Yurt dışında eğitim ‘lüks’ oldu
Alt ve orta gelir düzeyinde ailelerin çocukları, artık ‘lüks’ olarak nitelendirilen yurt dışında eğitim şansını büyük oranda kaybetti.
Yurt dışında eğitim almaya devam eden gençler ise ekonomik sıkıntıya düşen ailelerine yük olmamak için ‘hem okuyup hem de çalışmaya’ yöneldi
%50 DÜŞTÜ… Uzun yıllardır Uluslararası Eğitim Danışmanı olarak görev yapan Ayşe Gürsel: “Pandemiden önce her yıl yaklaşık 1.500 civarı öğrenci eğitim için yurt dışına giderken, günümüzde bu talepte yüzde 50 gerileme var. Euro kullanıyor olsaydık bunlar lüks değil, seçenek olurdu”
“HER LİSEDEN 20-30 ÖĞRENCİ İKEN, TOPLAM 5-6 OLDU…” Üye kayıtlarında çok büyük bir düşüş olduğunu anlatan Birleşik Krallık Kıbrıslı Türk Öğrenci Federasyonu Başkanı Yasemin Aygın: “Normalde her yıl, her liseden 20, 30 civarı öğrenci İngiltere’yi tercih ederken, yeni kayıtlarımızda Kıbrıs’tan yıllık 5 veya 6 kişi oldu”
Yurtdışında eğitim almanın önemli kazanımları olduğunu anlatan Eğitim Bilimci – KEAB Başkanı Salih Sarpten: “Yurt dışında eğitim almak lüks değil, gereklilik”
AİLELER DE DERTLİ, ÖĞRENCİLER DE…
Kızları Türkiye’de Konservatuar, çalgı, yapım, bakım ve onarım üzerine eğitim gören Yalçıcı ailesi:
“Ülkemize bu sayede yenilikler gelebilir, çocuklarımız desteklenmeli…”
İngiltere'deki Nottingham Üniversitesi’nde 4 yıldır eğitim alan tıp öğrencisi Hilmi Arıca: “Çalışmak zorunda kalan öğrenciler var…”
Fehime ALASYA
Pandemi, Türk Lirası’nın değer olağanüstü değer kaybı, alım gücünün ciddi gerilemesi yurt dışında yüksek öğrenimi de neredeyse imkansız hale getirdi.
İngiltere’nin Avrupa Birliği dışına çıkması ile birlikte, Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşı Kıbrıslı Türklerin ücretsiz eğitim aldığı önemli bir seçenek de ortadan kalktı.
Yurt dışında okumak yüksek geliri olmayan aileler için adeta hayal oldu…
Birçok aile eğitim masraflarını karşılayamaz hale geldi, ailesine yük olmak istemeyen öğrenciler ise çözümü hem okuyup hem çalışmakta buldu. Eğitim uzmanlarına göre, yurt dışında eğitime talep %50’den de fazla düştü.
Üniversiteyi yurt dışında okuyan, yurt dışında yüksek lisans ve master eğitimi alan ya da dil öğrenimi gören öğrencilerin sayısı, eğitim danışmanı ve yurt dışındaki öğrenci federasyonlarının verilerine göre 2020 öncesine göre yarı yarıya düştü. Ülkeden her yıl bin 500 civarı öğrenci yurt dışına eğitim almak için giderken pandemi sonrası bu rakam yüzde 50 geriledi.
Bunun en büyük nedenlerinin ise ‘sağlık ve finansal’ olduğu belirtildi.
Sektör verilerine göre, ülkede yurt dışı eğitim için en çok tercih edilen ülkeler arasında Hollanda ve Almanya başı çekerken, İngiltere’nin AB üyesi olmaktan çıktıktan sonra Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği sahibi Kıbrıslı Türk öğrencilerin İngiltere’de ücretsiz eğitim cazibesini yitirdi.
Eğitim giderlerine karşın İngiltere’de konaklamanın ve sosyal yaşamın daha kolay şartlarda olduğu, Hollanda’nın ise kalacak yer, konaklama açısından daha pahalı ve zor bir ülke olduğu da bir diğer ayrıntı oldu.
Birleşik Krallık Kıbrıslı Türk Öğrenci Federasyonu kayıtlarına yansıyan verilerde ise pandemi sonrasında üye kayıtlarında çok büyük bir düşüş yaşandı. Federasyon kayıtlarındaki verilerde; Pandemi öncesi ülkedeki her liseden 20, 30 civarı öğrenci İngiltere’deki Birleşik Krallık Kıbrıslı Türk Öğrenci Federasyonu’na üye olurken, bu sayı pandemi sonrasında 5’e düştü.
