanmamız gerekiyor.
Yaşamınızda, etrafınızda sizi seven insanlarla çevrelenmiş durumdasınız. Yine bir sürü kendine ait yaşamla ilgili deneyimleriniz var.
Neden her şeyi oluruna bırakıp, tatsız, mutsuz ve zor olan ne varsa serbest bırakıp, o harika insanlara ve deneyimlere odaklanmayıp, onlar için şükran duymuyorsunuz?
Yaklaşımınla ve bakış açınla, yaşamda en iyi, ya da en kötü olanı kendine çekersin.
O nedenle, eğer koşullarını, yaşamını, ya da insanları başına gelen şanssızlıklar
için suçluyorsan, içine dönüp bak.
Tavrını değiştirmek için ne yapabileceğini gör. Sen bunu yapmaya başladıkça, yavaş yavaş, değişimlerin gerçekleştiğini göreceksin.
Ne kadar özel ve güzel olduğunu ve aslında yaşamın, gerçekten ne kadar muhteşem olduğunu fark etmeye başlayacaksın.
Yeni bir duygu ve hissedilenler, evinin sıcaklığında ekilmiş bir tohum gibidir. O tohum, dışarıdaki hava şartlarına dayanabilecek kadar güçlü oluncaya kadar, senin içindeki şefkat ışığı ile beslenecektir. İtina ve sevgiyle…
Şefkat ister ki büyüyebilsin.
Bu, yeni bir kavram için de böyledir. Ona madde ve şekil kazandırılması zaman alır.
Onun çoğunluğa sunulmadan, önce azınlıkta denenmesi gerekmektedir. Bunu yapmak, büyük sevgi ve sabır ister. Bu kendini adama ve bağlılık gerektirir.
Hayatınızın eşiğindeki bu yeni durumda, pek çok yeni düşünce ve duygu doğuyor.
Her birinin denenmesi, anlaşılması, sevilmesi ve el üstünde tutulması gerekmektedir.
Bu dönüm noktasında, korkusuzca ilerlemeye ve yeninin de, en yenisini denemeye istekli olmalısın.
Bugün yepyeni bir gün ve onu ne şekilde değerlendireceğin sana kalmış.
Sabah uyandığında aklından ilk geçen düşünceler gününü renklendirebilir.
Onlar, neşeli ve olumlu ya da karamsar ve olumsuz düşünceler olabilir.
Hava durumu gibi senin dışındaki gelişmelerden hiçbir zaman etkilenmemelisin.
Dışarıda sağanak yağmur yağıyor olabilir ama eğer senin kalbin sevgi ve
şükranla doluysa, tüm davranışlarının kaynağı, güneş ışığı ve mavi gökyüzü olacaktır.
Şükretmek…
Her şey için teşekkür etmeyi bilmek, bunu istemek ve yüreğinden yapmak.
Hayatımdaki her olumsuz ve kötü giden şeylerle karşılaştığımda, şükürler olsun diyorum.
Binlerce kez şükürler olsun. Biliyorum ki, daha kötüsü olabilirdi.
Dünyanın diğer coğrafyalarında, bizden kötü durumda olan insanlar vardır. Onları düşündüğüm zaman her ne koşulda olursam olayım halime şükretmesini biliyorum.
Bunu yaparken elbette hayatım güllük gülistanlık değil, hepimizin de hayatında iniş çıkışları vardır.
İçimdeki olumsuz düşünceleri bir kenara itip yüreğimde yeşeren sevgi ve hoşgörüye sığınırım.
Biliyorum ki, yazmak uygulamaktan daha kolaydır.
Ama ayrıca biliyorum ki, her şey seninle başlar…
Kendinizi sevin ve içinizdeki güzelliklere şans verin…