Öğrencilerin artık İngiltere’yi değil, Avrupa’yı tercih ettiği kaydedildi.
Yurt dışında eğitim lüks değil, gereklilik…
Eğitim Bilimci, KEAB Başkanı Salih Sarpten ise yurtdışında yükseköğretim almanın bir lüks değil, evrensel değerlere sahip ve küresel sorunlarla ilgilenebilecek düzeyde deneyim kazanmak için bir gereklilik olduğunun altını çizdi. Yurt dışında eğitim almanın çok çeşitli ve önemli kazanımları olduğuna değinen Sarpten, ülkede sadece varlıklı aile çocuklarının yurtdışında okumasının ileri vadede olumsuz sonuçlar doğurabileceğini de anlattı.
Uluslararası Eğitim Danışmanı Ayşe Gürsel:
“Euro kullanıyor olsaydık bunlar lüks değil, seçenek olurdu”
Pandemiden önce her yıl yaklaşık bin 500 civarı öğrencinin eğitim için yurt dışına gittiğini anlatan Uluslararası Eğitim Danışmanı Ayşe Gürsel, bunun yüzde 50 düştüğünü, artık ailelerin ekonomik olarak yurt dışı eğitimi ve diğer masraflarla başa çıkmadığını anlattı.
Gürsel, “Yurt dışına gitmek, ekonomik geliri yüksek olmayan insanlar için hayal oldu. Türkiye için bile bu geçerli.” dedi.
Sağlık ve finansal nedenler ilk sırada…
Sağlık ve finansal nedenlerle yurt dışında eğitime olan talebin düştüğünü anlatan Gürsel, “Döviz aldı başını gidiyor. COVİD-19 diğer ülkelerde hala etkisini sürdürüyor, bu düşüş maalesef çok normal” yorumunda bulundu.
“Ülkeye yeni uygulamalar ve fırsatlar getirebilmek adına…”
Ailelerin masraflarını karşılamak konusunda büyük endişeleri olduğuna da dikkat çeken Gürsel, “Bizler de Euro kullanıyor olsaydık bunlar lüks değil, seçenek olurdu. Ülkeye yeni uygulamalar ve fırsatlar getirebilmek adına her şey birer denetim ve tecrübe olmalı, bunun için yurt dışında tecrübeler gerekir” dedi.
Cep harçlığı, temel giderler ve sosyalleşmesi için gider…
Yurt dışında okuyacak öğrencilerin okul ve kalacak yer parası dışında da pek çok masrafı olduğunu da anlatan Gürsel, ‘cep harçlığı ve temel giderleri ile sosyalleşmesi için ihtiyacı olan giderlerin’ bunun başında geldiğini kaydetti.
Birleşik Krallık Kıbrıslı Türk Öğrenci Federasyonu Başkanı Yasemin Aygın:
“Her yıl 20, 30 civarı öğrenci İngiltere’yi tercih ederken, yeni kayıtlarda bu sayı 5 veya 6 kişi”
Üye kayıtlarında çok büyük bir düşüş olduğunu anlatan Birleşik Krallık Kıbrıslı Türk Öğrenci Federasyonu Başkanı Yasemin Aygın, “Normalde her yıl, her liseden 20, 30 civarı öğrenci İngiltere’yi tercih ederken, yeni kayıtlarımızda Kıbrıs’tan yıllık 5 veya 6 kişi oldu.” dedi. Aygın, bunun en büyük nedeninin başta sağlık, ardından Breksit ve bu kapsamda öğrenci burslarının kesilmesinin geldiğini anlattı, “bunlar çok ciddi düşüşe neden oldu” şeklinde konuştu.
Yurt dışında okuyan öğrencilerin alım gücünün çok düştüğüne de değinen Aygın, bu nedenle öğrencilerin iş aradığına çok fazla tanıklık ettiklerini dile getirdi. Aygın, ek kazanç yanında tecrübe ve deneyim nedeniyle de gençlerin bu arayış içinde olduğuna değindi.
“Emekli olmaya hazırlanan aileler işlemeye devam ediyor”
Ailelerin de çok zorlandığını gözlemlediklerini, bu yönde dönüş aldıklarını kaydeden Aygın, ‘anne babaların emekli olmayı planlarken, çocuğunun eğitimi için işlemeye devam etme kararı aldığını duyduklarını söyledi.
“Yanlarında olmaya çalışıyoruz”
İngiltere’deki koşulları anlatan Aygın, şöyle devam etti: “Üniversiteyi bitirmek üzere olan öğrenciler artık bireysel burslara çok yöneldi, yan iş arayıp yarı zamanlı çalışan çok sayıda öğrencilerle karşılaşmak mümkün. Kiralar, temel tüketim giderlerimiz, Türk Lirası’na çevrilince ateş pahası. Artık markete gittiğimde bile alışverişlerimi TL’ye çevirmiyorum, elimde ne varsa onunla alışveriş yapıyorum ve çıkıyorum. Paramı çevirmek artık çok anlamsız kalıyor. Bizler de sosyal destek projelerimizle ihtiyacı olan öğrencilere yardım etmeye çalışıyoruz, çeşitli aktivite ve organizelere yapmaya çalışarak, öğrencilerin sosyalleşmesine olanak sağlamaya çalışıyoruz. Bunun yanında sosyal çevre oluşturmaya ve maddi sıkıntıları unutturmaya çalışıyoruz.”
Eğitim Bilimci – KEAB Başkanı Salih Sarpten:
“Yurt dışında eğitim almak lüks değil, gereklilik”
Yurtdışında yükseköğretim almanın bir lüks değil, evrensel değerlere sahip ve küresel sorunlarla ilgilenebilecek düzeyde deneyim kazanmak için bir gereklilik olduğunu anlatan Eğitim Bilimci – KEAB Başkanı Salih Sarpten, bunun getirilerine değindi.
Sarpten, “Dijitalleşen dünyada online yükseköğretim programlarının artmasına rağmen hâlâ öğrenci değişim programları önemli bir ayrıcalık olarak karşımızda durmaktadır. Sadece bu durum bile yurtdışı eğitiminin önemini gözler önüne sermektedir.” dedi.
“Yurtdışında eğitim almanın önemli kazanımları var”
Sarpten, bir gencin, kendi yaşadığı ülkenin dışında eğitim almasının hem yeni kültürleri tanıması hem de kendi kültürünü dünya ile buluşturması adına da önem taşıdığının altını çizdi.
Yurtdışında eğitim almanın en önemli kazanımlarından birisinin de yabancı dil olduğunu dile getiren Sarpten, bununla beraber yurtdışında eğitim alan gencin, eğitim aldığı alanda; kendi ülkesinde göremeyeceği vakalara, olgu ve olaylara rahatlıkla tanıklık edebildiğini, gelişimi için önemli kazanımlar edindiğini ifade etti.
“Sadece varlıklı aile çocuklarının yurtdışında okuması gelecekte bir sosyal patlamayı beraberinde getirir”
Ülkede sadece varlıklı aile çocuklarının yurtdışında okumasının ileri vadede olumsuz sonuçlar doğurabileceğini belirten Sarpteni şunları dile getirdi:
“Bir ülkenin sahip olduğu sosyal devlet anlayışı ve politikaları yurtdışında okuyan gençlerin sosyo-ekonomik durumları ile yakından ilişkilidir. Sadece yüksek gelirli ailelerin çocukları yurtdışı eğitimi alabiliyor, orta ve düşük gelirli ailelerin çocukları yurtdışında eğitime gidemiyor ise bu ülkede sosyal devletten, fırsat eşitliğinden ve nitelikli bir eğitim politikasından bahsetmem mümkün değildir. İşte tam da bu nedenledir ki; gençlere yönelik burs politikaların, o ülke gençlerinin tamamını kapsayacak, ihtiyaçlarını karşılayacak ve evrensel değerleri içerek şekilde düzenlenmesini gerekli kılmaktadır. Aksi durumda ülkede sadece varlıklı aile çocuklarının yurtdışında okuması sonucu ortaya çıkar ki bu durum gelecekte bir sosyal patlamayı beraberinde getirir.”
Aileler ve öğrenciler ne dedi?
Fatma Yalçıcı:
“TL’nin erimesiyle 3’üncü ülkede eğitim hayali rafa kalktı”
Pandemi gölgesinde yurt dışında öğrenci okutmaya çalışan aileler ise koşulların kendileri için çok zor olacağını bile bile yine de ‘yeni iş olanakları için’ bu yola baş koyduğunu anlattı.
Kızları Türkiye’de Konservatuar, çalgı, yapım, bakım ve onarım üzerine eğitim gören Yalçıcı ailesi de bu ailelerden biri.
Özel bir şirkette çalışan anne Fatma Yalçıcı, kızının hayallerinin peşinden gitmesi için ona destek olduklarını, ülkede bulunmayan ve gelecekte iş imkanı yüksek olan bir bölümü okuması için Türkiye’ye gönderdiklerini anlattı.
Yalçıcı, “Çocuklarımızı yeni bölümler, yeni ufuklar için teşvik etmeli, bu çocuklara değer verilmeli, imkan ve olanaklar sağlanmalı, ülkemize bu sayede yenilikler gelebilir…” dedi.
Kızının 3.ülkede okuma hayallerinin TL’nin erimesiyle rafa kalktığını anlatan Yalçıcı, Türkiye maceralarının nasıl başladığını anlattı:
“Hep yurt dışında okumak istedi, bu bölümden adada yoktu diye yurt dışına gitmeye mecbur kaldı. Üçüncü ülkeye gitmek istiyordu, araştırdık ama maddi olarak buna imkan yoktu. Türkiye’yi tercih etti. Belki sonrasında giderler dedik.
Yurt sorunu yaşadık, özel yurtlara baktık, fiyatları çok yüksekti, ödeyemedik. Başarısından dolayı okuldaki özel yurda girmeyi başardı. Yetenek sınavlarında üçüncü gelmişti.”
“Burs ücretleri zamanında yatsa o bile bir destek ama…”
Kızının teknik ve mesleki olarak da masraflı, ihtiyaçları yüksek fiyatlarda olan bir bölümde okuması nedeniyle maddi olarak çok zorlandıklarını anlatan Yalçıcı, kızının burslu okuduğunu, buna karşın bursların zamanında yatırılmadığına da değiniyor. Devlet desteğinin daha düzenli olması gerektiğini anlatan Yalçıcı, bunun önemine de şöyle değiniyor: “Burs ücretleri zamanında yatmıyor, bu bizi maddi olarak çok zorluyor, ihtiyaçlara yetişmekte zorlanıyoruz. Burslar zamanında yatsa el harçlığı olur.” diyor.
“Ülkemize yenilikler gelebilmesi için…”
Ülkede, devletin mesleki bölümleri okuyanlara teşvik bursu verdiğine ve bunun çok güzel bir teşvik olduğuna da değinen Yalçıcı, son olarak; “Çocuklarımızı yeni bölümler, yeni ufuklar için teşvik etmeli, bu çocuklara değer verilmeli, imkan ve olanaklar sağlanmalı, ülkemize bu sayede yenilikler gelebilir…” yorumunda bulunuyor.
Hilmi Arıca:
“Çalışmak zorunda kalan öğrenciler var…”
Yurt dışında eğitimine devam etmek için, hem harçlık kazanma hem de tecrübe sahibi olmak adına da çalışmak zorunda kalan öğrenciler olduğu ifade edilirken, bu şekildeki çalışmalara yönelimin arttığı belirtildi.
İngiltere'deki Nottingham Üniversitesi’nde 4 yıldır biyokimya ve moleküler eğitimi alan tıp öğrencisi Hilmi Arıca, yurt dışındaki eğitim tecrübesini ve gözlemlerini anlattı.
“Eğitime başladığım yıl Sterlin 6 TL idi, şimdi 20 TL” diyen Arıca, özellikle bu yıl alım gücünde çok düşüş olduğunu anlattı, dövizdeki hareketlilikle TL’nin erimesinin ve İngiltere’nin AB’den çıkmasının bunda büyük etkisi olduğunu belirtti.
“Artık İngiltere kapısı Kıbrıslı Türklere kapandı, Kıbrıslı Rumlar ise Euro kazandığı için etkilenmedi”
Arıca, yurt dışında tutunmaya çalışan öğrencilerin yaşadıkları zorlukları şöyle anlatıyor:
“Markete gittiğimde bile artık çok daha az şey alabiliyorum. Ulaşımda fiyatlar çok arttı, toplu taşımayı tercih etsek de bu rakamlara da iki katı fiyat farkı ödüyoruz.
Sosyal hayatımız zaten pandemiyle birlikte 2 yılı aşkındır bitti… Yaşam çok güçleşti.
Artık İngiltere kapısı Kıbrıslı Türklere ciddi anlamda kapandı, Kıbrıslı Rumlar ise Euro kazandığı için çok etkilenmedi.